Yapı Kredi World ana sponsorluğunda düzenlenen MARKA 2015, muhteşem bir açılış gösteri ve ilk gün konuşmacılarıyla, katılımcılara dolu dolu bir konferans deneyimi yaşattı. Her biri 15’er dakikalık seanslarıyla tüm konuşmacılar, etkili bilgi ve vizyon içeren sunumlarıyla ilgi uyandırdı. Konferans sahnesinin ilk gün konukları arasında Fatima Bhutto, Kinvara Balfour, Justin Packshaw, Gülse Birsel gibi isimler vardı. Lider konferans kuruluşu Yürekli tarafından 16 yıldır düzenlenen ve tam 14 yıldır Yapı Kredi World’ün ana sponsorluğunu üstlendiği MARKA 2015 Konferansı, Hilton İstanbul Bomonti’de başladı. 16-17 Aralık tarihlerinde, 46 konuşmacı ile katılımcılarına geniş bir içerikle yeni trend, fikir, model ve anlayışlar sunmak üzere marka dünyasına kapılarını açan konferans, muhteşem açılış töreninin ardından renkli konuşmacılarının sunumlarıyla devam etti. Yürekli Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Yürekli Şengör, yaptığı açılış konuşmasıyla konferansın yeniliklerini anlattı. Yürekli Şengör, “MARKA 2015 Amerika’dan, Pakistan’dan, Almanya’dan, İtalya’dan, İngiltere’den, Türkiye’den; dünyanın farklı köşelerinden gelen benzersiz ve çok büyük bir konuşmacı orkestrasıyla size daha önce kulaklarınızın hiç duymadığı bir müzik dinletecek. Çünkü MARKA 2015, raflardan alınıp getirilen hazır sunumların değil, özel briefler doğrultusunda geliştirilmiş 15 dakikayı aşmayan eşsiz seansların yer aldığı hızlı, dinamik bir serüven. MARKA 2015, hepsi kendi alanlarında lider toplam 70 sponsorumuzun desteği ile hazırlandı. Ana sponsorumuz Yapı Kredi World bu istikrarlı ve bilinçli desteğiyle ekonominin en güçlü dinamiği olan markalarımızı güçlendirme misyonunu sahiplenmeye devam ediyor. İş dünyamız için eşsiz bir örnek… Kendilerine huzurlarınızda yeniden teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konferansın ilk günü devam eden sunumlar arasında yer alan; Avrupa'nın moda, kültür, güzellik ve stil alanındaki öncü danışmanı olan, "consultant of cool" olarak anılan Kinvara Balfour, ‘Ne Yenilikler Var? Stiller, Teknoloji, Trendler ve Pop Kültür’ başlıklı oturumunda iş dünyasına yakın geleceğe şekil verecek yeniliklerle ilgili eşsiz tüyolar sundu. Yapımcı ve yönetmen Gül Oğuz, ‘Dizilerimiz: Dünya Pazarındaki Başarının Şifresi Çözülüyor’ başlıklı oturumunda dünyada büyük bir satış başarısı yakalayan Türk dizilerinden yola çıkarak pazarlama dünyasına yön verdi. De-Roemer adlı moda markasının kurucu ortağı, girişimci, filantropist, maceracı Justin Packshaw, ‘Konfor Alanının Dışına Çıkınca’ markaları bekleyenleri tüm samimiyeti ve renkli üslubuyla aktardı. Fatima Bhutto, Batılı ve Doğulu Kadının Gizemini Anlattı Yazar, gazeteci ve dünyada büyük dalgalar yaratan başarılı bir aktivist olan, aynı zamanda ünlü Bhutto ailesinin genç nesil temsilcilerinden Fatima Bhutto da konferansın konuşmacıları arasındaydı. Günümüzün karmaşık siyaset dinamiklerini, kadınların toplumdaki yerini ve sahip olmaları gereken ama kazanamadıkları haklarını sorgulayan Bhutto, ‘Doğulu/Batılı Kadının Gizemi ve Gücü; Kalıplaşmış Yargıların Sorgulanması’ adlı sunumunda, aldığı Batı eğitimi ile içinden geldiği Doğu perspektifinin izinde Türk iş ve marka dünyasına ilham verdi. “Hepimize bir merhamet devrimi lazım, şu sahte üstünlük duygusundan çıkmamız, kabile narsizminden kurtulmamız için… Peki bunu nasıl yapacağız?” diyen Prof. Dr. Kemal Sayar ise Balçiçek İlter ile ‘Hep Birlikte Psikiyatrist Koltuğuna Oturuyoruz - Toplum Psikolojisi, Teşhis ve Tedavi Yöntemleri’ başlıklı sunumunda bilimsel olduğu kadar ufuk açıcı ve dikkat çekici bir konuşma gerçekleştirdi. Tasarımları zıt bakış açılarının birleşimi olan dünyaca ünlü Türk tasarımcı Ayşe Birsel de‘Sevdiğin Hayatı Tasarla’ başlıklı konuşmasında marka yönetim ekipleri için yeni bir marka yönetim formülü sundu. Tarihçi ve yazar Özlem Kumrular, MARKA 2015 sahnesinde ile Mirgün Cabas ile keyifli bir sunum gerçekleştirdi. ‘Tarihte Türk ve İslam Korkusu - Uluslararası Pazarlama Ekipleri İçin Farklı Bir Bakış’ adlı sunumunda Özlem Kumrular, “Türk korkusu hem Osmanlı'nın, hem de Avrupa'nın bilinçli olarak yarattığı bir korkudur. Tarihte toplumsal hafızada yer etmeyip tarihi amneziye uğrayan sayısız kıyım söz konusuyken Türk korkusunun 21. yüzyıla kadar var olmasının ardında uçurumsal farklılıklar yatar: dini, sosyal, ekonomik, kültürel, gastronomik, demografik... İspanya'nın Latin Amerika'daki kıyımını unutan dünya, Türk için yaratılan olumsuz imgeyi neden unutmaz, unutamaz? Bu rüzgarın bizden yana olmasını sağlayıp bu yargıyla nasıl baş edeceğiz?” diye sordu. Millward Brown, Global Solutions Başkanı Gordon Pincott, günümüz marka takımlarına‘40 Yıllık Öğretiyle Bugünün Marka Oluşturma Modeli’ başlıklı sunumuyla yol gösterdi. Enerjisa İnsan Kaynakları ve İş Mükemmelliği Bölüm Başkanı Berna Öztınaz, toplumsal markalara daha çok itibar edilen günümüzde başarının sırrını ‘Bir İşveren Markası Hikayesi’ adlı sunumunda, “Bugünün dünyasında işveren ve çalışanların ortak amacı bir iz bırakmak. Bunun için şirketler çalışanlarına en değerli varlıkları olduklarını hissettirmenin peşindeler. Çalışanlar ise kendileri olabilecekleri, onlarla sahici ve samimi iletişim kuran şirketlerde çalışmayı tercih ediyorlar. Enerjisa olarak biz de bu yaklaşımla, Türkiye’nin dört bir yanında farklı kültürlerden 9.000 çalışanımızın ruhuna, aklına ve kalbine dokunan bir işveren markası yarattık” diye konuştu. Zeka ve Mizah Sahnede Buluştu! Türkiye’de mizah yazarlığı denince akla ilk gelen isimlerden biri olan Gülse Birsel, renkli sunumu ve enerjisiyle ‘Zeka ve Mizah’ başlıklı konuşmasında, markalar dünyasına mizah gözüyle baktı. Gülse Birsel’in Ayşe Arman’la birlikte yaptığı söyleşi konferansın dikkat çekici söyleşilerinden biri oldu. FODER ve CFA Istitude Yönetim Kurulu Üyesi ve yazar Attila Köksal, günümüz ekonomisinde ‘Türkiye'de Tüketicilerin Tasarruf Alışkanlıkları Pazarlama Dünyasını Nasıl Etkiliyor’sorusuna MARKA 2015 katılımcılar ile birlikte yanıt aradı. Baba-Kızdan Renkli Oturum Ertuğrul Özkök ve P. Gülümsün Özkök, MARKA Konferansı sahnesinde bir araya gelerek, ‘Babanın Kıza, Kızın Babaya Öğrettikleri’ni keyifli bir söyleşiyle paylaştı. Bir markanın kendini koruma içgüdüsünün varlığı/eksikliği nelere mal oluyor, şeffaflık ve yargılama gibi kavramlar kişisel markaları nasıl etkiliyor seansta tartışıldı. İstanbul’dan Londra Tasarım Bienali’ne Uzanan Seans Tasarımın kalbinin en hızlı attığı yerlerden biri olan Londra Tasarım Bienali’nin BaşkanıChris Turner ise konferansın en ilgi çekici konuşmacıları arasındaki yerini aldı. Turner, “Gelecek Eylül ayında Somerset House’da gerçekleştirilecek olan ve Belediye tarafından desteklenen Londra Tasarım Bienali, sektörleri ekonomiye her yıl 35 milyar Pound katkı yapan yaratıcı Londra markasının oluşturulmasında üzerine düşen rolü oynayacak” diyerek bilgi verdi. Avrupa’nın ünlü perakende tasarım şirketi Portland Design Yönetici Direktörü Ibrahim Ibrahim, ‘Perakendenin Geleceği - Kazanmanın Yeni Ölçütleri’ üzerine konuştu ve “Eskisinden birazcık daha iyisini yapmak, sadece daha güzel görünen mağazalar açmak yeterli değil... Gelecekte başarı, müşteri deneyiminin yeniden düşünülmesi ve yeniden tasarlanmasıyla belirlenecek. Giderek (hem fiziksel, hem dijital anlamda) daha karmaşık hale gelen alışveriş sürecinde müşterilerimiz ile daha derin duygusal bağlar kurmamız gerekiyor. Tek başına paradan daha güçlü olan fikirler artık yeni geçer akçe ve sürdürülebilirliği olan tek rekabet avantajı” sözleriyle ilgiyle dinlendi. Konferansın 16 yıldır değişmeyen moderatörü BJ Cunningham MARKA sahnesinin ev sahipliğini üstlenirken, Yürekli Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Yürekli Şengör de her yıl olduğu gibi konferans yönetmenliği görevini gerçekleştirdi. MARKA 2015’te konuşmacıların ilham verici sunumlarına renk katan farklı etkinlikler de oldu. Çeşitli markaların katılımcılara yönelik aktivitelerinin yanı sıra konferansın ana sponsoru Yapı Kredi de sürpriz hediyeli yarışmalar düzenledi.