Marka şikâyet mecrası olarak Twitter
Uçuş sonrasında en gergin anlar, genelde bagaj beklerken yaşanır: Ha geldi ha gelecek...ya gelmezse…ya kaybolursa… ya bulunamazsa vs.
Twitter kullanıcısı Hasan Syed’in babasının başına -en son ihtimal olan- bulunmayan valiz vakası gelir ve olaylar gelişir. Sosyal medyanın nimetlerinden yararlanmayı da kafasına koyan Syed; babasının bir türlü bulunamayan valizi için yetkililerle irtibata geçer ve iki gün bekleyip bir sonuç alamadıktan sonra; Twitter’ın ‘promoted tweets’ özelliğini kullanarak “el mi yaman bey mi yaman” mottosuyla ,markaya sesini duyurmaya çalışır.
Bu havayolu bir harika dostum!
“British Airways ile uçmayın. Müşteri hizmetleri korkunç.” (Don't fly @BritishAirways. Their customer service is horrendous.) benzeri, kısa ve öz birkaç tweet yazan Syed; bunları ABD (sadece New York City) ve İngitere’den Twitter’a bağlanan kullanıcılara, para karşılığı göstermek gibi bir yol izler.Söz konusu prometed tweets aracılığıyla yazılmış bu dikkat çekici mesajların hedefi, British Airways takipçileri ve haber siteleri olmuştur.
Mecra kullanımı açısından, Hasan Syed’in durumu Twitter’da bir ilk olduğu için, Syed’in izlediği bu yol, birçok haber sitesinin kısa sürede dikkatini çeker ve saatler içerisinde, sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biri olur. Syed’in reklam ile desteklediği tweet ilk altı saat içerisinde sadece Twitter üzerinde 25.000 izlenim alır; Mashable’ın konu ile ilgili yaptığı haber yayımlandıktan birkaç saat sonra, Twitter ve Facebook üzerinden 5.000’den fazla paylaşılır (şu an ki rakam 19.000’den fazla). İşin British Airways için kâbusa dönüşen kısmıysa, diğer Twitter kullanıcılarının da kendi hikâyeleri ile Syed’e destek vermesi olur. Öyle ki yetkililer konuyla ilgili BBC’ye açıklama yapmak zorunda kalırlar. JetBlue Airways’de üst düzey bir yönetici olan Marty St. George, Syed’in bu hamlesini yeni bir eğilim olarak yorumlar.
Syed ilk başta, promoted tweets için ne kadar para harcadığını söylemek istemese de, sonrasında Time’a bin dolardan biraz daha fazla ödeme yaptığını açıklar.
Yaşanan bu krizde British Airways’in suçu büyük. 7/24 uçuş gerçekleştiren bir şirketin, sadece 09:00 - 17:00 arası çalışan bir sosyal medya ekibi olması, işlerin bu noktaya gelmesini tetikleyen en önemli nedenlerden biri. Ayrıca Syed, @BritishAirways hesabını takip ettiği halde, sosyal medya ekibinin bunu göremeyip, “bizi takip etmeniz gerekiyor” diye mesaj göndermesi de ekibin dikkatsiz ve acemi olduğuna işaret. Müşteri hizmetleri departmanı ile sosyal medya ekibinin iletişiminde problem yaşandığı da başka bir gerçek.
Aslına bakarsanız Syed’in durumuna benzer bir olay, 2009 yılında başka bir havayolu ile yaşanmıştı. United Airlines’ı gitarını kırmakla suçlayan müzisyen Dave Carrol, bir şarkı yazıp video klip çekerek; şirket hakkında United Breaks Guitars adıyla bir kampanya başlatmıştı. Carol bu video ile dikkatleri yaşadığı olayın üzerine çekmeyi başarsa da, bu konuda firmadan tazminat alamamıştı. Syed’in durumu ne olur bilinmez; ancak şimdiden dijital pazarlama derslerinde, bir vaka olarak üzerine çalışılacağı kesin.
Ajans: Hasan Syed
Kreatif Direktör: Hasan Syed
Müşteri: British Airways
Kampanya Bütçesi: 1.000 $
Hedef Kitle: British Airlines takipçileri ve medya.
Amaç: Kaybolan valizi geri almak.
Anasayfa'ya Dön
YORUM YAZIN
Max. 255 karakter girebilirsiniz
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok