Sevgili Brand Age okuru,

Markaların konumlandırmalarında önemli yer tutar logolar. İyi bir logo sizi diğer markalardan bir çırpıda ayrıştırabilir. Yanlış bir logo kullanımı markanızı doğru tanıtmayacağı gibi, doğru kullanımlar başlı başına sizi ayrıştırmaya yeter. Örneğin Nike markası artık logosunda adını da kullanmaktan vazgeçti ve sadece herkesin bildiği “swoosh” işaretini kullanmaya başladı. Elbette her marka aynı yoldan gitmiyor. Logolar ihtiyaca göre zamanla değişiklik de gösterebiliyor. Yedinci yılımızı doldurmamıza az bir zaman kala The Brand Age olarak biz de bu sayıdan itibaren logomuzu güncellemiş bulunuyoruz. Markalar çağının ruhunu yakalamayı hedeflediğimiz yeni logomuzu umarız beğenirsiniz. Bu değişiklikle birlikte hazırladığımız “Dünyanın en ikonik markaları” dosyasını da keyifle okuyacağınızı umuyorum. Dosyamızda dünyanın logoları ikon olmuş en değerli 50 markasını ve bunların logo hikayelerini bulabilirsiniz. The Brand Age’in bu sayısında her zaman olduğu gibi yine her biri alanında uzman yerli ve yabancı yazarlarımız siz okuyucularımız için birbirinden değerli makaleler kaleme aldılar. “Yükselen Trend Nöropazarlama”, “Coca Cola’dan bir United Colors of Benetton çıkar mı?, ‘Gösteren’in niteliği, ‘gösterilen’e bulaşır mı?” bu değerli makalelerden birkaçı. Bir bayramdan çıktık diğerine doğru az bir zamanımız kaldı. Özel günlerde markaların söylemleri de sundukları ürünler de şekil değiştiriyor. Bayram Ekonomisi markaları nasıl etkiliyor? Detaylar ağustos sayımızda… Günümüzde eleştirel pazarlamayı anti-pazarlama olarak görenler olduğu gibi onu demokratikleşme olarak görenler de var. Peki eleştirel pazarlama bunlardan hangisi? Prof. Dr. Yavuz Odabaşı, The Brand Age için kaleme aldı. Bu sayıdan itibaren The Brand Age’te gözle görünür bir değişiklik ve fark yaratmayı amaçlıyoruz. Bu sebeple, logomuzla birlikte derginin tasarım kimliğinde de değişikliğe gittik. Daha rahat bir okunurluk sağlamayı amaçladığımız yeni tasarımımızla ilgili dönüşlerinizi de bekliyor olacağız.

Keyifli okumalar…