Marka Korkusu
Ali Saraç
İnsanlar ikiye ayrılır, yöneten ve yönetilenler, diye.
Yönetenler de ikiye ayrılır, yaratıcı olanlar ve olmayanlar diye.
Yaratıcı olan yönetenler de ikiye ayrılır, kreatif olanlar ve olmayanlar diye.
Kreatif olan yaratıcı yönetenler de ikiye ayrılır, keşifçi olan ve olmayanlar diye...
Marka zor iştir, her yöneticinin işi değildir. Markanın ne olduğunu anlayabilmek de her yöneticiye nasip olan bir yaratıcılık değildir. Kimine göre bir logodur marka, kimine göre bir yaşam şekli.
Her yönetici, bir şirket yönettiğini düşünür, aslında yönetilen bir markadır, markanın değeri kadardır yönetilen şirketin değeri. İyi bir yönetici, markasının değerini yönetendir, yoksa bir şirketin çalışan sayısı, üretim kapasitesi teferruattır işin içinde. Marka ve ar-ge'dir bir şirketin en önemli maliyet kalemleri. Bu iki faktörü yönettiğinizde bir farklılık yakalarsınız, yoksa saman alevi gibi bir gelinir ve bir gidilir.
Marka, tüketicilerin size verdiği değerdir. Marka değerinizi yönetmeyi deneyin, sonuçları yalnızca sizleri de sevindirmekle kalmayacak, ayrıca çalışanlarınızdan hissedarlarınıza kadar herkesi memnun edeceksiniz.
Markanıza sahip çıkın.
Sizlere tavsiyelerim:
Markanıza yatırımdan kaçınmayın
Markanızı güçlendirin
Re-design, yaratıcı olun
Farklılık yaratın
Markanızı bir araç olarak kısa vadeli görmeyin
Avrupa’da ikinci el makine yerine, marka satın alın
Kopyalamayın, kopyalanan olun
Etnik pazarlamadan vazgeçin, küresel pazarlamaya yönelin
Bir eser yaratın
Şimdi yazının ilk paragrafına geri dönelim ve cevaplamaya çalışalım:
Kaç tane yönetici tanıyorsunuz Türkiye’de?
Yöneticilerin ne kadarı yaratıcı?
Yaratıcı yöneticilerin ne kadarı kreatif?
Kreatif olanların ne kadar keşifçi?
Sonuç, siz ne diyorsanız “O”.
Anasayfa'ya Dön
YORUM YAZIN
Max. 255 karakter girebilirsiniz
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok