Marka siyasetçiler ve Twitter kullanımı
Son araştırmalara göre, dünyada 500 milyon Twitter kullanıcısı günde 175 milyon tweet üretiyor. Saniyede 11 adet tweet atıldığına dair gözlemler ve analizler gündemde yer alıyor. Twitter kullanımı böyle bir hızla yaygınlaşırken siyaset alanında da etkisini göstermesi kaçınılmazdır. Obama’ya ‘tekno-başkan’ denilmesinin önemli bir nedeni sosyal medyayı ve Twitter’ı seçim kampanyasında etkin biçimde kullanmasındandır. Onunla birlikte Twitter kullanımı siyaset sahnesinde de hızla artıyor. Twitter’ın olumlu etkisi olduğuna dair kanı, hem dünyada hem de ülkemizde siyasetçiler tarafından sıkça kullanılmasına neden olmaktadır. Siyasette Yeni Bir İletişim Tarzı. Günümüz siyasetinde geçerli ve etkili olan dinamik ve etkileşimli iletişim tarzının belki de en önemli aracı olan Twitter ile siyasetçi ile özellikle genç izleyicileri arasında ortak anlayış yaratmak ve duygu-düşünce paylaşımını gerçekleştirmek olanaklı. Bunun yanında; düşük maliyetli, kısa, hızlı, şeffaf, doğrudan ve aracısız bir iletişim aracı olması tweetleri vazgeçilmez kılıyor. İçerik ve zaman denetiminin olmaması da başka bir üstünlük. Bunun yanında, yanlış anlaşılma durumu ya da bir gelişmeye anında müdahele etme gerekliliğinde Twitter ile anında yanıt verebiliyor olmak da bir özellik olarak göze çarpıyor. Etkileşimli, şeffaf, kolay ve ekonomik ulaşılabilirliği ile hedefe uygun bir araç olan Twitter’ın bu üstünlükleri, 2009 yılında Almanya’daki seçimlerde, 2010 yılında İngiltere’de ve son seçimlerde Japonya’da da yaygın biçimde kullanılmasına neden oldu. Ancak bu yay-gın kullanım, etkinlik konusunda sorunların olmadığı ve özenle kullanılmaması gerektiği anlamına gelmemelidir. 140 karakter ile sınırlı bir iletişim türü olarak Twitter, haber bültenlerine ve geleneksel bloglara göre değerinin ne olduğu konusundaki soruları öne çıkartmakta. 140 karakter ile ortaya çıkan farklılaştırılmış bilgi ve mesajların seçmenler için yeterli olup olmadığı önemli bir sorudur. Ayrıca, 140 karakterin hepsinin kullanılması da şart değildir. Bir diğeri ise, ölçümlerde kaç kere siyasetçiden, partiden söz edildiğinin ve içeriğinin de etkisinin ne olduğunun belirlenmesine çalışılmasıdır. Japonya’daki ulusal seçimlerde %80’den fazla seçim bölgesinde en çok değinilen adayın kazandığı, 2010 yılında İngiltere’deki seçimlerde ise oyların dağılımının anketlerden daha iyi biçimde tweetlerde gösterdiği bulgusu, Twitter kullanımını güncel ve önemli kılmaktadır. Yürütülmekte olan ABD seçim kampanyasında Obama ve rakibi Romney çok yaygın biçimde Twitter kullanımını sürdürmektedir. Cumhuriyetçilerin kongresinde Twitter ile Facebook ilk defa bir stand içinde birlikte yer almış, Google ise yan tarafta ayrı bir stant ile hizmet vermeye çalışmıştır. Demokratların kongresinde ise, Obama konuşurken dakikada 52 binden fazla tweet atılmış ve bu sayıyla rakibi Romney’i dörde katlamıştır. Dünya siyasi liderlerinin sosyal paylaşım sitesi Twitter kullanımlarını araştıran Burson-Marsteller halkla ilişkiler şirketi, en aktif ve en çok takipçisi olan isimleri de belirledi. “Twiplomacy” adlı araştırmada 125 ülkeden 264 dünya liderinin Twitter hesabının analizi sonucu ilginç sonuçlar elde edilmiş. Liderlerin üçte ikisinin Twitter hesabı olduğu, toplamda 12 milyon takipçiye 350 bin tweet atıldığı, ancak o liderlerin hemen hemen yarısının birbirlerini takip etmediği belirlenmiş. Sadece Obama, 76 lider tarafından en çok takip edilen olarak belirlenmiş. Temmuz ayında gerçekleştirilen ve yirmi farklı değişkeni inceleyen araştırmanın diğer önemli sonuçlarına göre;
• Siyasetçiler Twitter’ı kampanya döneminde kullanıp seçildikten sonra sessizliğe gömülüyor. Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma ve Fransa Cumhurbaşkanı Hollande gibi.
• 264 liderin 90’ı hiç re-tweet kullanmamış.
• Liderler 43 farklı dil kullanmış. İngilizce ve İspanyolca ilk iki sırayı alıyor.
• Twitter, Kuzey Amerika’da en yaygın biçimde hükümetler tarafından kullanılırken, Obama 17 milyondan fazla takipçisi ile lider durumda.
• Twitter, küçük ülkelerin kendilerini dünya haritasında göstermek için uygun biçimde kullanılabilirken, liderler ile de kitleler arasındaki iletişim açıklığının kapanmasına yardımcı olabilmektedir. Twitter, liderlerle doğrudan erişim olanağı sağlamasına karşın, liderlerin kendilerine yöneltilen tweetleri yanıtladıkları açık değil. Bu avantajlardan liderlerin yeterli düzeyde yararlanmadığı söylenebilir.
• Günlük programlar ile hükümet haberlerinin otomatik olarak web ve Facebook sayfalarından gösterilmesi yaygınlaşıyor. Az sayıda lider, Twitter aracılığıyla, yanlış bilgi veren medya raporlarını düzeltmek için kullanıyor.
• Rusya Cumhurbaşkanı Singapur Başbakanı gibi bazı liderlerin aktif olarak Twitter hesabı bulunmakta ka Twitter kullanıcısını takip etmemektedirler. Böylece kendilerini, takipçileri ile diyalogdan koparmaktadır. Öte yandan, Uganda Başbakanı ve Ruanda Devlet Başkanı, takipçileriyle en iyi diyaloğu kuran liderlerin başında gelmektedir.
• Araştırmada 264 liderin sadece 30’unun, tweetlere kendilerinin vap verdiği belirtilirken, atılan tweetlerin kendileri mi yoksa yardımcıları tarafından mı atıldığı da önemli bir soru olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkemiz siyasetçilerinin durumuna bakıldığında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İngilizce ve Türkçe mesajları ile Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da Arapça ve Türkçe mesajları ve top-lam dört milyonu bulan takipçileri ile başı çektikleri görülmektedir. Başbakan Tayyip Erdoğan, genelde konuşmaları ve video görüntülerini paylaşıyor fakat kimseyi takip etmiyor. 1.750 bin civarında takipçiyle Cumhurbaşkanı Gül’ün ardından ikinci sırada. Benzer bir sonuç, ülkemizde ya-pılan bir araştırma ile de bulunmuş ve ilk üç sırayı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu paylaşmış. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ziyaretlerinin fotoğraflarını koyarak daha ilgi çekici olabilmekte (Sancar, 2012). En popüler siyasetçi olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, samimi ve içten davranışı, mesajlarına kendi karar veriyor olması gibi üstün yönleri ile dikkat çekiyor. En profesyonel olarak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu‘un bir sosyal medya danışmanı var (Oğhan, 2012). CHP lideri Kılıçdaroğlu, en etkin kullanıcı olarak mesajlarında daha çok hükümet eleştirisine yer verirken 890 bin takipçisi var. Özel tarihler unutulmuyor ve şikayet ile talepler değerlendiriliyor. Diğer siyasetçiler arasında AB Bakanı Egemen Bağış ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, takipçilerinin sayısı ile MHP ve BDP liderlerini geçmiş görünüyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Twitter mesajlarında görüşlerini aktardığı yazılı açıklamalar yer alıyor. En polemikçi siyasetçi ise Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek; Twitter’daki uzun süren sohbetleri ve etkileşimli kullanımı ile dikkat çekiyor. ‘Tweet’leşmede Nelere Özen Gösterilmeli? Siyasetçilerin en etkili propaganda aracı olarak görülen Twitter’da yer alması kadar onu etkin ve profesyonelce kullanması da önem kazanıyor. Son günlerde CHP ve AKP ‘nin olağan kongreleri nedeniyle yeniden ele alınmaya çalışılan ve 2014-2015’te yapılacak üç ayrı seçime odaklanıp daha hazırlıklı olmak için gerekli görülen bir iletişim aracı olarak Twitter’in etkinliği konusunda farklı görüşler de öne sürülmekte. Bunlardan biri, tweetleri siyasal düşüncenin göstergesi olarak kabul ederken, diğer bir görüş ise, tweetlerin neredeyse yarısının ‘anlamsız bir boşboğazlık’ olduğunu ileri sürmektedir. Etkinin olumlu ve yaygın olduğu kabul edilirse, tweetlerin siyasetçiye, partiye yönelik olumlu ya da olumsuz duyguları seçimlere de yansıttığı söylenebilir. Genellikle, siyasal tartışma için kullanılan tweetlerin, demokrasi bilincinin geliştirilmesine ve demokrasinin yaygınlaşmasına yardımcı olduğu ileri sürülmekte. Bu konuda, geleneksel medyanın gözlemcilik ve takipçilik işlevlerine yardımcı ve destekleyici olduğu konusunda hiç şüphe yok. Bu kadar etkili ve yaygın kullanıma sahip olan Twitter, bazı önemli olmazsa olmazlara da sahip. Harvard Business Review (HBR) dergisinin Mayıs sayısında açıklanan bir araştırma bu konulara dikkat çekiyor. Öncelikle söylenmesi gereken konu, yapılan araştırmaların birçoğunun Twitter kullanıcılarını temsil etmediği. Bu açıdan önemli olan izleyicileri iyi tanımak ve değerlerinin birbirlerinden nasıl farklılıklar gösterebileceğinin far-kında olmaktır. Araştırma sonuçları; kimi izleyeceğine kullanıcının karar verdiği ve %36 oranında eğlenceli, heyecan verici olanlarının okunmaya değer bulduğunu gösteriyor. Açık, net olmanın ötesinde incitici, kırıcı olmayan tweetler çok daha etkili görünüyor. Hakaret eden ve aşağılayıcı bir dil kullanımının beğenilmediği, onaylanmadığı gerçeği siyasetçilere yol gösterici olabilmeli. Birebir özel sohbetleri, konuşmaları tweetlemek olumlu görülmediği gibi mızmızlanan, sızlanan tweetler en düşük etkiyi yaratıyor. Esprili, zarif ve yararlı bilgiler içermeyenlerden de mutlu olunmuyor. Okunmaya değmez bulunma oranı %25 gibi yüksek bir düzeyde olması tweetlerin özenle kullanılmasını, doğrudan, bilgi paylaşan, yeni bilgi içeren, kısa, özlü ve kendisiyle ilintili olacak biçimde tasarlamayı ve kullanmayı zorunlu kılıyor. Hiç şüphesiz, Twitter’ın ana işlevini yerine getiren, soru sorarak izleyicilerle bağlantı kurmayı amaçlayan tweetlerin faydalı bulunduğunu vurgulamak gerekiyor.
• Geleneksel medyaya ek olarak sosyal medyanın bir türü olan Twitter; “yüzyüze”, “birebir temas”, “simetrik” gibi iletişim ve “bayilik”, “sokak sokak”, “örümcek ağı” türü örgütlenme uygulamaları ile bütünleşik olarak düşünülmeli ve uygulanmalıdır. İçerik tüketimi de hızlı olduğundan, içeriklerin sürekli yenilenmesi ve mesajların çok daha fazla ilgi çekici olması gerekiyor. Ülkemizde en çok tweet atan siyasetçilerimiz ve siyasal partilerimiz açısından, anında tepki için her konuda cevap niteliğinde laf yetiştirme gayreti ile tweet atmanın ve bunların sayısını ve sıklığını artırmayı amaçlamanın pek de etkili olmadığı bilinmelidir. Talep ve eleştirilere karşı hırçınlaşmayan, kibarlığı elden bırakmayan ve sakin olabilen liderler daha başarılı olabiliyor. Özellikle, eleştirilerden yararlanan ve gerekli düzeltmeleri, geliştirmeleri yapabilen siyasetçiler başarılıdır, denilebilir. Belki de en önemli konu, hangi bilgilerin ağırlık kazandığı ve incelendiğinin bilinmesi, istenen yararın sağlanmasında yardımcı olabilecektir. Heyecan aşılayan, hüzünlü olmayan somut öneriler ile inandırıcılığa ve güvenirliliğe önem vermek kaçınılmaz. Kaliteli içeriklerin oluşturulması ve partilileri ilgisizler, yansızlar, potansiyeller, sempatizanlar gibi gruplandırarak hedef kitlenin doğru belirlenmiş olması başarı için şart. Ayrıca, Twitter kullanıcılarının genel olarak seçmenlerinin tümünü temsil edip etmediği sorusunun sürekli akılda tutulması gereklidir. Basın bülteni, basın özetleri, demeçler ve paragraf uzunluğundaki mesaj paylaşımının da en azından Twitter gibi diyalog biçiminde, etkileşimli, simetrik iletişim türü ve iletişim aracında etkili olmadığının farkına varılabilmeli ve etkili kullanım için düzenlemeler buna göre yapılabilmelidir. “Açıklık Kültürü”nün bir gereği olarak sahiciliğin yaratıcısı ve en önemli özelliği olan samimiyete ve dürüst diyaloglara sahip olmak başarı için gerekli. Sürekli kendini ve başarılarını güzellemeye çalışan, yaptıklarını öven mesajlar siyasetçiyi itici kılıyor. Hiçbir zaman akıldan çıkartılmaması gereken konu da Twitter’ın demokratik bir iletişim platformu olduğunun ve ondan hemen ve kesin sonuçların elde edilemeyeceğinin bilinerek hoyratça ve yanlış kullanmalardan sakınılmasıdır.
YARARLANILAN ÇALIŞMALAR: Gaye Aslı Sancar, Political Public Relations 2.0 and the Use of Twitter of Political Leaders in Turkey, ICCMTD, 09-11 Mayıs 2012, İstanbul. Şehribar Oğhan, Siyasetin En Sosyal Hali, Hurriyet Pazar, 2 Eylül 2012. http://twiplomacy,com
Anasayfa'ya Dön
YORUM YAZIN
Max. 255 karakter girebilirsiniz
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok