Fadile Paksoy İnovasyon, ya da Türkçe ifadesiyle “yenilik” en yaygın kabul gören ifadesiyle yepyeni ya da eski olmasına rağmen önemli ölçüde değiştirilmiş ve yenilenmiş olan ürün, hizmet, süreç, sistem ya da organizasyon biçimini ifade eder. Yani inovasyon aslında mevcut bir ihtiyaca yönelik olarak ortaya konulmuş olan yeni ya da yenilenmiş bir çözüm olarak da tanımlanabilir. İnovasyon kavramı, günümüzde yaygın olarak pazarlama, girişimcilik ve iş süreçlerini ilgilendiren alanlarda karşımıza çıkmakta ve başarılı iş yapma yöntemlerinin anahtarı olarak lanse edilmektedir. Gerçekten de günümüzün parlak iş fikirlerinin istisnasız tümünün temelinde inovasyon ve inovatif yaklaşımlar yer almaktadır. Yaygın olarak iş temelli alanların bir unsuru olarak algılanan inovasyon, aslında konu sosyal yatırımlar ve kurumsal sosyal sorumluluk olduğunda da büyük potansiyel taşıyan bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Tıpkı pazarlama ihtiyaçlarına yönelik çözümlerin üretilmesi süreçleri gibi sosyal ihtiyaçlara ve kurum itibarına yönelik çalışmalar da mevcut sorunlara yenilikçi çözümler bulunmasını kapsar. Dolayısıyla yenilikçi, yani inovatif çözümler ve sistemler bu alanda da fark yaratacak projelerin doğmasına ve hayata geçmesine katkı sağlayacaktır. Aslında daha önce hiç KSS projesi gerçekleştirmemiş bir kurum için sosyal alanda yatırım yapma kararı da başlı başına bir inovasyon olarak değerlendirilebilir, özellikle de kendi sektöründe bu işe girişen ilk şirket kendisi ise... KSS süreçleri hakkıyla hayata geçirildiklerinde bir şirketin tüm iş süreçlerini etkileme potansiyeli taşıdıkları için kurumsal sorumluluk alanının da ötesinde şirketin iş yapış kültürünü bütünüyle etkileme potansiyeline de sahiplerdir. Gerçekleştirilecek olan sosyal yatırım ve KSS projeleri mevcut toplumsal ihtiyaçlara yönelik çözümler üretmek durumunda olacaklarından şirketlerin önünde izlenebilecek iki yol bulunur. Bunlardan birincisi daha önce gerçekleştirilmiş ve başarıya ulaşmış (ister inanın ister inanmayın bazen de başarısızlıkla sonuçlanmış) KSS yaklaşımlarının adapte edilerek uygulanmasıdır. Bu yolun tercih edilmesinin riskleri düşüreceğine inanıldığından etrafımız birbirine şaşırtıcı derecede benzeyen KSS projelerinden geçilmez hale gelmiş durumdadır. İzlenebilecek diğer yol ise birincisinden daha fazla cesaret ister. Bu yolu tercih eden kurumsal yapılar mevcut toplumsal sorunlara yönelik olarak o güne kadar gerçekleştirilmiş olan çalışmaları başarılı olup olmadıklarına bakmaksızın bir kenara bırakarak (ya da en azından bunlardan yalnızca ilham alarak) inovatif çözüm önerileriyle ortaya çıkarlar. Elbette böyle iddialı bir yaklaşımın buna uygun da bir fiyat etiketi bulunacaktır. İnovatif KSS çözümleri yaratabilmenin olmazsa olmaz bileşenleri, çok sağlam bir uzman katkısı, güçlü ortaklıklar ve yeterli ve sürdürülebilir finansal kaynaklar olarak sayılabilir. İkinci yolun tercih edilmesi bile başlı başına bir inovasyondur ve KSS’nin bir şirketin kurumsal açıdan ne kadar inovatif olduğunun turnusol kağıdı olarak görülebilir. Sonuç olarak cesaret inovasyonun en önemli bileşenlerinden biri olduğu gibi KSS alanında başarılı olmanın da temelinde yatan en önemli unsurlar arasında yer alır. İnovatif olsun ya da olmasın sosyal yatırımlar yapmak üzere KSS alanına adım atmanın kendisi bir inovasyondur.