Mili Voleybolcuda Spor Markası

THY Kadın Voleybol Takımı oyuncusu ve spor giyim markası NineSet'in kurucusu Özge Kırdar ile sporcular için spor yaşamının ardından başlayan hayatın nasıl planlandığını ve kendi markası NineSet’i konuştuk.

THY Kadın Voleybol Takımı oyuncusu ve spor giyim markası NineSet'in kurucusu Özge Kırdar ile sporcular için spor yaşamının ardından başlayan hayatın nasıl planlandığını ve kendi markası NineSet’i konuştuk.

Öncelikle okuyucularımız için sizi tanıyalım. Özge Kırdar kimdir? Spora olan ilgisi ve tutkusu ne zaman, nasıl başladı?

İnsanın kendini anlatması gerçekten zor ama Özge Kırdar kimdir sorusuna cevap verirken hem sportif, hem de kişisel özelliklerim açısından soruya cevap vermem gerekli diye düşünüyorum.

 

Sportif açıdan, 20 yıla yaklaşan profesyonel hayatımda, ülkemizi olimpiyat oyunları dahil olmak üzere voleybola dair birçok uluslararası lig ve tunuvada temsil etmiş, çok küçük yaşlardan itibaren voleybola gönül vermiş ve halen Türk Hava Yolları voleybol takımında aktif spor hayatına devam eden bir sporcuyum. Sosyal hayatımda ise dünyaya pozitif bakan, gezgin, okuyan, eğitime önem veren, çalışkan ve kararlı biri olduğumu söyleyebilirim.

 

Spora olan ilgime gelince, esasen 11 yaşına kadar bir tutkum ya da ben sporcu olacağım diye bir düşüncem yoktu. Kütahya’da ortaokul öğrencisiyken, ikizim Gözde ile beraber boyumuzun uzun olması ve okulun voleybol takımına seçilmemiz sanırım bizim dönüm noktamız oldu. İkimizde her zaman en iyisini yapmak için çalıştığımız için, voleybol hayatımıza o anda girdikten sonra “başaracağız” mottomuz ile tutkumu, gittiğimiz her kulübe taşımaya başladım.

 

 

Sporcular için, spor kariyeri sonrasındaki yaşam maddi/manevi bir endişe oluşturuyor mu?  Bize bir voleybolcunun kariyer sürecini anlatır mısınız? Ortalama başlama ve sonlandırma yaşı kaçtır?

 

Dediğim gibi benim dönemime bakarsak, başlangıç yaşım 11. 13 yaşında kariyerimin en büyük adımlarından birini atarak Kütahya’dan İstanbul’a geldim. Çok küçük yaşta ailemden uzaklaştım ama profesyonelliğin en önemli adımını da bu zamanda atmış olabilirim. O yaşlardan itibaren kazandığım deneyimler, beni buralara kadar taşıdı. Günümüzde, çocuklarda spora başlama yaşının 7,8’lere kadar indiğini gözlemliyorum ama voleybol açısından bakarsak, önce sporcu adayı “ben bu sporda profesyonelleşmek istiyor muyum?” sorusuna net cevap vermeli, bunun da tabii ki performans ve yeteneğe bağlı olarak 15 yaşlarında daha bir şekil aldığını söyleyebilirim. Sonlandırma yaşı ise günümüz dünyasında her branşta gittikçe artıyor. Artık sporcular kendilerine çok daha iyi bakmaya başladı tabii bu da oynama yaş aralığını yükseltti.

 

Spor sonrası hayata gelirsek, spor kariyeri esasında hayatınızdaki kısa bir süreç. Bunu bilerek yaşamak lazım ve hergün biteceği gün olduğu gerçeğini unutmamalısınız. Bunu psikolojik olarak bir yıpranma sürecine sokmadan, hem maddi hem de manevi açıdan da spor hayatınız devam ederken, gelecek planlamanızı yapmalısınız. Önemli olan, sporu bıraktığınız günün ertesinde uyandığınızda ne yapacağınızı bilerek kalkmak. Bence ilk gün için hazır olursanız, endişe edecek bir durum kalmayacaktır.

Çeşitli alanlardaki sporcular, spor sonrası yaşamına yatırım yaparak hem spor hem farklı sektörlerde markalar oluşturuyor. Sizin bu anlamda global çapta başarılı bulduğunuz isim-markalar var mı?

 

Tabii ki var. Bu işin öncelikli ismi Jordan. Spor hayatı yıllar önce biletmesine rağmen hâlâ basketbol için ikon, tabii ismini verdiği Jordan markasının bunda etkisi büyük. Ya da tenis dünyasından Sharapova örneğini verebilirim. Geçen ay spor hayatının bittiğini açıkladı ama yıllardan beri devam eden Sugarpova markası ile artık bir işkadını olarak karşımızda aynı popülerlik ile duracak. Bunlara Serena Williams, Ronaldo gibi isimleri de ekleyebiliriz.

 

Bulmakta zorlandığım ürünler fikrinden yola çıktık

 

NineSet markası nasıl ortaya çıktı? Neden bu ismi verdiniz? Markanın fikir sürecinden ve kuruluş döneminden bahseder misiniz?

 

Yaklaşık iki yıl önce eşim ve kariyer planlama sürecime yön veren ekip arkadaşım ile görüşürken, voleybol sonrasında neler yapmamız gerektiğini düşünüyorduk. Benim aklıma, voleybolda, her zaman kullandığım ama ülkemizde bulmakta zorlandığım farklı ürünler geldi. Yıllardan beri maçlarda, antrenmanlarda kullandığım ürünleri yurtdışında bulabiliyordum, aradığım standartta ürünler ne yazık ki ülkemizde yoktu. Buna bağlı olarak neden bu konuda markalaşıp, voleyboldan kopmadan kendimize bir iş kurmayalım fikri ile Nineset’i oluşturduk. Markanın ismi tabii ki senelerden beri giydiğim “9” numaradan gelirken, kuruluş aşaması ve ilk ürünlerin satışa çıktığı kısma kadar kumaş seçiminden, üretime, baskı tasarımlarından, voleybola özgü bir ürün yaratırken, fitness ya da yoga yapan kadınların da kullanabileceği rahatlıkta ve kalitede ürünler olacak şekilde yaklaşık 8 aylık bir planlama süreci ve yoğun bir çalışma ile ortaya çıktı diyebilirim.

NineSet için nasıl bir marka konumlandırması yaptınız? Hedef kitlenizi nasıl tanımlıyorsunuz?

 

Markamızı konumlandırırken öncelikle hem iletişim dili bakımından, hem de kullananlara sağlayacağı rahatlık bakımından enerjik yapısını ön plana çıkarmaya çalıştık. Mottomuzu ise “Choose To Be Unique” olarak belirledik. Bir anlamda özel tasarımlarımız ile bu sektör içerisinde, sporun içinden gelen biri olarak farklı yapımız ile ürünlerimizi kullananları özel kılmak istiyoruz.

 

Hedef kitlemizin ana noktası voleybol oynayan amatör ve profesyonel sporcular olarak görülse de, günlük hayatında spor yapan, yoga ile iç içe olan, fitness ya da koşu olsun sporu kendilerinin hayatına kalite sağlayacağını düşünerek yapan kadınlar kitlemiz içerisinde yer alıyor.

Ürünlerin tasarım sürecine dahil oluyor musunuz? Oluyorsanız, tasarım sürecinde nelerden ilham alıyorsunuz?

 

Tamamen içindeyim diyebilirim. Ben görsel iletişim mezunuyum, bundan dolayı tasarım sürecinde özellikle dahil olup, istediklerimi net bir şekilde ifade ediyorum. Yalnızca tasarım değil bu arada, tüm ürünlerimizin kumaş seçimi, ilk örnekleri yapıldığında kullanım deneyimi, yapılacak değişikliklere kadar her detaya hakimim. Hakim olmam da gerekiyor çünkü bu marka benim geleceğim.

 

Markanızı 3 kelimeyle tanımlamanız gerekseydi, neler söylerdiniz?

Enerjik, özgün ve eşsiz.

 

Spor markalarının sporcularla yaptıkları iş birlikleri de oldukça trend. Kısa/orta vadede böyle bir düşünceniz bulunuyor mu?

Markamız için düşündüğümüz planlamalar mevcut. İlk senemizde e-ticaret bünyesinde hedeflediğimiz rakamlara ulaşmayı planladık, bunda da şu ana kadar başarılı olduk. Şu an farklı platformlardan da satışlarımız başladı ve bize pozitif katkı sağlıyor.

 

Sporcu bazlı olarak tabii ki, hem ülkemiz hem de farklı ülkelerde oynayan voleybolcu arkadaşlarım başta olmak üzere bazı sporcularla ürün bazlı küçük çalışmalar yaptık ayrıca kısa dönemde ürünlerimizi İspanyol Milli takımı olmak üzere, Polonya – Kazakistan gibi ülkelerden kulüpler ile kendi takımım Türk Hava Yolları da kullanmaya başladı. Dönüşlerin olumlu olması markamızı memnun ediyor. Venüs Sultanlar Ligi’nde maçları takip ederken, farklı takım oyuncularında Nineset çoraplarını görmek ya da altyapı gruplarında pozisyona bağlı tshirtlerimizin giyildiğini görmek mutluluk verici.

 

 

NineSet bünyesinde şu an için çorap, tayt, tshirt ve büstiyer gibi ürünler olduğunu görüyoruz. Farklı ürünleriniz de olacak mı?

 

2. etap ürünlerimiz için çalışmalarımız başladı. Tasarım ve ürünler konusunda çeşitliliğimizi arttırıyoruz. Yakın zamanda hoodie, farklı çorap stili ve voleybolda sıklıkla kullandığımız kollukları ürünlerimiz arasında görebileceksiniz.

 

Son olarak, spor ve sağlıklı yaşam son yılların en trend konularından biri. Profesyonel bir sporcu olarak, spor yapanlara verebileceğiniz kişisel tüyolarınız var mı?

 

Yaşınız farketmeksizin spora devam edin. Her yaşa uygun, günlük yaşamınızda uygulayabileceğiniz hareketler yapmanız mümkün. Hayat kalitenizin artması için sporun önemli bir araç olduğunu unutmayın. Profesyonelleşmeye hazırlanan genç arkadaşlara ise tüyom, çok çalışın – yılmadan koyduğunuz hedeflere ulaşmak için hep daha iyisini deneyin. Ben tamamım dediğiniz gün bittiğiniz gündür ondan dolayı spor hayatınızın sonuna kadar kendinizi geliştirebileceğiniz alanlar ve öğreneceğiniz yeni şeyler olduğunu unutmayın.

 

 

 

Özge Kırdar İle Kısa Kısa

 

Hayat Mottosu: Az laf, çok iş

Sabahları kahve içmeden uyanamam.

Bir film karakteri olsaydım Superman olurdum.

Yapmak zorunda olduğu ama gereksiz bulduğu şey: Uyumak

Son güldüğü şey: Virüsü sokaklarda göremeyen vatandaş

Tarihten bir kişiye soru sorabilme fırsatı olsa? Kişi-Soru: Mustafa Kemal Atatürk – Nasıl düzeliriz?

İlginç bir özelliği: Az uyumak

Başınız belada! Hangi dizi/film kahramanından yardım isterdiniz?: Eşim Girts’i çağırmam yeterli.

 

Favoriler

Teknoloji:
Acer bilgisayarım

Mobil uygulama:
Zero

YouTube kanalı:
Mojo Travels

PC/Mobil/Konsol Oyun:
Hiç sevmiyorum ama seçmem gerekirse S.W.A.T

Dizi/Film Replik:
Sex and The City – “Ever thine, ever mine, even ours” -Mr. Big

Kitap:
Duygu Asena – Kadının Adı Yok

Aktris ve aktör:
Anne Hathaway – İdris Alba

Ressam:
Niko Pirosmani

Müzisyen:
Michael Kiwanuka

 

Hangisi?

Çay mı, kahve mi?
Kahve

Gece mi, gündüz mü?
Gece

Futbol mu, basketbol mu?
Tenis

Messi mi, Ronaldo mu?
Messi

Kitabını okumak mı, filmini izlemek mi?
Okumak

Rap mi, rock mı?
Rock

Pizza mı, lahmacun mu?
Lahmacun

Konuşmak mı, dinlemek mi?
Dinlemek

Lord of the Rings mi, Harry Potter mı?
Lord of the Rings

Kurt adam mı, vampir mi?
  Kurt adam

Doğum günü mü, yılbaşı mı?
 İkiside değil, her gün

 

 

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER