Küresel Gazeteciler Konseyi, son dönemde gündemde yer alan ve gazetecilik mesleğinin saygınlığını zedeleyen tutumlara ilişkin yaptığı açıklamada, basın özgürlüğünün sorumsuzluk ve kamuoyunu yanıltma anlamına gelmediğini vurgulayarak yetkili kurumları etik ve idari yaptırımlar konusunda göreve çağırdı.
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Yönetim Kurulu, son dönemde gazeteciler ve bazı kamu görevlilerinin adının karıştığı, mesleğin saygınlığına zarar veren olaylar, operasyonlar ve tutuklamalarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, basın ve sosyal medyada yer alan, toplumun ahlaki değerlerini zedeleyen ve kamu vicdanını yaralayan tutumların kabul edilemez boyuta ulaştığı vurgulandı.
KGK, söz konusu davranışların bireysel zaaf olmanın ötesinde, gazetecilik mesleğine ve kamuoyunun basına duyduğu güvene zarar verdiğini belirterek, etik dışı tutumların mesleğe yönelik bir itibar suikastı olduğunu ifade etti. Basın özgürlüğünün sorumsuzluk, ahlaki çöküş ve kamuoyunu yanıltma özgürlüğü olmadığının altı çizilen açıklamada; yetkili kurumlar, medya kuruluşları ve meslek örgütleri bu tür davranışlar karşısında sessiz kalmamaya ve gerekli idari ile etik yaptırımları kararlılıkla uygulamaya davet edildi.
Yazılı açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Son zamanlarda, medya kuruluşlarında gazeteci unvanı taşıyan bazı kişiler ile devletin en üst kademelerinde görev yapan kimi isimlerin; toplumun ahlaki değerlerini hiçe sayan, kamu vicdanını derinden yaralayan ve açıkça haber konusu olacak nitelikteki hal ve davranışlarının basın ve sosyal medya mecralarında yer alması kabul edilemez bir noktaya ulaşmıştır.
Bu tutumlar yalnızca bireysel birer zafiyet değil; gazetecilik mesleğinin saygınlığına, kamuoyunun basına duyduğu güvene ve demokratik toplum düzenine doğrudan zarar veren davranışlardır. Görevini onuruyla sürdüren, etik ilkelere bağlı, kamu yararını önceleyen binlerce gazeteci; bu sorumsuzluklar yüzünden toplum nezdinde töhmet altında bırakılmaktadır.
Küresel Gazeteciler Konseyi olarak açıkça ifade ediyoruz: Gazetecilik; kişisel hayatındaki gayri ahlaki tutumları, güç ve makamın arkasına saklayarak meşrulaştırma alanı değildir. Kamu görevi üstlenen herkes gibi, gazeteciler de davranışlarıyla topluma örnek olmak zorundadır. Aksi yöndeki her eylem, mesleğe yapılmış bir itibar suikastıdır.
Bu mesleği kirleten, etik dışı davranışlarıyla gazeteciliği tartışmalı hale getiren kişilerden ve bu tutumlara sessiz kalan yapılardan şikâyetçiyiz. Basın özgürlüğü; sorumsuzluk, ahlaki çöküş ve kamuoyunu yanıltma özgürlüğü değildir.
Yetkili kurumları, medya kuruluşlarını ve meslek örgütlerini; bu tür davranışlar karşısında suskun kalmamaya, gerekli idari ve etik yaptırımları kararlılıkla uygulamaya davet ediyoruz. Gazetecilik mesleğinin itibarı, görmezden gelinerek değil, hesap sorularak korunur.
Topluma karşı sorumluluğumuz gereği bu açıklamayı yapıyor; mesleğini namusuyla icra eden tüm gazetecilerin yanında, gazeteciliği kirleten her anlayışın ise açıkça karşısında olduğumuzu ilan ediyoruz.”








Bir yorum bırakın