Mimarinin Avangardı Türkiye’ye geliyor
‘Zamanın Ötesinde Tasarım Kâşifleri #4’ etkinliğinde, Geberit’in bu yılki konuğu dünyaca ünlü mimar Mark Foster Gage
Tasarımı; teknoloji ve malzeme inovasyonuyla yeniden tanımlayan ünlü mimar-yazar ve Profesör Mark Foster Gage, Geberit’in davetlisi olarak İstanbul’a geliyor. Mimari ve tasarım denklemini sıra dışı biçimde biyoloji, moda ve müzik gibi farklı disiplinlerle birleştiren Gage, tüm dünyada yankı uyandıran Khaleesi kod adıyla da bilenen West 57th Street Tower projesiyle son zamanlarda adından sıkça söz ettirdi. Mark Foster Gage, 2 Mart Çarşamba günü ‘Zamanın Ötesinde Tasarım Kâşifleri’ etkinliği kapsamında, ‘Tasarım Akışkanlığı’ konusuyla Yapı-Endüstri Merkezi’nde olacak
Sıhhi tesisat sektörünün lideri Geberit, sürdürülebilirlik kapsamında Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) ile gerçekleştirdiği etkinliklere devam ediyor. Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan ‘Zamanın Ötesinde Tasarım Kâşifleri #4’ etkinliğinin konuğu farklı disiplinlerdeki çalışmalarıyla dikkat çeken, dünyaca ünlü Fütürist mimar Mark Foster Gage olacak. Geberit’in bu yıl belirlediği 'her yerde’ mottosu paralelinde mimari ve tasarım uygulamalarının geleceğini ve bu tür uygulamaların üreteceği devrim niteliğindeki buluşları anlatacak olan Gage, 2 Mart Çarşamba günü YEM’de mimar ve tasarımcılar ile buluşacak. “Günümüzde ‘yaratıcı’ diye addedilen insanlar tek bir disipline kendilerini sınırlamaktan özenle kaçınıyor” Fiziksel etkileşimi, sanal gerçekliği, robot bilimi, üç boyutlu projeler ve Intel Corporation, Lady Gaga, Google, Diesel, H&M, Samsung ve Vice Media gibi dünyaca ünlü markalara proje üreten Mark Foster Gage, mimarlığı her alanda uygulayan sıra dışı bir isim. Günümüzde tüm disiplinlerin iç içe geçtiğini savunan Gage, müziğin daha önceden sadece ses sanatı olarak görüldüğünü ancak artık bu işte modanın da yer aldığını söylüyor ve devam ediyor; “Müzik eskiden sadece ses sanatı olarak değer görürken artık nasıl göründüğünüzün de büyük bir önemi var. Bu noktada da moda devreye girmeye başladı. Pek çok müzisyen de bu çizgide hareket ediyor. Örneğin Kanye West – Adidas Yeezy işbirliği gibi. Günümüzde ‘yaratıcı’ diye addedilen insanlar tek bir disipline kendilerini sınırlamaktan özenle kaçınıyor ve disiplinler arası işbirliğine gitme yolunu tercih ediyor. Biz de bu akımı çok yakından takip ediyor ve bu yönde hizmet veriyoruz. Artık tek bir konuya birçok yönden bakıyoruz. Lady Gaga ve Nicola Formichetti ile birlikte yaptığımız çalışma ise buna çok iyi bir örnek.” “Teknolojinin olmadığı bir mimarlık bizi mağara dönemi insanından çok da farklı kılmaz” Mimar, profesör ve yazar olarak çalışmalarını sürdüren Mark Foster Gage, tasarımı teknoloji ve malzeme inovasyonu aracılığı ile yeniden tanımlama yolunda ve benzer devrimsel nitelikli gelişmelerin teorisini oluşturmada kendi neslinin öncü isimlerinden. Tüm disiplinlerin günümüzde birbiri içerisinde yer alması hakkında Gage şöyle konuşuyor; “Artık birçok konu iç içe geçmiş durumda. Mimarlık ve teknolojiyi ele alırsak, mimarlık ve teknolojinin birbirlerinden o kadar da farklı olduklarını düşünmüyorum. Hatta en basitinden, ağaç tomruklarının bir araya getirilerek istiflenme işlemi için bile bu ikisinden yardım alıyoruz. Bana göre teknolojinin olmadığı bir mimarlık bizi mağara dönemi insanından çok da farklı kılmıyor”. Şimdiye kadar dünya çapında birçok başarılı projeye imza atan Mark Foster Gage, teknoloji ilerledikçe fikirlerinin daha kolay hayata geçirilebildiğini söylüyor. Şu ana kadar Intel için Singapur, Hong Kong, San Fransisko, New York, Londra ve Paris’te 6 interaktif pavilion serisi tasarlayan Foster, Coachella Müzik Festivali’nde H&M markası için de çok ilgi gören pavilion projesini hayata geçirdi. Takma Adlar projelere yeni bir kimlik kazandırıyor Gökdelen projesi ile New York’un mevcut binalarından farklı bir formda yeni bir çizgiye imza atmaya hazırlanan Gage, şehrin en uzun gökdeleni üzerinde çalışıyor. Gotik tarzı ile büyük ilgi gören gökdelen projesi ‘Game of Thrones’ dizisinin en ünlü karakterlerinden ejderhaların annesi ‘Khaleesi’ ye benzetiliyor. Bu ismin aslında bir takma ad olduğunu söyleyen Gage sözlerine şöyle devam ediyor; “Ofisteki insanlar ‘Game of Thrones’ dizisinden esinlenerek üzerinde çalıştığımız bazı projelere diziden karakter isimleri vermeye başlamışlardı. Khaleesi de böyle bir esinlenme sonucu New York’taki gökdelen projemiz için ortaya atıldı. Bu ‘nickname’ bizi projeyi kendi aramızda tartışırken uzun uzun tanım yapma derdinden kurtardı. Ayrıca bu tarz isimlendirmelerin projelere yeni bir kimlik kazandırdığını düşünüyorum”. 2 Mart Çarşamba günü Yapı-Endüstri Merkezi’nde tasarımcı ve mimarlar ile buluşacak olan Gage, Tasarım Akışkanlığı adlı konferansta teknolojinin; mimarinin daha iyi işler yapmasına olanak sağlarken, kamusal alan kullanıcılarına çok daha güzel, cazip ve etkileyici bir şekilde garip olan, katılımcı yapılar oluşturacağını inovasyonun “her yerde” olduğuna dikkat çekerek anlatacak. Konuşmasının ardından merak edilen sorulara da yanıt verecek. Tarih: 02.03.2016, Çarşamba Yer: Yapı-Endüstri Merkezi, Fulya – İstanbul PROGRAM: 18:30 - 19:30 Kayıt ve Kokteyl 19:30 - 19:40 Cengiz Kazazoğlu “Sürdürülebilir büyüme ile her yerde” 19:40 - 20:30 Mark Foster Gage “Tasarım Akışkanlığı: Katılımcı Teknoloji ile İnovasyon Her Yerde” 20:30 - 20:45 Soru - cevap Konferans dili İngilizce’dir. Simültane çeviri olacaktır. Etkinliğe kayıt olmak için lütfen tıklayınız: www.yemetkinlik.com/geberitYORUM YAZIN
Max. 255 karakter girebilirsiniz
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok