Ses Bir Hafızadır
“SES BİR HAFIZADIR”
Bir Demet Tiyatro’da Zabıta İrfan ile gönüllerde taht kurup, Avrupa Yakası’nda canlandırdığı Burhan Altıntop karakterinin esprileri ve yaşam tarzıyla gündelik hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen değerli sanatçı Engin Günaydın ile Türkiye’de dublaj sektörü ve marka sesleri üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu olan sanatçı; Sinema Yazarları Derneği Ödülleri, Sadri Alışık Sinema Ödülleri ve Altın Koza Film Festivali En iyi Erkek Oyuncu Ödüllerine sahip. Muhteşem Yüzyıl’da Sümbül Ağa, Galip Derviş’te Galip gibi renkli karakterlerle karşımıza çıkan oyuncu yeri geldi gençlere Aranızda Ülker Çikolatalı Gofret Sevmeyen Var mı? Diye seslendi, yeri geldi Garanti Bankası Kaplumbağasına sesiyle can verdi. İşte tüm bu markaların bize ulaşmayı tercih ettiği ve hayranlıkla dinlediğimiz sesin sahibi Engin Günaydın’ın gözünden “dublaja dair her şeyi” konuştuk ve sizlerle paylaştık.
Markanın toplum gözünde saygınlığına dikkat ediyorum.
Dublaj sektörüne giriş hikâyesi
Duygu Başara oldu. Çok uzun süre ısrar etti seslendirme yapmalısın diye… En sonunda bende demo verdim. İyi de oldu, ısrarı için duyguya çok teşekkür ederim. Ankara’da konservatuvar zamanlarında harçlık olsun diye seslendirme yapıyordum. Ama daha çok çizgi filmdi. Çizgi filmde rahat ediyordum. Normal konuşmak beni çok endişelendiriyordu sonra baktım oda oluyor.
Dublajın geleceği
Türkiye’de seslendirme sektörü uzun zamandan beri iyiydi. Çok iyi seslendirme sanatçıları vardı. Biz onları stüdyoda dinlerdik sağ olsunlar çok yardımları oldu. Seslendirme esnasında sırtıma dokunmalarını hiç unutmam. Seslendirme yapanlar bilir ağız kaçırmamak için hafifçe sırta dokunulurdu. Bu hissi unutamam sonra hafif bozulmalar oldu sektörde… Yerli dizilerin ve Türk filmlerinin artması sektörü yavaşlattı. Bence en hızlı kendini toplayan sektör yine seslendirme sektörü oldu. Ben şu anki durumu ve geleceği açısından olumlu bakıyorum.
Neden Engin Günaydın?
Çok fazla seslendirme yapmamam bence. Her teklifi kabul etmiyorum. Markanın toplum gözünde saygınlığına dikkat ediyorum. Hala teklif geldiğinde markanın yorumlarını internetten okuyorum. Olumsuz yazılar varsa teklifi kabul etmiyorum.
Seslendirmenin markaya katkıları
Ses bir hafızadır. Eskiden bazı dizilerin rollerini sesleriyle hatırlardık. O sanatçı o rolün seslendirmesini bıraktığında sanki rol yok olmuş gibi olurdu. Buradan şu sonuç çıkarılabilir seyirci kulağıyla görselliği bir bütün olarak aklında tutuyor. Uzun süreli reklamlarda böyle bir bağ var bence.
Ses karakterini oluşturma
Bu benim için en heyecanlı safha bence. Yeni bir ses karakteri yaratmak işin bence en zor yanı markadan daha fazla çalışma zamanı istiyorum. Hatta ilk etapta kabul etmiyorum. Bir deneyeyim eğer olursa devam edelim diyorum, onlarda kabul ediyorlar.
Markaların ses değiştirmesi
Bu kısa vade de bir çözüm gibi görünebilir. Yeni ses yeni bir heyecan olarak algılanabilir ama bence seyirci bu duruma bozuluyor sanki büyüsü bozuluyor.
Reklam, animasyon, film
Film dublajını sevmiyorum açıkçası. Oyuncu olduğum için oynayan oyuncunun duygusuna yakınlaşmanın ne kadar zor bir şey olduğunu biliyorum. Onun içinde film dublajına pek sıcak bakmıyorum. En sevdiğim yine animasyon. Çizgi karakterleri çok seviyorum
Anasayfa'ya Dön
YORUM YAZIN
Max. 255 karakter girebilirsiniz
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok