Reklam filminin çekim kalitesi, samimiyeti, verdiği güven duygusu vs  gibi ögeleri, doğru seçilmiş bir sesle desteklediğinizde, kattığı değere inanamazsınız.   20 yılı aşkın süredir seslendirme/dublaj sektörünün içindesiniz. İlk olarak bu sektöre girmek için sizi ikna eden şey ne oldu?   Reklam filminde rol aldım hayatım değişti. Gerçekten böyle oldu. 1992’de de şirketimi kurdum. Cast ajansı olarak kuruldu sonra buna seslendirme eklendi. Sizce bir marka kendine ses seçerken nelere dikkat etmeli?   Markanın, tüketici profilini iyi analiz etmesi gerekiyor. Örneğin, bilinçli kadınlar tarafından kullanılan bir ürüne, tutup 20-25 yaşlarında çok da güven vermeyen bir sesle ilerlenmesi yanlış olur.   Sizce reklamda kullanılan öğeler arasından “ses”, hedef kitleyi ikna etme aşamasında ne kadar etkili? Reklam filminin çekim kalitesi, samimiyeti, verdiği güven duygusu vs  gibi ögeleri, doğru seçilmiş bir sesle desteklediğinizde, kattığı değere inanamazsınız. Sonuç olarak seslendirme reklamlarda çok etkili.   Tanınmış bir ses kullanımının marka kimliğine olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir?   Olumlu etkileri  şöyle ki; o tanınmış sesin fanları vs sırf o ünlü kişi seslendirmeyi yapmış diye bile, reklam filmine kayıtsız kalamayabiliyor. Olumsuz etkileri ise, ünlü ses markanın önüne geçebilir, yani marka 2. plana itilebilir.   Hangi reklam türüne hangi ses rengi ve tonu kullanılmalıdır?   Örneğin: Banka, finans gibi markalar daha güven veren seslerle ilerlemeyi tercih ediyor. Daha doğrusu sesin rengini markanın hedef kitlesi belirliyor.   Sizce bir marka tek sesle mi çalışmalıdır? Yoksa arada revizeler olmalı mıdır?   Markanın tercihine kalmış ama benim fikrim uzun soluklu aynı sesle ilerlenmesi. Eğer marka ciddi bir imaj değişikliğine girmişse, o zaman sesin de değişmesi.   Sizce markaların ses seçimi konusunda yaptığı yanlışlar nelerdir?   Yeni seslere çok fazla şans tanınmaması kötü. Çünkü çok başarılı yeni sesler var. Yanlış vurgu, tonlama, yanlış duygu ile alabiliyorlar sesi. Sanatçı farkediyorsa da stüdyoda müşteri de olduğunda, müşteri hep haklıdır mantığı ile bilen bilmeyen müdahale edebiliyor sese.   Sizce marka olmayı başarabilmiş sesler var mı? Varsa kimler?   Olmaz mı, bir çok isim sayabilirim. Çetin Tekindor, Taner Birsel, Günyol Bakoğlu, Okan Yalabık, Engin Altan Düzyatan, Engin Günaydın. O kadar fazla isim var ki. Sayfalar yetmez...   Ses konusunda en doğru seçimi yapmış dediğiniz bir marka var mı? Varsa hangi marka /markalar?   THY reklamı-  Günyol Bakoğlu, Nestle reklamı - Çetin Tekindor, Omo reklamı - Taner Birsel, Biscolata reklamı - Engin Altan Düzyatan, Yapı Kredi Bankası reklamı- Okan Yalabık, Garanti Bankası reklamı Kaplumbağa- Engin Günaydın, Garanti Bankası Tavuk reklamı - Binnur Kaya, Eti Puf reklamı – Ezgi Mola   Dublaj/seslendirme sanatının Türkiye'de geldiği son nokta nedir? Bu sektörün geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?   Dublaj konusunu da seslendirme konusunu da başarılı buluyorum. Daha özgür seslendirmeler yapılıyor artık. Çok eskilerde kaldı kasılarak, diyafram diyafram seslerle ürün okumalar. Yelpaze çok daha geniş artık.