FMV Işık Okullar’ının düzenlediği Kültür Konferansları’nda yılın son konuğu bilim gazetecisi-yazar Orhan Bursalı oldu.

Bilim, teknoloji ve bilgi toplumu alanındaki çalışmaları ile de tanınan Bursalı, gelecekte Nobel Ödülleri’nde Türk bilim insanlarını daha fazla yer alacağına inandığını belirtti. FMV Işık Okulları tarafından 2014 yılından beri düzenli olarak sürdürülen Kültür Konferansları’nın serisinde bu ay gazeteci-yazar Orhan Bursalı konuk oldu. Bursalı, Nişantaşı Kampüsü Sacit Öncel Konferans Salonu’nda gerçekleştirdiği konferansta geçmişten bugüne Nobel Ödülü kazanan bilim insanlarının profilini değerlendirdi. Kadınların Nobel Ödülü’nde çok az söz sahibi olduğunu vurgulayan Bursalı, 1901’den bu yana verilen 579 Nobel Ödülü’nün sadece 49’unun kadınlar tarafından alındığı söyleyerek, kadınların sadece Türkiye’de değil tüm dünyada bilim alanında da var olma çabasının devam ettiğini iletti. Nobel haftası kapsamında gerçekleşen seminerde, Orhan Bursalı, Aziz Sancar’ın Nobel Kimya Ödülü’ne giden 20 yıllık serüvenini, bilim adamı kimliğini ve kimsenin bilmediği anılarını dinleyicilerle paylaştı. Aziz Sancar’ın anıları konuşuldu Orhan Bursalı, Aziz Sancar’ın sabrını anlatırken inatçı bir insan olduğunu da belirtti. Bursalı aynı zamanda Sancar’ın bu inadı ve sabrı sayesinde de bu noktalara geldiğini, başarılı olduğunu söyledi. Sancar’ın anısını da şu şekilde paylaştı; “Ailede inatçı olarak bilinirmiş. Türkiye’de de bir söz var biliyorsunuz “eşek kadar inatçı diye”. Evlerinden iki km uzaklıkta bir bahçeleri varmış. Bir gün eşeğe binmiş ve bahçeye gidecek. Eşek bahçeye yüz metre kala durmuş ve yürümemiş. Hem eşeğe hem de Aziz’e inatçı demişler. Eşeği dürtmemiş, kim pes edip yürüyecek diye. Bir saat olmuş beş saat. Tam olarak ne kadar süre geçti bilmiyor ama eşek dayanamamış, vazgeçmiş ve yürümüş.” Orhan Bursalı, Aziz Sancar’ın günde 16 saat laboratuvarda çalıştığını hiçbir başarının tesadüf olmadığını belirtirken Sancar’ın “çok çalışın” mesajını da dinleyicilere iletti.