Yapılan En İyi ve En Kötü Fare Tasarımı: Apple Magic Mouse
Bu makaleyi okuduktan sonra söyleyeceklerimle aydınlanma yaşayabilir ya da beni linç edebilirsiniz.
Elvis Hsiao – UX Designer
Ürünlerin kullanıcıların hayatını kolaylaştırmasına odaklanan bir tasarımcı olarak, günlük hayatta karşılaştığım birçok şeyi tasarım açısından sıklıkla sorgularım. Sıra Apple Magic Mouse’da!
UX (kullanıcı deneyimi) tasarımcısı olarak ilk işe başladığımda şirketim tarafından bana bir Macbook Pro verildi. Monitörler, klavyeler, fareler vb. gibi aksesuarlar isteme seçeneğim de vardı. Meslektaşlarım ve yöneticilerimin tamamı Apple aksesuarlarını iyi bildiklerini ve herhangi bir şikâyetleri olmadan kullandıklarını ifade ettiler. Ancak Magic Mouse'u denediğim an, tasarım açısından sorgulamaya başladım.
· Neden avuç içimdeki kemer çok acıtıyor?
· Neden tıklamak bu kadar zor?
· Yanlış bir şekilde mi kullanıyorum?
Eğer Apple Magic Mouse hakkında benzer sorgulamayı yaptıysanız, yalnız değilsiniz. Magic Mouse, kullanılabilirliği zorlaştıran önemli tasarım hataları nedeniyle çok sayıda kullanıcısı tarafından eleştiriliyor. Bu yazıda Magic Mouse'u hem en iyi hem de en kötü fare yapan faktörlere odaklanacağız.
Magic Mouse 2: Hızlı bir özet
Apple Magic Mouse, Apple tarafından tasarlanan ve üretilen kablosuz bir fare. 2015 yılında piyasaya sürülen Apple Magic Mouse 2, Apple'ın "yenilikçi" kablosuz faresinin ikinci nesli.
İlk nesil ürünün benzersiz tasarımı ve çoklu dokunma özelliklerine ek olarak bazı farklılıkları bulunuyor:
· Şarj edilebilir batarya: Magic Mouse 2'nin, ilk nesile kıyasla tek kullanımlık pillere gerek bırakmayan şarj edilebilir lityum iyon bataryası bulunuyor. Farenin alt kısmında yer alan lightning portu aracılığıyla şarj edilebiliyor.
· Yeni renkler: İlk nesil sadece beyaz ve siyah renkteyken; Magic Mouse 2 gümüş, uzay grisi ve altınımsı pembe gibi çeşitli renklere sahip.
· Geliştirilmiş izleme: Daha iyi hassasiyet ve tepki için optimize edilmiş bir lazer izleme sistemini kullanıyor.
· Force Touch desteği: Yüzeyi tıklama hareketlerini destekliyor.
· iPad ile uyumlu: Apple fareleri için bir ilk olarak uyumlu iPad nesilleriyle eşleştirilerek kullanılabiliyor.
Magic Mouse'un kusurları
Apple'ın Magic Mouse’u şık ve minimalist görünse de daha uygun fiyatlı olan rakiplerinden daha iyi bir performansa sahip değil. Objektif olmak gerekirse ergonomi, şarj ve uyumluluk gibi tasarımsal açıdan kusurları bulunuyor. Birçok online inceleme, bu kusurların "ürünün formu, işlevinden önemlidir" anlayışının bir sonucu olduğu ifade ediliyor ve bu eleştiri, Apple'ın ürünleriyle ilgili sık sık dile getirilen bir söylem.
Apple, kullanıcılarının ihtiyaçlarını anlamak ve karşılamak için yeterli güce sahip. Peki, Magic Mouse'un tasarımındaki tasarımın mantığı ne? Kullanım kılavuzu eklemeli miydiler?
Korkunç ergonomi
Magic Mouse'un minimalist tasarımı, birçok kullanıcı için önemli ergonomi sorunlarına neden oluyor. Düz ve detaysız şekli uzun süreli kullanımda, kullanıcıların elleriyle bileklerini doğal olmayan bir kavrama biçimine zorlar.
Şunu bir deneyin: Avuç içinizi düz bir zemine koyun ve elinizi rahat bırakın. Eliniz tamamen düz mü duruyor? Yoksa küçük bir çukur kemer mi mevcut?
Muhtemelen mouse tutuşunuzdan dolayı avuç içinizde oluşan küçük bir kemer olduğunu göreceksiniz. Oluşan bu doğal kemer, yorgunluğu ve rahatsızlığı en aza indirirken çeşitli kavramalara yönelik bir destek ve esneklik dengesi sağlar.
Avuç içi eğriliği, başparmağın ve diğer parmakların özgürce ve etkili bir şekilde manevra yapmasını sağlayarak dinamik bir hareket alanı sağlar. Bu doğal hareketlilik, hassas kontrol ve kullanım kolaylığı için herhangi bir fare tasarımı için gereklidir.
Bu doğal kemeri göz önünde bulundurarak yapılan bir farenin tasarımı, uzun süreli kullanım sırasında kas yorgunluğunu önemli ölçüde azaltarak konforu artırabilir. El farenin üzerinde rahatça dinlenebilir, aşırı kavrama veya garip el duruşlarına zorlamaz.
Çoğu bilgisayar kullanıcısının fareyi saatlerce kullandığını düşünürsek bu oldukça önemli bir unsur.
Diğer mouse tasarımları ile kıyaslayacak olursak; Apple Magic Mouse'un düz tasarımı ve desteksiz konturu, kullanıcı dostu bir deneyim için temel ergonomik düşüncelerle çelişki taşıyor. Estetik açıdan tartışmaya kapalı bir çekiciliğe sahip olsa da avuç içinin doğal ergonomisini korumada yetersiz kalıyor; bu da zamanla rahatsızlık ve yorgunluk gibi olumsuz bir kullanıcı deneyimine neden olabilir.
Hatalı şarj tasarımı
İlk nesil Magic Mouse’da da oldukça tartışılan bir konu olmasına rağmen Apple, ikinci nesil üründe de şarj portunu alt kısma koymaya karar verdi.
Şarj portunun yerleşimi, anlaşılması güç bir tasarım tercihi. Mouse’u şarj etmek istediğiniz bu konum yüzünden kullanmayı bırakmanız gerekir; bu da iş akışınızı bozar ve gereksiz bir boş zaman yaratır.
Üzerine biraz daha düşünülen bir tasarım ile bu kolayca önlenebilirdi. Şarj portunu diğer fareler gibi ön veya yan kısma yerleştirmek, şarj sırasında kullanmaya devam edilmesine izin verir ve kullanıcının hem zamanına hem de iş akışına saygı gösterilirdi; bu da kullanıcı dostu bir tasarım olduğunu gösterirdi.
Başka bir olası tasarım fikri bir şarj istasyonu olabilir. Diğer markalar, şarj olurken kablolu şekilde fareyi kullanabilmenin yanı sıra bir yerleştirme istasyonu tercih ediyor. Ürün için dock şeklinde bir şarj istasyonu, masanın dağınıklığını azaltarak ve kullanıcı deneyimini iyileştirerek fare için bir ev görevi de görebilir.
Bu şikâyet yersiz değil; tasarım ile onu deneyimleyen kullanıcılar arasında bir kopukluk olduğunun göstergesi. Bunun farklı bir sebebi mi var bilmiyorum ancak şahsen bugüne kadar Magic Mouse'un altındaki şarj portunun taşıdığı felsefe ve tasarım anlayışını açıklayan herhangi bir güvenilir kaynak görmedim.
Muhtemelen yanlış kullanıyorsundur
Eğer Magic Mouse o kadar kötü bir tasarıma sahipse, neden hâlâ çok satılıyor? Neden tüm e-ticaret platformlarındaki değerlendirmesi 1 yıldız değil?
Magic Mouse'u iki hafta kadar kullanmamın ardından, bir gün Apple Store'un önünden geçerken bir Apple çalışanının Magic Mouse'un özellikleri konusunda derinlemesine bir eğitim verdiğini gördüm. Sonra fark ettim ki tüm bu süre boyunca ben de Magic Mouse’u yanlış kullanmışım.
"Mouse" kelimesini duyduğumuzda genellikle avucu tamamen kapsayan, el için doğal bir dinlenme yeri sağlayan bir cihaz hayal ediyoruz. Ancak Magic Mouse, düşük profil tasarımıyla bu paradigmayı sarsıyor.
Geleneksel fare, avucumuzun içerisinde oluşan kavisi dolduracak şekilde dinlendirmemizi sağlar. Ancak Magic Mouse, baş parmak, yüzük parmağı ve serçe parmağı ile tutulması ama işaret ve orta parmağın yüzeyde bir izleme pedi varmışçasına kaymasını gerektiren bir tasarım anlayışına sahiptir. Bu tutma tekniği, geleneksel fare kavramından farklıdır ve yeni kullanıcılar tarafından hemen anlaşılması güç olduğu için bir öğrenme süresi ve kılavuzu gerektirebilir.
Neden en iyi tasarıma sahip fare?
Alışma sürecinden sonra, Magic Mouse'u giderek daha çok sevdiğimi fark ettim. Tasarımın "düz" olması bana çok mantıklı geldi. Magic Mouse üzerindeki ped biçimindeki dokunuş algılama sistemi ile bileğimi hiç hareket ettirmeden sekmeler arasında geçiş yapabiliyorum ya da sayfalar arasında gezebiliyorum; bu da iş akışımı büyük ölçüde kolaylaştırıyor.
Şık ve minimalist bir fare kullanmanın diğer ürünlerle olan estetik uyumunu da gözardı edemem.
Ergonomik olarak başlangıçta çeşitli zorluklar yaşadım elbette; ancak uygun tutma biçimini kavramamın ardından zamanla bu rahatsızlık azaldı. Bu da benim için, Magic Mouse'un ergonomik bir endişeden öte üretkenliği artıran bir araca dönüştüğü anlamına geliyor.
Kullanıcı eğitiminin önemi
Kullanıcı eğitimi, özellikle geleneksel olanı yıkarak yeni bir anlayışın ürünü olan tasarımlarda sıklıkla göz ardı ediliyor. Apple'ın Magic Mouse'una yönelik kullanıcıların tepkisi de onlara önce bu “kural değiştiren” tasarımın işlevlerini anlatmanızın gerekli olduğunu gösteriyor.
Birçok kullanıcı, Magic Mouse'u ilk kullanmaya başladığında geleneksel farelerin kullanım alışkanlığını devam ettirdi. Ancak Magic Mouse'un şık estetiği ve çok fonksiyonlu dokunmatik yüzeyi, bu ürünü geleneksel fareden radikal olarak farklılaştırıyor.
Böylesi radikal bir farklılık söz konusu olduğunda “etkili bir eğitim süreci” Magic Mouse gibi yeni tasarımlar ile kullanıcıların geçmişteki deneyimleri tarafından şekillenmiş beklentileri arasındaki boşluğu kapatabilir. Apple, kullanıcılara Magic Mouse'u nasıl kullanacaklarını gösteren kaynakları “kendisi” yaratsaydı, kullanıcıların ürünü nasıl kullanacağını kendilerinin "bulması" gerekmezdi.
Son düşünceler
Açıkça ifade etmem gerekirse başta Magic Mouse'u sevmedim; ancak her şey canlı bir demo görmemin ardınan tamamen değişti. Tüm bu deneyim, alışılmadık tasarımların kapsamlı bir kullanıcı eğitimi ile birlikte tanıtılmasının önemini tekrar hatırlatıyor. Bu tür bir eğitim sadece ürünün fonksiyonlarını ortaya çıkarmakla kalmaz; başlangıçtaki rahatsızlık ve kafa karışıklığını takdir ve hayranlığa dönüştürebilir.
YORUM YAZIN
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok