Zamanı Yakala!...

İnsanlık, modern teknolojinin bulunuşuna kadar güneşin gökyüzündeki hareketlerinden bulutlara, gölgelerden mumlara, damlayan sudan kum saatlerine kadar onu en doğru şekilde ölçmeye çalıştı. Zaman, hızla akıp giderken, onu en iyi ölçümleyen bir markanın doğuşuna da şahitlik etti: TAG Heuer Saygınlık, performans, yenilikçi teknoloji ve mutlak güvenilirlik: Bu dört özellik ilk imalathanesinin kurulduğu 1860 yılından beri Heuer’ın felsefesini tanımlamak için kullanılıyor. Bu tarihten itibaren firmanın yaratıcı ve cesur ruhu kendisini sonsuz zamanın en küçük parçasının ölçümüne adamış ve mükemmeli arayış, ürünlerin tasarımına ve üretimine yansımıştır. İsviçre’nin avangart saat firması Tag Heuer, 1882 yılındaki ilk patenti olan kronograf mekanizmadan, 2004 yılında piyasaya çıkardığı devrim niteliğindeki otomatik mekanizmaya kadar saat yapımındaki sıra dışı inovasyonlarda hep ön sıralarda yer almıştır. TAG Heuer’ın Kuruluşu. Edouard Heuer, İsviçre’nin Jura Dağları’ndaki St. Immer kasabasında markanın ilk saat yapım atölyesini kurduğunda henüz 20 yaşındaydı. “Heuer Watch Company” adı altında üretime başlayan şirket, 1866 yılında atölyesini Bienne’e taşıdı. O zamanlar bütün saatler anahtarlı taç taşıyordu. Heuer, 1869 yılında saatçilik sektöründe ilk kez geliştirilen, cep saatleri için anahtarsız taç kurmalı mekanizma sistemini keşfetti. Bu sistem Viyana’daki uluslararası sergide büyük bir başarıya imza attı. “Heuer Watch Company” Avrupa pazarında gücünü hissettirmeye başlamıştı. İlklerin Markası. “Heuer Watch Company” ikinci şubesini 1876 yılında Londra’da açtı. Bu dönemde zamanı ölçmenin gerekli olduğu yeni sporlar ortaya çıkmaya başlamıştı. Edouard Heuer bu boşluğu iyi değerlendirdi. Marka asıl patlamayı 1882 yılında patentini aldığı ilk kronograf ile yaptı. İlerleyen yıllarda kronografı geliştirmek için çalışmalarda bulunan Edouard Heuer, 1887’de mekanik kronograf için “hareketli piyondiş” sistemini icat etti. Böylece üst düzey sporlarda zamanlama aleti ve kronograflarda referans standartı olarak saatçilik tarihine geçti. Bu sistem günümüzde de belli başlı İsviçre saatçileri tarafından mekanik kronograflarda kullanılmaktadır. Kuruluşunun 20. Yılında Tag Heuer, Paris’te düzenlenen Dünya Expo Fuarı’nda cep kronograf koleksiyonuyla gümüş madalyaya layık görüldü. Expo Fuarı, aynı yıl Paris’e Eyfel Kulesi’ni armağan etti. Heuer Kardeşler Dönemi. Tarihler 30 Nisan 1892’yi gösterdiğinde“Heuer Watch Company” 52 yaşındaki fikir babası ve kurucusu Edouard Heuer’ı kaybetti. Heuer’ın boşta kalan yönetim koltuğuna 20. yüzyıla damgasını vuracak değişiklikler sağlayacak iki kardeş oturdu. Şirket, 1895 yılında ilk su geçirmez cep saati patentlerinden birini aldı. 1910 yılında marka, Amerika distribütörlüğünü Henry Freund Bros’a verdi. 1911’de Heuer kardeşler uçak ve otomobiller için tasarladıkları ve “Time of Trip” (Seyahat Zamanı) adını verdikleri ilk gösterge panelli kronografın patentini aldılar. Aynı yıl yapılan ‘Monte Carlo” ve “Mater-Time” gibi zaman kaydedici saatler markanın tarihinde önemli yeri olan ürünler oldu. Charles-Auguste Heuer kardeşler, firmanın geleceğinin İsviçre dışında olduğuna karar vererek, ihracata yoğunlaştılar. Markanın uluslararası ilişkilerini güçlendirdiler. 1912 yılında bayan kol saati üretimine başladılar. Bu yıllarda spor alanında yenilikler meydana geliyor, modern spor şekillenmeye başlıyordu. Bu durum spor müsabakalarında zamanı çok daha hassas bir şekilde ölçmenin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyordu. Bu ihtiyaçları fark eden Charles-Auguste Heuer kardeşler, çalışanlarına hassas bir zaman ölçer geliştirmeleri talimatını verdi. 1916 yılında, yapılan çalışmalar ilk meyvelerini verdi ve Micrograph ve Microsplit sistemleri icat edildi. Artık atletler birbirleri ile değil, kendi zaman rekorları ile yarışıyorlardı. Saniyenin 100’de 1’ini ölçen bu mekanik kronograflar ile Heuer, 1920 Anvers, 1924 Paris ve 1928 Amsterdam Olimpiyat Oyunları’nda resmi zaman tutucu seçildi. 1930’lu yıllarda kol saati giderek önem kazanmaya başlamıştı. Önceki yıllarda cep saatleri için su geçirmez kasa patentini alan Heuer, ilk su geçirmez kol saati kasası üretimine başladı. 1933 yılında otomobil ve uçaklar için üretilen ve sekiz gün boyunca kurmadan çalışabilen ilk torpido gösterge saati “Autavia” ve “Hervue” üretildi. Markanın 1938’de Swiss Watchmaker Journal (İsviçre Saat Üreticileri Gazetesi) da yayınlanan reklamı, gelecekteki reklam kampanyalarının ne kadar sert ve yaratıcı olacağının bir göstergesiydi. 1940’lar ve 1950’ler… 1945’li yıllara gelindiğinde artık tüm Heuer ürünlerinin kollarında, yüzünde ve kasasında markanın logosu yer almaya başladı. Savaş yıllarında General Eisenhower, Heuer çelik kasalı kronografı ile boy gösteriyordu. Dünyanın deniz gelgitini ölçmek için üretilen “Mareograph” (Amerika’da bilinen adıyla “Seafarer”) Heuer tarafından 1949’ da üretilerek patenti alınan ilk saati oldu. 1950 yılında Meksika Hükümeti, Panamerican Otobanı’nın tamamlanması şerefine 6 gün süren bir yarış düzenledi. “Carrera Panamericana Rallisi” adı verilen bu yarışta hükümet, zaman tutucu olarak Heuer’ı tercih etti. “Heuer Watch Company”nin o dönemki başkanı Jack W. Heuer bu yarışa yakışacak yeni ürünü “Carrera”yı lanse etti. Saatin ünü giderek yayıldı ve hızla şampiyonların kullandığı en çok satış yapan saat markası konumuna geldi. 1960’lar ve 1970’ler… 1960 yılına gelindiğinde Heuer, “Carrera” modelini geliştirerek otomatik kurma fonksiyonlu bir üst modeli “Monaco”yu lanse etti. Tarihi üne kavuşacak olan model, Hollywood’un meşhur aktörü Steve McQueen’in “Le Mans”filminin çekimleri boyunca kolundan çıkmadı. 1966 yılında ilk elektronik dijital yüzlü minyatür zaman tutucusu “Microtimer”ı piyasaya süren Heuer, artık saniyenin 1/1000’lik kısmını ölçümlemeye olanak sağlıyordu. 1969 yılında “Autavia” ve “Carrera” isimli, kendi kendini kuran modelleri lanse eden şirket, 1969’dan 1971’e kadar, iki Grand Prix yarışı kazanan meşhur İsviçreli yarış araba sürücüsü Joe Siffert’in sponsoru oldu. 1970’li yıllarda Hollywood’un en ünlü film direktörleri filmlerinde sahne zamanlarını tutmak için ünlü “Film-Maters” modelini kullanıyorlardı. 1970 yılında yapılan, American Cup yelken yarışlarındaki tüm tekneler Heuer’la donatılmıştı. Yetmişli yılların ortalarında Heuer tarafından icat edilen “Microsplit”, dünyanın ilk LCD ekranlı ve kuvarslı, saniyenin 1/100 doğruluğundaki zaman tutucusu oldu. 1971’den 1979’a kadar Scuderia Ferrari’nin resmi zaman tutucusu olarak Heuer’ın, en üst hızları, en hızlı turları ve detayları göstermesi, markanın şöhretine şöhret kattı. 1976 yılında FIA’ya sunduğu otomatik araç tanıma zaman sistemi (ACIT), tüm arabaların zamanlarını kaydetmesine olanak sağladı. TAG’ın Gücü, Heuer’ın Tecrübesiyle Birleşiyor… 1980’li yıllarda saat sektörü kuvars mekanizmaların tanıtımı ile bir devrim yaşamıştır. Heuer, ilk 12 saat, 30 dakika ve ikinci geçen zamanı kaydeden, kuvars analog zaman kaydedicisinin yanı sıra, 1982 yılında altı özellikli orijinal spor saatleri üretimine geçti. 1985 yılı Heuer için yeni bir ortaklığın başlangıcıydı. TAG Group (Techniques d’Avant-Garde) köklü İsviçre saat firması Heuer ile birleşerek “TAG Heuer” adı altında yeni bir şirket kurdu. Böylece asırlık Heuer saatlerinin yeni adı TAG Heuer oldu. İsviçre saat endüstrisi bu sırada zor günler yaşıyordu. TAG grubu şirketin idaresini eline alınca piyasa koşullarına uymakta oldukça büyük zorluklar yaşayan İsviçre saat endüstrisinde dev bir marka yaratarak büyümeye karar verdi. Yeni yönetimin ve mevcut takımın birlikteliği ile yenilenmiş olan firma, hızlı bir büyüme kaydetti. TAG Grubu’nun gücünü ve Heuer’ın tecrübesini alan TAG Heuer öncelikle Formula 1 yarışlarının resmi zaman tutucusu oldu. Bu iş birliği markaya çok büyük faydalar sağladı. Altı yıl içerisinde şirket beş misli büyüdü. TAG Heuer, saatte bir dünya markası olarak klasikleşti ve birçok ünlünün kendi yaşam tarzı ile bağdaştırdığı bir marka olarak çağımıza damgasını vurdu. 1980’lerin sonunda 1500 ve 4000 serili zaman kaydedicileri piyasaya sunan firma,”TAG Heuer Maxi Yacht World Cup” tekne yarışlarını başlattı. 1990’lar… TAG Heuer kalitesi, orijinal tasarımları ve ileri teknolojisinin yanı sıra, etkili ve adından söz ettiren reklam kampanyalarına imza atmaya başladı. 1991 yılında yapmış olduğu “The Don’t Crack Under Pressure” (Baskı Altında Pes Etme) reklam kampanyası, hem markanın hem de markanın elçilerinin kararlılığına bir övgü niteliğindeydi. “Spor fizikselden daha çok zihinseldir” teması ile hareket eden kampanya çok başarılı oldu. Markanın 1995 yılında gerçekleştirdiği “Başarı bir akıl oyunudur” kampanyası ise dünyanın en prestijli 15 reklamından biri seçildi. Bunu 1997 yılında başlattığı “Spor ruhu ile şekillenme” mesajı veren bir diğer reklam kampanyası izledi. Bu dönemde TAG Heuer bir strateji olarak, ürünlerini sadece pahalı butiklerde ve galerilerde bulundurmaktaydı. Bu sayede şirket, seçici müşterileri hedefleyerek, markaya daha sanatsal bir değer kazandırdı. O yıllarda piyasaya sürdüğü özel kılıflı ve elle birleştirilmiş kayışlı “Tag Heuer Gold Series” altın spor saatleri bu sanatsal değerin ispatı gibiydi. Böylece TAG Heuer, diğer saat üreticilerinden kendini ayrıştırarak, tasarımlarında modernizmi, zerafet ve zenginliği bir araya getiriyordu. Tag Heuer , 1999 yılında lüks ürünlerde dünya devi olan LVMH (Louis Vuitton Moet Hennessy) Grubu tarafından satın alındı. 2000’ler… İsviçre’nin avangart gözlük markası TAG Heuer, resmi Scuderia Ferrari F1 yarışçısı Kimi Râikkönen, Dünya Champcar şampiyonu Sebastien Bourdais, IRL yarışçısı Sarah Fisher ve dünyanın en iyi golfçüsü olan Tiger Woods’la marka elçiliği anlaşması yaptı. Bu dönemde Jack William Heuer, TAG Heuer’ın onursal başkanı seçildi. Marka, 2002 yılında “Micrograph F1” ile Cenevre Grand Prix d’Horlogerie’de “Saat Tasarım Ödülü” ne layık görüldü. Bayan tenisçilerin yükselen yıldızı olan Maria Sharapova, TAG Heuer in takımına, yeni ürünü “Aquaracer” için marka elçisi olarak katıldı. Aynı yıl “Indy 500 ” yarışlarının başlamasıyla TAG Heuer, “Indy Yarış Ligi” ve “Indy 500” yarışlarının resmi zaman tutucusu olarak saniyede 1/10.000 zaman kaydetmeyi başardı. 2004 yılında, Basel Fuarı’nda TAG Heuer “Monaco V4” modelini lanse ederek gerçek bir devrim başlattı. 2005 yılında lanse ettiği, dünyada bir saniyenin 1/100’ünü ölçmeyi başaran ilk mekanik saat olma unvanını kazanan “Calibre 360” bir saatte 360.000 kere atıyordu. Bu saat bugüne kadar üretilen diğer saatlerden 10 kat daha hızlı olarak saatçilikte bir çığır açmıştır. TAG Heuer “Calibre 360” kronografıyla, 2006 Red Dot ürün tasarım ödülüne layık görüldü. Böylece dünyada görülmüş en doğru saat üreticisi unvanını kazandı. 1950’lerden bu yana hem spor dünyasının hem de beyaz perdenin tanınmış isimlerinin tercih ettiği TAG Heuer, 145 yıllık saatçilik geleneğini, kendi marka değerlerini taşıyan elçilerle duyurma özelliğini de devam ettiriyor. NBA’in Houston Rockets takımında oynayan profesyonel basket oyuncusu Yao Ming, Amerikan film yıldızı Brad Pitt ve Leonardo Di Caprio, Amerikan NASCAR yarış yıldızı Jeff Gordon, F1 pilotu Juan Pablo Montoya ve Amerikan aktris Uma Thurman daha sonraki yıllarda TAG Heuer in çok ünlü marka elçilerinin yanında yerlerini aldılar.
 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER