Markalar tarihinin tozlu sayfalarında bu kez müşfik Hollandalıların prestijli markası Philips yerini alıyor. Pek çoğunuzun bildiği gibi büyük mucit Edison 1879 yılında elektrik ampulünü icat etti. Kömürleştirilmiş iplikten flamanlarla deneyler yaptıktan sonra karbonlaştırılmış kağıt flamanda karar kılan mucit, 1880’de evde güvenle kullanılabilecek ampuller üreterek tanesini 2,5 dolardan satmaya başlamıştı bile. İnsanoğlu için bu müthiş başlangıç daha sonra Avrupa’nın ortasında Hollandalı bir genç mühendis olan Gerard Philips’in girişimi ile yaygınlaşacak ve sonrasında da bu genç adamın şirketi dünya arenasında teknoloji devi olarak sahne alacaktı. Ama nasıl?Philips, Zaltbommel’de hem bankacı hem de kahve ve tütün tüccarı olan bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Liseyi bitirdikten sonra Delft Teknik Üniversitesi’nde makine mühendisliği bölümünü bitirdi. 26 yaşındaki Gerard önce Glasgow’da (İskoçya) bir tersanede çalıştı. Ardından da Glasgow Üniversitesi Doğa Felsefesi Bölümü’nde bir araştırma ekibinde bir yıl süreyle çalıştı. Londra’daki Anglo-American Brush Electric Light Corporation Ltd.’de çalışan Philips, 1887’den sonra Avrupa kıtasında çeşitli projeleri yönetti.İdealist mühendis Hollanda’da kendi ampul fabrikasını kurma hedefine ulaşabilmek için babasının servetinden yararlandı. Philips & Co. şirketi 27 Nisan 1891’de 75.000 guldenlik bir sermaye ve 10 çalışanıyla Eindhoven’de kuruldu. Şirketin kurucusu Philips ilk yıllarda çok yönlü yeteneğiyle başarılar kazandı. Sadece bir girişimci ve çalışanların kişisel haklarının savunucusu olmakla kalmayıp, şirket yönetimi ve kendisini en çok ilgilendiren konu olan araştırmaya da ağırlık verdi. Belki de bu özelliği anne tarafından kuzen olduğu Karl Marx ile olan gen kardeşliğinden kaynaklanıyordu. Kaliteyi, işteki başarı ve yüksek üretim sayılarına ulaşmak için, bir ön koşul olarak gördüğünden, çalışmalarının başlıca ilkesini yüksek kaliteli mal üretmek oluşturdu. Girişimci felsefesini şu şekilde tanımlamaktaydı: “Kalitenin olduğu yerlerde her zaman yüksek üretim sayılarına ulaşılır.”Erkek kardeşi Anton 1895’te şirkete ortak oldu. O satış işlerini yönetirken Gerard da yönetim işlerinden sorumlu oldu. Çok sayıda yeni ürün ve yeni üretim yöntemi sayesinde, şirketleri o yıl ilk kez 1.600 guldenlik bir kâr elde etti ve 20’nci yüzyılın başında Avrupa kıtasının önde gelen ampul fabrikalarından biri oldu. Öyle ki; işletmesini kurduğu 1891 senesinde ürettiği ampuller ile bunu izleyen 31 yıl içerisinde Avrupa’nın piyasa lideri haline gelecekti. Dünya çapında genişleyen şirketinin önemli bir elektronik kuruluş olması artık kaçınılmazdı.Başarının artmasıyla şirketin finansmanını daha geniş bir temele oturtmak gerekmekteydi. Yeni teknik yöntemler ve artan toptan üretimin gerektirdiği yatırımların büyüklüğü, ancak sermaye piyasası aracılığıyla sağlanabilirdi. Bu nedenle N.V. Philips Gloeilampenfabrieken, 1912’de 6 milyon guldenlik bir sermayeyle ve tek şirket yöneticisi Philips Kardeşler olmak üzere, limited şirket olarak kuruldu.Aynı yıllarda günümüze kadar uzanacak olan Hollanda’nın dünya çapındaki ünlü PSV Eindhoven futbol takımı Philips’in fabrika çalışanları tarafından kurulmuştu. PSV kısaltmasıyla kullanılan kulübün adı “Philips Sport Vereniging (Philips Spor Birliği) anlamına gelmektedir.Philips Birinci Dünya Savaşı başlamadan kısa bir süre önce, geliştirilmiş kömür telli lambaya ek olarak volfram telli metalik bir lâmba ve bir tek parçadan çekilerek yapılmış telli bir lâmba (her ikisi de 1912) geliştirdi. Bu yenilik rekor bir satış düzeyine ulaştı. Küçük, ekonomik, fakat bununla beraber çok aydınlık (argon gazıyla doldurulmuş) yarım vatlık bu ampullerden 1916’da günde 80.000 adet üretilmekteydi. Şirkette çalışanların sayısı 3.700’e ulaştı. Savaş sırasında hammadde ve materyel sağlanması giderek zorlaştığından Philips kendi cam, oluklu mukavva ve hidrojen gazı fabrikasını kurdu.1914’ten önce yalnız ABD ve Fransa’da şubeleri bulunan şirket, 1918’den sonra satış faaliyetini bütün dünya yüzeyine yaydı. Önceleri yalnız toptancılar ve temsilciler üzerinden yapılan satış bu şekilde sona erdi. Araştırma bölümü de genişletilerek röntgen ve radyo tüpleri de ürünlere katıldı.1920’de kurulan holding, firmayı parasal açıdan güvence altına aldı.Gerard Philips, 1922’de henüz 63 yaşında iken şirketinden ayrıldı. Yerine geçen kardeşi Anton’un yönetimi altında şirket 1927’de radyo aygıtları piyasasına el attı. Anton, 1927’de İngiliz elektronik şirketi Mullard ve 1932’de Alman ile ortak üretim anlaşması yaptı. 1939’da Philishave isimli tıraş makinesini piyasaya sundu. Ayrıca şirket 1927’de PCJ adında bir radyo istasyonu kurdu. Günümüzde Radio Netherlands adıyla yayına devam eden radyo sadece Nazi işgali sırasında yayınına ara verdi.2004 yılına kadar “Birlikte hep daha iyiye” olan şirket sloganı, teknolojik olarak gelişmiş fakat kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılayacak kadar sade ürün geliştirme eğilimini vurgulamak amacıyla “Anlamlı ve Basit” olarak değiştirildi.