Yapı Kredi, YGA ile birlikte sevgi evlerine bilim götürecek

YGA'nın çocuklara bilimi sevdirmek için başlattığı sosyal kalkınma projesi Anadolu'ya Bilim Göçü, ilk kez Yapı Kredi desteğiyle Sevgi Evleri’ndeki çocuklara ulaşacak.

YGA'nın çocuklara bilimi sevdirmek için başlattığı sosyal kalkınma projesi Anadolu'ya Bilim Göçü, ilk kez Yapı Kredi desteğiyle Sevgi Evleri’ndeki çocuklara ulaşacak.

 Mardin'in Savur ilçesinde doğan ve kalabalık bir evde yetişen Nobel Ödüllü bilim insanı Aziz Sancar’ın hikayesinden ilham alınarak geliştirilen proje yeni Aziz Sancarları Anadolu’da keşfetmeye hazırlanıyor.

2017 - 2018 öğretim yılı boyunca, Adana, Ankara, Çanakkale, Denizli, Gaziantep, İstanbul, İzmir ve Kayseri olmak üzere 8 ilde gerçekleştirilecek “Anadolu’ya Bilim Göçü” projesinde Sevgi Evleri’ndeki 1.000'den fazla çocuğa ulaşılması hedefleniyor. Proje kapsamında 50 bin başvuru arasından özenle seçilen YGA gönüllüleri ve Yapı Kredi çalışanları, Sevgi Evleri’ndeki çocuklarla bilim seansları gerçekleştirecek.

Projenin basın toplantısı Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Yapı Kredi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Gökmen Uçar, YGA Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Yaman, YGA Başkanı Asude Altıntaş ve YGA gönüllüleri ile Koç Holding ve Yapı Kredi yöneticilerinin katılımıyla Rahmi M. Koç Müzesi’nde gerçekleşti.

Memleketimizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için hepimize önemli sorumluluklar ve ödevler düştüğüne inanıyorum

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Yapı Kredi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, toplantıda yaptığı konuşmada, “Memleketimizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için hepimize önemli sorumluluklar ve ödevler düştüğüne inanıyorum” derken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sorumlulukların en önemlisi ise ülkemizin geleceğini emanet ettiğimiz çocuklara sahip çıkmak. Tarih boyunca geleceği hep teknolojik ve bilimsel gelişmeler şekillendirdi. Ancak şu da bir gerçek ki, tarihin hiçbir döneminde teknoloji böylesine baş döndürücü bir hızda değişmedi.

Bu yeni dönemde; teknoloji ve insan kaynağı gücünü doğru konumlandırabilen ülkeler ve kurumlar önemli rol oynayacaklar. Dolayısıyla, en önemli rekabet avantajı yetkinlik sahibi, nitelikli insan kaynağı olacak. Hepimizin ülkemiz için ortak hedefi dünya sahnesinde büyük ve güçlü bir ülke olabilmek. Ancak unutmayalım ki; bu hedefe ulaşabilmenin en temel koşulu teknoloji ve bilimdeki bu baş döndürücü değişime ayak uyduracak, hatta şekillendirecek nesiller yetiştirebilmektir.”

Çağın gelişmelerini geriden takip etmenin faturası hem ülkelerin ekonomisi hem toplumsal gelişim üzerinde çok ağır oluyor

“Peki bu teknolojiyi, bilimi ülkemizde kim üretecek?” diyerek sözlerini sürdüren Ali Y. Koç, şöyle devam etti: “OECD’nin geçtiğimiz ay yayınlanan 2017 Eğitim Raporu, Türkiye’de eğitimde eşitsizliğin ilkokul seviyeleri kadar erken zamandan başladığını ve eğitim seviyesi yükseldiğinde bile bu farkın kapatılamadığını tespit ediyor. Üstelik Türkiye'deki öğrenciler bilim, matematik ve okumada OECD ortalamasının oldukça altında kalıyor. Dolayısıyla bilimi gençlere erken yaşta sevdirmemiz ve eğitimin niteliğini toplumun tüm kesimleri için yükseltmemiz gerekiyor.

Hepimiz biliyoruz ki, çağın gelişmelerini geriden takip etmenin faturası hem ülkelerin ekonomisi hem toplumsal gelişim üzerinde çok ağır oluyor. Bugün hangi pencereden bakarsanız bakın, dördüncü sanayi devrimi trenini kaçırma lüksümüz yok. Gerçekçi hedefler, doğru bir planlama ve bu çağın gereklerini kapsayan nitelikli bir eğitim sistemi ile ülkemiz de gençliğimiz de bu treni yakalayacak güce sahip ve bunu hak ediyor.

Onlara sahip çıkmak; onları cesaretlendirmek, içlerindeki merak ve sevgiyi canlı tutmak hepimizin sorumluluğu. Yeter ki enerjimizi ve zamanımızı boşa harcamayalım. Bizim çocuklarımızın diğer ülkelerde yaşayanlara göre potansiyel anlamında hiçbir eksiği yok. Ancak tabii ki kaliteli bilimi daha fazla sevmeye, anlamaya, teşvik edilmeye ve hayal etmeye ihtiyaçları var. En önemlisi de onlara geleceğe dair umut verecek rol modellere ihtiyaçları var. İnsanın yakıtı umuttur.

 

Anadolu’ya Bilim Göçü projesi de ülkemizin geleceği için umut tohumları atmayı hedefliyor. Bu projeyle Yapı Kredi’nin YGA ortaklığı en heyecanlı dönemine giriyor. Adım adım büyümesini hayal ettiğimiz bu projenin, fırsat eşitsizliği nedeniyle yeterince nitelikli eğitim göremeyen çocuklarımıza, bilimi tanıtıp sevdirme yönünde bir katkı sağlayacağını umuyoruz. Bu projeden yetişen ve başarılı olan öğrencilerin Sevgi Evleri’nde yaşayan diğer çocuklar için de doğru birer rol model olacaklarına inanıyorum.”

Geleceğin Aziz Sancarları Sevgi Evleri’nden çıkacak

YGA Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Yaman ise konuyla ilgili olarak, "YGA'nın amacı özgürce sorgulayan, özgün projeler üreten, özgüvenli gençler yetiştirmek. Her sene 6 aşamalı bir sürecin sonunda 50 bin başvuru arasından 50 YGA’lı seçiyoruz. Sevgi Evleri’ndeki devlet koruması altındaki çocuklarımıza bu özenle seçilen üniversiteliler rol model olacaklar. YGA'lılar, deney ve oyunu birleştirerek Sevgi Evleri’ndeki çocuklara bilimi sevdirecek, onların da hayallerini büyütecekler.

Geleceğin Aziz Sancarları Sevgi Evleri’nden çıkacak. Her YGA projesi bir birlikte başarma projesidir. Yapı Kredi ile de birlikte başarmanın en güzel örneklerinden birini yaşıyoruz. Özverili ve donanımlı insanlar bir araya geldiklerinde, sıra dışı başarı hikayeleri ortaya çıkıyor. Türkiye'nin ve dünyanın böyle birlikte başarma hikayelerine çok ihtiyacı var. Anadolu'ya Bilim Göçü Projesi'ne destek veren, gönül veren Yapı Kredi Ailesi’ne bu projenin bir gönüllüsü olarak teşekkür ediyorum" dedi.

Çocuklar teknolojilerin özüne inip,  somut projeler geliştirecek 

Anadolu’ya Bilim Göçü Projesi kapsamında gerçekleştirilecek bilim seanslarında karmaşık görünen teknolojilerin özünde ne kadar anlaşılabilir olduğunu gösteren deneyler ve projeler yapılacak. Çocuklar "Elleme bozarsın, dokunma çarpılırsın" laflarını duymadan, mıknatıs yardımıyla kolayca birleşen elektronik modüllerle kendi devrelerini kurabilecek, otonom araba, oda alarmı, okuma ışığı gibi somut projeler geliştirecek. Bilim seanslarında aynı zamanda özgüven, zihinsel merak, berrak zihin ve gelişime açık olmak gibi kavramlar üzerinde de konuşulacak.

Bilim seanslarına katılan öğrencilerden seçilenlerin gelişimi YGA yaz kampları ve YGA mezunlarının mentorluğu ile üniversiteye kadar takip edilecek. Üniversite aşamasına gelen çocuklar birer YGA gönüllüsü olarak yeni öğrencilerin yetişmesinde sorumluluk alacak. “Anadolu’ya Bilim Göçü” projesinin önümüzdeki yıllarda tüm Türkiye’yi kapsaması planlanıyor.  

YGA Hakkında

Yeni nesillere daha iyi bir dünya bırakma hayaliyle 2000 yılında Türkiye'de kurulan Young Guru Academy geleceğin sosyal bilinçli liderlerini yetiştiren uluslararası bir sivil toplum kuruluşudur. YGA’lılar birlikte hayal kurar, projelendirir ve hayata geçirir. Birlikte başarma kabiliyetlerini sahada, sosyal inovasyon projelerinde çalışırken geliştirirler. YGA, derinleştiği 3 alanda milyonlara etki eden inovasyonlar geliştirir: Görme engellilere engelsiz bir dünya, özgür düşünen nesiller için bilim, rejeneratif bir dünya için güneş enerjisi. Global partnerleri Harvard, Duke ve UC Berkeley ile yaptığı stratejik ortaklık kapsamında bu üniversitelerden gelen öğrenciler, projelerde YGA'lılarla birlikte çalışır. YGA bugüne kadar, inovasyon ve teknoloji alanında dünya çapında 10 ödül aldı. 50 binin üzerinde lise ve üniversite öğrencisinin başvurusundan, 5 aşamalı mülakatla seçilen 50 YGA'lı; üst düzey yönetici, bilim insanı, sanatçı ve akademisyenlerden oluşan YGA Hayal Ortakları’ndan eğitim ve mentorluk alıyor. YGA mezunları, 5 bin saatin üzerinde gönüllü çalışmış kişilerdir.

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER