Teknoloji trendleri pazarlamayı da dijitalleştiriyor
EOH Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Nilsen Balata, dönüşüme odaklanan teknoloji trendlerinin pazarlama aksiyonlarında da artık yeni bir dünyanın kapısını açtığını söylüyor.
Dijital dünyanın getirdiği yeniliklerin artık çok daha geniş mecralar için kabul edilebilir bir tanıtım ve reklam platformu olduğunu vurgulayan Nilsen Balata, günümüzde çok daha düşük maliyetlerle ve daha akılcı bir şekilde pazarlama yaparken daha geniş kitlelere ulaşmanın yolunun da yine temelde dijitalden geçtiğinin altını çiziyor.
Teknoloji danışmanlığı eko-sisteminde pazarlama nereye koşuyor?
Artık klasik pazarlama teknikleri neredeyse tarih olmak üzere diyebiliriz. Dijital ortamda var olmayan firmalar güven endeksinde bir adım geride kalıyorlar. Dijital pazarlama sayesinde kurumlar ve markalar, rekabet avantajı için gerekli olan yeni kaynaklara daha kolay erişebilir duruma geldiler. Böylelikle daha fazla tasarruf ederken ve pazarı daha da verimli kullanabiliyorlar. Bugün rahatlıkla söyleyebiliriz ki pazarlama sektörü artık değişen pazar koşulları ve gelişen teknolojiye göre kendisine farklı bir yol çizmek durumunda.
Bu yol haritası özelinde ilk olarak mutlaka global bir yaklaşım olarak digital-first, yani dijital öncelikli bir dönüşümden söz etmeliyiz. Bugün artık içinde bulunduğumuz eko-sistem, dijital ve fiziksel müşteri deneyimleri arasındaki çizginin gitgide yok olduğu sınırsız bir marka deneyimi beklentisine sahip. Artık şirketlerin marka deneyimleri özelinde hız ve dijitalleşme beklentileri her geçen gün artıyor.
Bu yaklaşım pazarlama aktivitelerini de şekillendiriyor. Şeffaf ve ölçülebilir pazarlama yaklaşımları artık daha fazla kabul görüyor. Content Marketing Inside ve HBR 2017 verilerine baktığımızda karar vericilerin %81’inin herhangi bir satın alma temsilcisi ile görüşmeden önce, mutlaka dijital ortamda araştırmaya yöneldiğini görüyoruz. Bu kesimin %72’si arama motorları üzerinden ilerlerken, %52’lik bir müşteri kesimi ise sosyal medya üzerinden araştırmayı daha güvenilir buluyor. Satın alma kararı veren kişilerin %67’si bu aşamada kararlarını da oluşturmuş oluyor. 2020 yılında sadece dijital araştırma üzerinden karar alan kesimin oranının %85’e ulaşacağı ön görülüyor. Bu veriler de bizlere digital-first yaklaşımının gelecekte çok daha önemli bir trend olacağı ile ilgili önemli ipuçları veriyor.
Sektör bu değişime nasıl tepki gösteriyor?
Bugünün koşularında geleneksel marka konumunda olmanın ötesinde artık dijital marka olarak konumlanmak ve marka değeri ile yatırımları bu yönde yönetme trendleri her gün daha fazla önem kazanıyor. Bu sektörün profesyonelleri de yaklaşımlarını bu yönde değiştiriyor diyebiliriz. Özellikle müşteri odaklı yaklaşım ve dijitalleşme, bu karşılıklı trendi birçok sektörün olumlu yönde etkileneceği bir noktaya taşıyor. Müşterilerin gerçek ihtiyaçlarının farkında olmalarının sağlanması ve bu ihtiyaçlara yönelik çözümlerden hızlıca haberdar olabilecekleri ortamı yaratılabilmek için yeni nesil pazarlama aktiviteleri gerçekleştiriliyor.
Dijital ortamın sağladığı imkanlardan yararlanan şirketler, bu kanallar sayesinde büyük kitlelere ulaşarak ürün ve hizmetlerini tanıtırken, operasyon ve müşteri ilişkileri yönetiminde de başta hız ve şeffaflık olmak üzere önemli avantajlar elde ediyorlar. Değişen teknoloji kurumların standartlarını değiştirdiği gibi müşterilerin de satın alma ve tüketim alışkanlıklarında değişime yol açıyor.
İletişim özelinde örneklemek gerekirse; yeni çıkan tüm çözümlerimizden ve hizmetlerimizden müşterilerimizin hızlıca haberdar olabilmesi için bütün grup şirketlerimizde Webinar etkinlikleri düzenliyoruz. Katılım ve müşteri geri dönüşlerinden oldukça memnun edici sonuçlar alıyoruz. Yenilikçi başka bir örnek olarak, SAP eko-sisteminde Türkiye’de ilk kez kullanılan sanal gerçeklik ortamında “Akıllı İşletmeler” motto’suyla sanal etkinlikler de hayata geçiriliyor. Bu etkinliğe katılımcılar kendi avatarlarını kendileri oluşturarak katılıyor. Bu segmentteki yaklaşımlar, geleceğin pazarlama dünyasının sanal dünyayla ilişkisi hakkında daha fazla fikir sahibi olabilmemiz açısından önem taşıyor.
Dijital dönüşüm hangi alanlarda fayda sağlıyor? Şu an kullanılan en popüler yöntemler neler?
Dijital dönüşüm birçok kapıyı açıyor aslında. Dijital dönüşüm, iş stratejisini, iş yapma biçimlerini, yeni yeteneklerin keşfini ve geliştirilmesini çok daha verimli ve kolay hale getiriyor. Burada önemli olan doğru stratejiyi belirleyerek doğru yol haritasıyla ilerlemek.
B2B sektörleri için ilk etkiyi yaratan aksiyonlar arasında arama motorları, web sitesi üzerinden araştırma, e-posta gönderimi, webinar etkinlikleri, online reklamlar ve sosyal medya etkileşimleri başı çekiyor. Tüm bu araçlar bütününü kapsayan dijital pazarlamada esas olarak daha fazla potansiyel müşteri yaratmak, etkin trafik oluşturmak ve bu süreci doğru strateji ile satışa dönüştürmek hedefleniyor. Bunu yaparken de hedef kitleye sesleneceğimiz araçları doğru şekilde seçmekte fayda var. Sosyal medya iletileri, videolar, infografik ve illüstrasyonlar, satın alma kararı veren kitlenin ilgisini çeken araçlar arasında ilk sırada yer alıyor.
Geleceğin yapay zekâ trendlerine de değinmekte fayda var. Yapay zeka alanındaki araştırmalar ve satın almalar giderek artarken pazarlamanın geleceği de bu alanda şekilleniyor. Yapay zekâ tabanlı ürün önerileri ve tahmini puanlama gibi taktikler de dahil olmak üzere bugünün pazarlama anlayışında önemli yenilikler de bu cepheden çıkacak gibi görünüyor. Pazarlamada kullanılan yapay zeka araçlarını bugünlerde adını ülkemizde çok duymasak da global pazarlardaki yükselen pazarlama trendlerinden biri olduğunu söylemek mümkün.
EOH yapısı ve Türkiye’deki var oluş hikayesinden söz eder misiniz?
EOH, global kimliği ile 1998 yılından bu yana Güney Afrika pazarında hizmet veren bir kurumsal yazılım şirketi. Şirket, son iki yıldır, Afrika kıtası, Orta Doğu ve ötesinde varlığını genişletmeye devam ederken, Afrika içinde 32, Afrika dışında ise 36 ülkede yaygın bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Dünya genelinde 14.000’den fazla çalışanı bulunan EOH, sistemli ve stratejik bir genişleme politikasıyla yoluna devam ediyor ve bu kapsamda Türkiye'yi de uluslararası ticaret faaliyetleri açısından önemli bir büyüme alanı olarak konumlandırıyor.
Bu vesileyle 2016 yılında EOH Türkiye adı altında ülkemizde de faaliyete başlamış bulunuyoruz. EOH Türkiye olarak bugün, eko-sistemimize dahil olan SAP iş ortaklığının iki önemli markası ACRON Bilişim, Çözümevi ve nesnelerin interneti alanlarındaki uzmanlığı ile öne çıkan aSAY Grup ile beraber, 600’den fazla kadrolu çalışanla yolumuza devam ediyoruz.
YORUM YAZIN
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok