Kreatif Yapay Zekâ Ajansı GPT Journey’den Sektöre Merhaba
Kreatif yapay zekâ ajansı GPT Journey, resmi olarak faaliyete geçti. Ajans, yapay zekâ teknolojisinin yaratıcılıkla birleşmesini hedefleyerek dikkat çekiyor.
Geçmişte, bütçe, zaman, mekân gibi engellerle hayata geçmeyen, markalara "yaratıcı rekabet avantajı" sağlayacak birçok şey artık yapay zekâ sayesinde mümkün.
GPT Journey, kendisini yapay zekâ, yaratıcılık ve prodüksiyonun bir araya geldiği bir platform olarak tanımlanıyor. Platform, müşterilere yapay zekâ ve teknoloji alanındaki gelişmelerin hızını takip eden daha etkili, yaratıcı ve verimli çözümler sunmayı amaçlıyor. GPT Journey, yapay zekânın yaratıcı bir araç olarak kullanılmasını vurguluyor ve bu alanda öncü bir rol üstleniyor. Ajans, yapay zekâ ile insan yaratıcılığının bir araya gelerek markalar için yeni fırsatlar yarattığına inanıyor.
Ajansın kurucuları, yapay zekânın insan yaratıcılığıyla birleşmesinin önemini vurguluyor ve bu yaklaşımın gelecekte markaların rekabet avantajını artırabileceğini belirtiyor.
Neden kreatif yapay zekâ ajansı?
Yapay zekâ araçları, çoğunlukla medya planlamalarını yüzde 10-20 oranında iyileştirme modellerine yoğunlaşıyor. Ajans, yapay zekânın bir markayı ayrıştıran ve yıldızlaştıran "yaratıcı kaldıraç" etkisine odaklanıyor ve yapay zekânın yaratıcı bir kaldıraca dönüşmesi için insan yaratıcılığı ile hikâye anlatıcılığının birleşmesi gerektiğini düşünüyor. Bu bakış açısıyla kendisini "kreatif yapay zekâ ajansı" olarak konumlandırıyor.
Tamamıyla yapay zekâ aracılığıyla tasarlanan The Reset filminin fragmanı, dünyada da türünün ilk örneklerinden biri olma niteliğini taşıyor. Bu sebeple fragmanın, Valencia’da düzenlenen sanat, bilim, teknoloji ve müzik festivali Volumens’te gösterimi yapılacak.
Reklam ve prodüksiyona rakip değil “partner”
Ajansın kurucuları “Bir reklam ajansıyla birlikte proje de geliştirebiliriz. Reklam ajanslarının bütçe veya imkân gibi zorluklarla törpülenen yaratıcılıklarını en efektif şekilde hayata geçirmelerini sağlayabiliriz” sözleriyle rekabetten çok iş birliğine inandıklarını belirtiyor.
Diğer yandan prodüksiyon şirketlerine yönelik de rekabetçi bir statüde olmadıklarını “Her yeni teknoloji, yeni ifade biçimleri ve sanat akımları doğurmuştur. Prodüksiyon şirketleriyle de bir rekabet içinde değiliz. Hatta iş birliği içerisindeyiz. Örneğin; Londra merkezli bir film prodüksiyon şirketinin tretman sunumlarını/fragmanlarını hazırlıyoruz. Prodüksiyon şirketlerinin ve yönetmenlerin hayal güçlerinin daha efektif ve hızlı bir şekilde hayata geçmesini de sağlayabiliyoruz” şeklinde ifade ediyor.
YORUM YAZIN
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok