Markalar dünyasında “Babalar Günü” heyecanı başlıyor

Haziran ayı sonunda geldi çattı… Apayrı bir imaja sahip olan bu ay, genellikle yüzlerdeki ifadeyi renklendirir. Doğaldır ki, yaz mevsimine; güneşe, sıcağa ve biraz da tatile doğru atılan ilk adım, olumlu duygular hissettirir insana. Tabii, bunun ötesinde taşıdığı anlamlar da var haziran ayının. Hayatımızın en kıymetli varlıklarından olan babalara armağan edilmiş bir gün bu ayda kutlanır; Babalar Günü. Kimimiz böylesi özel günleri olabildiğince değerlendirmek ister: hediyeler alınır, ziyaretler yapılır, belki birlikte yemeğe çıkılır… Kimimizse bunlara gerek duymaz, kapitalist söylemin oyununa gelmemek gerektiğini öne sürer. Babalar Günü’ne hangi açıdan bakarsanız bakın, baabaların da anneler gibi her daim hatırlanmayı, saygı ve sevgi gösterilmeyi hak ettiklerini düşünüyorsunuzdur kuşkusuz…

Baba olmak zor zanaat

Ailenin refahının ve birlikteliğinin sorumluluğunu yüklenebilmek anne ve babanın ortak görevidir. Toplum anneye ve babaya birbirinden ayrı görev alanları çiziyor olsa da ideal ailede hiyerarşi dışı bir görev paylaşımının esas olduğu söylenebilir. Bunun toplumumuzda ve dünyada ne denli başarılabildiği sorunu ise ayrı olarak ele alınmayı hak ediyor. Bir kavram olarak “baba” ele alındığında, akıllarda birbirinden farklı şeyler canlanabilmesi mümkün, ancak bu çağrışımların çoğu otoriter, koruyucu, güvenilir, saygın gibi temalara dayanıyor. Toplum, bu özelliklere sahip birçok kişiye de baba lakabını uygun görüyor. Baba olmanın en zor yönlerinden biri de “baba” olma durumunun devam edebilmesi… Bu yüzden baba unvanı layık görülen müzisyenlerimizden Erkin Koray, sahneye baba olarak çıkmanın yanı sıra baba olarak inmenin de gerektiğini ifade eder. Bu, sürdürülebilirliği kolay olmayan ağır bir görev yükler baba olana… Yine de baba her şartta ve zorlukta yoluna aynı şekilde devam edebilmelidir, ailesi ve toplum ondan bunu bekler; uzun lafın kısası işi hiç de kolay değildir.

Fedakar bir babanın hikayesi

Bizim için sevgi ve anlayış gösteren, bize özveride bulunan, koruyucumuz olan babalarımızın yaşam boyunca harcadıkları emeklerin karşılığını verebilmek belki de mümkün değil. Babalar Günü’nün çıkış hikayesi de böylesi hakkı ödenmez bir babaya; Sonora Smart Dodd adlı kızın, hayatını çocuklarına adamış Amerikalı babasına dayanıyor. Amerikan İç Savaşı’nda gazi olan fedakar baba, eşini kaybettikten sonra Smart Dodd’u ve 5 kardeşini tek başına yetiştiriyor. Dodd’un, babasına sevgisini gösterme isteğinden ve babasının doğum günü tarihinden yola çıkarak ortaya attığı Babalar Günü fikri, 20. yüzyılın başlarında önce ABD’de, sonraysa Avrupa ülkelerinde her yıl haziran ayının üçüncü pazarları kutlanmaya başlıyor. ABD’nin 37. başkanı Richard Nixon dönemindeyse Babalar Günü’nün statüsü resmileştiriliyor. Dünya genelinde kabul görmüş, resmi bir statü kazanmış Babalar Günü dolayısıyla Brandage’in dergi kültürünün vazgeçilmezi olan araştırmalara bir yenisini ekledik. Bu özel günün, babalarımızın ve baba kavramının getirdikleri çağrışımlardan yola çıkarak Poltio iş birliğiyle online bir araştırma gerçekleştirdik. Babalarımıza olan hislerimizi markalarla bütünleştirdik. “Baba” kelimesinin çağrıştırdığı markaları sorarken, günün anlam ve önemini markalara indirgememeye özen gösterdik, duyguların kendine has dilini es geçmedik. Toplumun algısında baba olan, babayla özdeş olan isimleri merak ettik, verilen yanıtlarla ayrışan babalara da yer ayırdık, saygıda kusur etmedik.

Babalar Günü’nün Markaları

Bu araştırma Brand Age’in haziran sayısı için Poltio tarafından 22 Mayıs – 24 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, Poltio üzerinden Türkiye internet kullanıcıları temsili 833 kişiyle görüşülmüştür.

Babalar Günü’nü markalar sahiplenebildi mi?

Markalar için özel günler ayrı bir önem taşıyor. Her marka kendi algısını yaratırken, müşterinin zihninde özdeşleşme yaratabilecek birtakım değerleri ön plana koyarken bu özel günleri de olabildiğince lehine çevirmeye çalışıyor. Ancak, Babalar Günü dolayısıyla her sene tekrarlanan bir iletişim yapan markalar şu ana kadar bu konuda başarılı olamamış gözüküyor. Çünkü araştırmaya katılanların %86’sı Babalar Günü’yle özdeşleşebilecek bir markayı akıllarında canlandıramıyor.

Babalar Günü deyince aklınıza bir marka geliyor mu?

Babalar Günü’nü markalar sahiplenebildi mi?

Markalarda Kiğılı önde

Araştırmanın verilerine göre, Babalar Günü dolayısıyla bir markayı hatırlayan %14’lük kesim, hatırladıkları markanın hangisi olduğu sorulduğunda büyük oranda giyim markalarından oluşan yanıtlar veriyor. En çok hatırlananlar arasında Kiğılı, Pierre Cardin, Beymen ve Sarar başta geliyor.

En baba sektör giyim

Babalar Günü’nde akla gelen markaları kategoriler üzerinden sorduğumuzda giyim markaları yine ilk sırada bulunuyor. Kategorilerde marka adı sorulduğundaysa önemli sayılabilecek bir fark yaratan herhangi bir marka göze çarpmıyor. Ancak oranlar birbirine yakın da olsa bazı markalar rakipleri arasından sıyrılarak pozitif ayrışıyor:

Babalar Günü dendiğinde aşağıdaki kategorilerde aklınıza ilk hangi marka geliyor?

Babaya en iyi, gömlek gider

Katılımcılara, babanıza ne hediye alırsınız, sorusu yöneltildiğinde alınan yanıtlar arasında gömlek büyük bir farkla ön plana çıkıyor. İkinci sıradaysa aynı yönelimi desteklercesine kravat cevabı kendini gösteriyor. Üçüncü sıradaysa saat var. Yani babamızı aklımızda canlandırırken onun babalık konumuna atıfta bulunan nesne olarak giyim ve aksesuar ürünlerini anımsıyoruz. Gömlek, kravat, saat… Şık, ciddi, belki de ağır… Yine de bazılarımız daha eğlenceli bir yaklaşım sergiliyor ve babalara hediye olarak hobi ürünleri satın alıyor.

Sizce Babalar Günü’nde en çok ne hediye alınır?

Müslüm Baba unutulmadı

Toplumun “baba” olarak gördüğü isimler arasında Cem Yılmaz, Tamer Karadağlı gibi babalar yerine kendini onun evladı gibi gören birçok hayranı bulunan Müslüm Gürses liderliği bırakmıyor. 2013 yılında kaybettiğimiz değerli sanatçının, gerek şarkılarıyla gerekse kişiliğiyle kazandığı baba lakabı, toplum tarafından hiçbir zaman unutulmayacak görünüyor. Duayen oyuncu, Hababam Sınıfı’nın Mahmut Hoca’sı Münir Özkul da, Müslüm Baba’nın hemen gerisinden geliyor.

Baba dendiğinde aklınıza ilk hangi isim geliyor?

Güvendiğimiz dağlar; babalar

Babalar ve çocuklar birbirlerini ne kadar severlerse sevsinler, aralarındaki ilişki zaman zaman gerilir. Özelikle de gençlik çağındakilerin ebeveynlerinden uzaklaştığı, yaşanılan zaman farklılığının yarattığı kültürel çatışma dönemlerinde… Ancak yaşanılan küçük-büyük, tüm sorunlara rağmen babalara karşı en fazla güven duygusu hissediliyor.

Baba dendiğinde aklınıza hangi duygu geliyor?

Araştırmadan elde ettiklerimiz

Araştırma sonuçları maddeler halinde toplandığında belli çıkarımlar yapabilmek mümkün:

• Babalar Günü algısı, tüketicilerin büyük çoğunluğunda bir markaya atıf yapmıyor.

• Babaya, hediye olarak gömlek, kravat gibi ürünler alınıyor, bu da tüketicilerin giyim markalarına yönelmesini sağlıyor.

• Babaya güvenme hissi, adlandırılabilecek olumlu – olumsuz tüm hislerin önüne geçiyor.

• Müslüm Gürses, toplum nezdinde en baba isim olarak öne çıkıyor.

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER