26. Golden Drum Uluslararası Yaratıcılık Festivali bugün başladı. Dünyaca ünlü festivale bu yıl "Değişim İçin Yaratıcılık" sloganı rehberlik ediyor.

Farklı disiplinlerden dünya çapında ses getiren konuşmacıları bir araya getiren Golden Drum Uluslararası Yaratıcılık Festivali'nin felsefe bölümünde 21. yüzyılın ilk yarısında eserleri en çok basılan filozof unvanı kazanan Slavoj Žižek, bilim bölümünde İsviçre Lozan Üniversitesi Nörogörüntüleme Laboratuvarı LREN'in Direktörü Profesör Bogdan Draganski, sanatsal hikaye anlatımı bölümünde ise yaptığı işlerden ve National Geographic için gerçekleştirdiği çalışmalarda paylaştığı insan hikayelerinden tanıdığımız fotoğrafçı Rena Effendi deneyimlerini paylaşacak.

Festival öncesinde, bu yıl sahnede olacak Türk temsilcilerimizden Deloitte Türkiye Strateji Analitik ve M&A Lideri Hakan Göl'e merak ettiklerimizi sorduk.   

Öncelikle merhaba, Golden Drum'ın bu yılki mottosu 'Değişim için Yaratıcılık'. Yaratıcılık kavramı sizin için ne ifade ediyor?  

Günümüzün rekabet koşullarını, değişimi ve değişimin hızını düşündüğümüzde marka, inovasyon, içerik ve deneyim her zamankinden daha da önemli… Bunları yeniden şekillendirirken veya sıfırdan oluştururken yaratıcılık bir araç değil, bir davranış biçimi ve sadece bir departman tarafından değil tüm organizasyon tarafından hayata geçirilmesi gereken bir disiplin olarak ortaya çıkıyor. İşte tam bu nedenle müşteriler ve onların müşterileri için doğru problemleri çözmek ve beklentileri karşılamak amacıyla yapılan her şeye kreatif düşünce ve perspektifin enjekte edilmesi gerekiyor. Konu ister şirket veya marka stratejisinin oluşturulması, isterse hedef kitlenin etkilenmesi ya da pazara en inovatif ürünlerin çıkarılması olsun stratejik bakış açısı, analitik uygulamalar, operasyonel mükemmellik ve yaratıcılık aynı potada erimek zorunda. Bu önümüzdeki yıllarda iş dünyası ve pazarlamayı yeniden şekillendirecek bir yaklaşım ve kaçınılmaz. 

Bu yılki festivalde yapay zeka odaklı oturumunuzla yer alacaksınız. Nelerden bahsedeceksiniz dinleyicilere? 

Bu yılki festivalde Yapay Zeka ile Sanatın Buluşması ve Hayatımızın Evrimi’nden bahsedeceğim. Şu ana kadar tamamen insan ile ilişkilendirilen sanat, teknoloji ile bir araya getirilerek farklı alanlarda çeşitli eserler ortaya çıkarıyor. Her yaratıcı fikrin arkasında kültürün, deneyimlerin ve öğrenilenlerin bir parçası bulunmaktadır. Teknolojinin de anlamlı ilişki kurduğu alanlar arasından yaratıcı bir ürün çıkarabileceği yönündeki bakış açısı, bilgisayar teknolojilerinin insan yaratıcılığını taklit etmesi ve geliştirmesi üzerine hesaplanabilir yaratıcılık olarak adlandırılan çalışma alanını ortaya çıkarıyor. Resim, edebiyat, müzik, sinema, moda, oyun, mutfak sanatları gibi birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarının geldiği noktadan bahsedeceğim.

Şu ana kadar mühendislik alanlarında karşımıza çıkan yapay zekanın insan olmakla özdeşleştirilen sanat alanında farklı uygulamalara girmiş olması hepimizi şaşırtıyor ve bir hayli korkutuyor. Yapay zekanın insan seviyesini ne zaman geçeceği ve geçtiğinde bunun iyi bir durum olup olmayacağı konusunda ise öne çıkan farklı görüşler bulunuyor. Hayatımızın yapay zeka ile nasıl evrileceği konusunu ise henüz bilmiyoruz.