Bir adım önde olmak isteyen, kaliteyi ve prestiji seven kadınların ve erkeklerin gözdesi oldu her zaman. Saat tutkunu olanlar ise bir gün koleksiyonlarına bir Rolex eklemenin hayallerini kurdular. Bir Rolex saate sahip olmak, tüm zamanları durdurmaktı aslında. Bunun en önemli göstergesi ise, Rolex’in hiç değişmeyen kalitesi ve sunduğu prestijle evrensel bir sembol haline dönüşmesiydi. Lüks kavramının dünyadaki bir numaralı simgesi İsviçre saat endüstrisinin en önde gelen markası olan Rolex, göz alıcı ve benzersiz tasarımlarıyla, eşsiz teknik özellikler ve performansıyla, kadınlara yönelik koleksiyonlarda değerli taşlarla sundukları zarif modellerle, erkeklere yönelik tasarımlarda ise güç ve iktidarı simgeleyen tarzıyla lüks kavramını markanın özüyle buluşturan bir çizgiye sahip. Bu lüks kavramının içinde, maddi değerin yanı sıra manevi değer de tamamlayıcı bir unsur olarak yer alıyor. Zira Rolex’in lüksü kalite ve prestijle birleştiren evrensel bir sembol olması, babadan oğula geçen evladiyelik bir marka olarak değerini yitirmeden var olmasında en önemli etken.   Rolex’in doğuşu Rolex’in geçmişten günümüze gelen hikâyesi en az saatlerin modelleri ve mekaniği kadar enteresan. Çok küçük yaşta yetim kalan Hans Wilsdorf eğitimini tamamladıktan sonra, 19 yaşında doğduğu yer olan Kulmbach’a sırtını dönerek, soluğu İsviçre saatlerinin vatanı olan La Chaux-de-Fonds da alıyor ve başarılı bir saat ihracatçısının yanında çok iyi olan İngilizcesi sayesinde işe başlıyor. 1903 yılında Wilsdorf tekrar çantasını topluyor ve İngiltere’de yeni bir hayata adım atarak, Londralı bir firmada saat sektöründeki kariyerini sürdürüyor. Kısa bir süre sonra, 1905 yılında müşterilere daha kaliteli hizmet ve ürün sunmak amacıyla kendi şirketi olan Wilsdorf&Davis’i kuruyor. Bu şirket tarihin en büyük lüks saat şirketi Rolex’in ilk yapı taşıdır. Wilsdorf araştırmaları sonucunda güvenilir bir şirket olan ve 1900 yılından beri Bienne’de saat üreten Aegler şirketi ile anlaşıyor ve bir anlaşma imzalayarak 1908 yılında Rolex markasını tescil ettiriyor. O dönemlerde üretilen saatlerin birçoğu hassas olmayan ve güvenilemeyecek kadar çok hata yapan saatlerdi. Aegler’in ürettiği saatler ise 11 taşlı mekanizmalı gayet kaliteli ürünlerdi. Bu kaliteyi test etmek ve onaylamak için dönemin en önemli ölçüm merkezlerinden biri olan Kew rasathanesinde Aegler mekanizmalarını 44 günlük bir teste tabi tutan Wilsdorf, Marine-Chronometer hassasiyetini tutturarak A kalite belgesi almayı başarıyor. Aynı yıl, Les Fils de Jean Aegler olan firma ismi Rolex Watch Co., Aegler S.A. Manufacture d’Horlogerie olarak değiştiriliyor. Daha sonra ismi Wilsdorf&Davis Rolex Watch Company olarak değişen firma, dünya satış ve pazarlama aktivitelerini tek çatı altında yürütmek üzere Bienne’e taşınıyor. Şirket ismi olarak Rolex, ilk kez 1915 yılında kayıtlara geçiyor. Saatinin adının her dilde kolay söylenebilir olmasını isteyen Wilsdorf Rolex adında karar kılıyor. Wilsdorf tarafından teyit edilmeyen bir hikâyeye göre ˝Rolex˝ sözcüğü elit saat sektörü anlamına gelen Fransız deyimi horlogerie exquise’den gelmekte. Şirket adı resmi olarak 1919’da Rolex Watch Company olarak ortaya çıkıyor. 17 Ocak 1920’de Wilsdorf Genf’te Montres Rolex S.A. şirketini kuruyor. Şirketin en son adı ise Rolex S.A.’dır. Merkezi Cenevre’de olan firma günümüzde 100’den fazla ülkede 26 ayrı iştirakle temsil ediliyor. Yenilikleri takip eden ve icatçı bir marka Saat endüstrisinde gerçekleştirdiği yenilikler ve icatlarla da tanınan Rolex markası, teknolojik gelişmeleri ilk uygulayan bir marka olarak da ön plana çıkıyor. Rolex markasının doğduğu yıllarda kol saatlerinde en büyük problem saatlerin toz ve su alması idi. Bu konuya önem veren ve 1926 yılında vidalı kasa ve kurma kolu patentini alan Rolex, 1931 yılında da ilk Perpetual rotorlu otomatik mekanizmayı geliştirdi. 7 Ekim 1927 yılında İngiliz yazar Mercedes Gleitze İngiliz Kanalı’nı 15 saat 15 dakikada yüzerek geçerken kolunda taşıdığı Oyster Rolex’i de dünyaya tanıtıyordu. 40. kuruluş yılı olan 1945’te ise ilk su geçirmez, otomatik tarih göstergeli chronometre olan Datejust’ın tanıtımını yapan Rolex, bu icat ve yeniliklerle günümüzde de sürdürmekte olduğu başarısına başarı kattı. Günümüzde Rolex spor, araştırma ve kültür dünyalarıyla kurduğu yakın bağlarla da ayırt ediliyor. Bunun dışında marka, sanatı destekleme ve hayırseverlik işlerindeki öncü rolüyle de dikkat çekiyor.