Türk Mutfağından Dünyaya Açılan Bir Marka: Selva

İlk kez bundan 25 yıl önce gıda sektörüne adımını atan Selva, bugün adını tüm dünyada duyurmayı başarmış bir marka olarak yoluna devam ediyor. Üretime unla başlayan markanın ayrıca irmik ve her zevke hitap eden zengin bir makarna ürün gamı da bulunuyor. Dünyadaki 80 ülke pazarında satışta olan Selva’nın dünden bugüne gelişimini ve pazardaki konumunu Selva Gıda Genel Müdürü Mehmet Karakuş’a sorduk.   Türk gıda sektörüne 1988 yılında un ve irmik ile giriş yapan Selva Gıda, dünden bugüne ürün gamını genişletmiş durumda. Selva’nın marka kimliğinde ve konumlandırmasında bugüne kadar ne gibi değişiklikler oldu? Selva Gıda, 25 yıl önce önemli bir marka politikası ve bunları yönetecek öngörüler ile birlikte kuruldu. Ununun kalitesi ile konuşulmaya başlayan Selva, hızlı bir şekilde Anadolu’ya yayıldı, bunu tamamladıktan sonra üretim hattına makarnayı da alarak hedef kitlesini genişletti. Makarna üretimi ile birlikte daha geniş pazarlara sahip olan Selva, tüketici zihnindeki marka imajını oluşturmak için çalışmalarına hız verdi. Selva, marka kimliğini oluşturma sürecine, İtalya’da kişi başına yılda 26 kg makarna tüketilmesine karşılık bu değerin sadece 6 kg olduğu Türkiye’de makarna tüketiminin artırılması için neler yapılabileceğini sorgulayarak başladı. Makarnanın yabancı soslara bağımlı, yavan bir yemek olarak algılandığı ve insanımızın damak tadının bu soslarla uyum gösteremediği gerçeğinden hareket eden Selva, damak alışkanlığımızdan uzaklaşmadan makarna tüketim kültürüne ne gibi yenilikler getirilebileceğini Türk Mutfak Vakfı ile birlikte sorgulayarak, yepyeni makarna pişirme tarifleri geliştirmiştir. Makarnaya mutlaka sos yapılması gerekmediği ve tencere yemeklerinin baskın olduğu yemek kültürümüzün zenginliğinden yararlanarak, köfteden menemene, tas kebabından orman kebabına dek birçok yemeğimizin makarnada sos olarak kullanılabileceği fikrini oluşturmuştur. Getirdiği yeni tüketim önerileriyle Selva, hem sektöründe hem de tüketicilerinin zihninde öncü konuma yerleşmiştir. Sade makarnayı dünyada ilk kez, pişirme önerisine göre sınıflandıran Selva, makarnayı Türkiye’de ana yemek konumuna taşımak için, tüketicisine kendisini “Bizim Usul Makarna” niteliğiyle benimsetmeyi hedefledi. Yepyeni bir görsel kimlik oluşturan Selva, makarna tüketiminde yeni bir yöntem önerisi getiren “Bizim Usul Makarna” sloganı, Türkiye coğrafyasında yaşayan ve tüm farklılıklarına rağmen ortak bir kültürü paylaşan, bu kültür içerisinde bütünleşen bir toplumun beslenme alışkanlıklarını işaret etmek üzere, Selva’nın temel konseptinin kaynağını oluşturdu. Marka konumlanmasını pazardaki boşluklara ve rakiplerden farklılıklarına göre belirleyen Selva, isminden, ambalajına, logosuna, tasarımına, satış noktalarına ve verdiği mesajlara kadar tüm alanlarda oldukça başarılı bir kombinasyon sergiledi ve konumlandırmasını sağlamlaştırdı. Makarna sektörünün rekabetçi yapısına ve pazarın darlığına rağmen rakiplerden farklılaşarak gelişim hayatını sürdüren Selva, hem kendisine hem de pazara hizmet eden fikir ve satış politikaları ile boy gösterdi, farklılaşarak yenilikçi kimliğine her gün yeni başlıklar ekledi. Ambalaj tasarımlarıyla dünyada bir ilke imza attık, makarnayı segmentlere ayırarak farklı zevklere ve öğünlere hitap ettirdik, üründe inovasyonlar yapıp “Şipşak Makarnası” ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Anadolu’nun damak tatlarına sahip çıkarak bizim usul tatları makarna ile buluşturup, tüketicimizle ile duygusal bağlar kurup rakiplerimizden sıyrıldık. Selva ayrıca, Türkiye pazarında 3. büyük paya sahip olurken, uluslararası birlikteliklerde önemli atılımlar yapmış, markalı ihracatta Türkiye lideri olmuştur.   Selva markasının ürün gamında şu an için neler bulunuyor? Un üreterek çalışma hayatına başlayan Selva, 1998 yılında da irmik ve makarna üretimine geçmiştir. Üretime başladığı yıldan bugüne Türkiye’de en fazla makarna çeşidine sahip olan Selva markası, buna benzer birçok ilke daha imza atmıştır. Günümüz dünyasının ihtiyaçlarını ve gereksinimlerini göz önümde bulundurarak tüketicisini anlayan Selva, zaman darlığı yaşayıp lezzet arayanlar için 3 dakikada pişebilen “Şipşak Makarnayı” üretmiş ve satışa sunmuştur. Geleneksel değerleri yaşatarak soframıza sunan Selva “Anadolu Lezzetleri” serisiyle Ispanaklı, Peynirli ve Soyalı Mantı ile birlikte Yumurtalı Erişte’ yi de damaklarımızla buluşturmuştur. Ürün inovasyonlarına hız kesmeden devam eden Selva her tanesinde gerçek meyve tadı hissedilebilen ve dünyada bir ilk olan “Meyveli İrmiklerini” üretmiştir. çilekli, muzlu, vanilyalı ve portakallı olan irmikler, vakumlanmış ambalajları ile tüketicisine sunulmuştur.   Bütün ürünleriniz Selva ismiyle pazara sunuluyor.Selva’nın marka mimari stratejisi bu şekilde devam edecek mi?. Bunun avantaj ve dezavantajları sizce neler? Selva bir şemsiye marka özelliği taşıyor, aynı zamanda kurum markamız. Ürün gamımızda birbirine yakın kategori özelliklerine ve hedef kitlelere sahip ürünleri Selva ana markası altında toplamak doğru bir strateji. Piyasaya sunduğumuz yeni ürünler, otomatik olarak güçlü Selva markasının imaj ve bilinirliliğinden yararlanıyor, kurum markası olması nedeniyle de kurum imajından faydalanıyor. Bu strateji rakip markalar karşısında bizim raftaki başarı şansımızı artırıyor.Buradaki avantaj, ürünü düzenli kullanan ve bilen tüketicinin yeni çıkan ürüne karşı olumlu tutum göstermesi ve sonuç olarak pazarlama maliyetlerinde azalma sağlanabilmesidir. Bilinen marka isimleri, geçmişte markanın performansından memnun kalmış, yeni sunulanları denemeye istekli tüketicilerin, dağıtım kanalının yeni ürünleri kabul etmelerini kolaylaştırmaktadır. Fakat ana markanın tüketici üstündeki imajı ve tüketiciye sunduğu değerler ile ana markanın şemsiyesi altında sunulan yeni ürün tüketicinin zihninde uyumlu olmalıdır. Bu nedenle yeni ürün kategorisine girmek planlandığında, kategorinin markanın misyonuna uygun olmasına son derece dikkat edilmelidir.   Yurtdışı pazarlarında en çok hangi ürününüze rağbet var? Tesislerimizde üretilen tüm ürünleri dünyanın birçok pazarına gönderir durumdayız. Dünya beslenme kültüründeki önemli değişiklikler ve sağlıklı bir besin olması nedeniyle makarna en çok rağbet gören ürünlerimiz arasında. Fakat her ülkenin kendine özgü bir damak tadı ve buna göre makarna tüketimi var. Her toplum, kendi alışkanlıklarına göre makarnayı yorumluyor, bu herkesin damak tadına göre yediği bir ürün.   Selva, yurtiçi olduğu kadar yurtdışı yatırımlarına da devam ediyor.Yurtiçi ve yurtdışı pazarlama stratejilerinizden bahseder misiniz? Yurtiçindeki hedef kitle ile yurtdışındaki hedef kitleniz farklı olabiliyor, doğal olarak yurtiçi ve yurtdışı pazarlama stratejimiz farklı olabiliyor. Her iki pazarda da detaylı pazar araştırmaları yapmak en önemli çıkış noktamız. Hedef pazarlardaki potansiyeli araştırmak, hedef pazarlardaki potansiyeli ölçmek ve değerlendirmek ve buna göre hedef pazarlardaki müşteri tutumlarını saptamaya yönelik faaliyetlerini gerçekleştirmek ekseninde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Tüketicilerin verdiği kararlar ve alışkanlıkları üretim hatlarımızı ve inovasyon anlayışımızı kontrol etmemize yarıyor, tabii bu da beraberinde başarıları getiriyor. Bu pazarlarda önemli bir rekabet savaşı mevcut, eğer dağıtım kanallarınıza ve satış sonrası verdiğiniz hizmete güveniyorsanız Türkiye’de ve dünyada hatırı sayılır markalar listesine girebilirsiniz.   Selva yurtdışında hangi ülkelere pazarlanıyor? Bu ülkeler içinde en çok satış yaptıklarınız hangileri? Yaklaşık 80 ülkeye ürün gönderen Selva, dünyada da giderek güçleniyor. Selva’nın sadece kendi markasıyla ihracat yapma stratejisi doğrultusunda özellikle Japonya başta olmak üzere Uzak Doğu pazarında kalıcı büyüme sağlamak önemli hedefleri arasında. Bir diğer gayesi ise, sahip olduğu “Helal Gıda Sertifikası” ile ihracat faaliyetlerini büyük ölçüde artırıp, uluslararası pazarlarda aktif olabilmek. Bir taraftan farklı pazarlara ve ülkelere açılabilmek adına girişimlerimiz sürüyor, dünyanın en önemli gıda fuarlarına katılıyor ya da ziyaret ediyoruz. Buralardan yeni pazarlar ediniyor, portföyümüzü genişletiyoruz. Güney Afrika, Kuzey Avrupa ve Orta Amerika da Selva lezzetlerini taşımayı düşündüğümüz hedef bölgeler arasında.   Selva, küresel pazarlarda yakaladığı bu başarıyı hangi marka stratejileri doğrultusunda gerçekleştirdi? Selva’nın uluslararası pazarda yakaladığı başarı, her yıl aldığı ihracat ödülleri ile kanıtlanıyor. Uluslararası pazarların birbirinden farklı beklentileri ve etnik yapıları var ama hepsinin ortak arzusu kaliteli bir ürünle karşılaşmak ve gerçek lezzeti tadabilmek. İşte, Selva da “Magic of Taste” diyerek hep aynı lezzet, hep aynı kalite ve hep aynı estetik felsefesiyle bilindi. Sunduğu lezzetlerle tüm paydaşları için sürekli değer üretti, yenilikçi bir firma olmayı kendisine misyon edindi, sektöre girdiği ilk günden itibaren insanın yaşadığı her yerde, damaklarda ve akıllarda kalıcı tat olma vizyonuyla sektörünü geliştirici bir rol üstlendi. Ve başarıyı yakaladı.
 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER