Koşu bandında spor yaparken işkence çekiyor gibi hissetmeniz son derece normal. Çünkü koşu bandının ilk kullanım amacı işkence çektirmekti. “Nasıl yani?” diyorsanız sizi şöyle alalım: İngiliz Sir William Cubitt, 1818 yılında koşu bandını icat etti. O zamanlar koşu bandı, yürüme bandı olarak anılıyordu. Hapishanelerdeki mahkumları spesifik bir şekilde cezalandırma ya da çalıştırma aleti olarak kullanılan koşu bandı, görüntü olarak bugünkü halinden hayli farklılık gösteriyordu. Cezalı mahkumlar, yürüme bandı üzerine çıkıp sürekli dönen bandın üzerinde ayakta kalmak için devamlı hareket etmek durumundalardı. İşçi mahkûmlar, eğer yeterince hızlı hareket edemezlerse dişlilerin arasında ezilip ölüyorlardı. İngiltere’deki 44 hapishane bu aleti kullanıyordu. Hatta, İngiliz yazar Oscar Wilde bile hapishane zamanlarında bu alet üzerine çıkmaya zorlandı. Kimi mahkumlar günde 10 saatini bu aletler üzerinde geçiriyordu. Bazen halkın izleyip ibret almasına bile izin veriliyordu. Sonunda, yürüme bandının çok zalimce olduğu kabul edildi. Sonraki süreçte, aletin hapishanelerde kullanımına son verildi. Yürüme bandının spor aleti olarak kullanılması için ilk patent başvurusu 1913’te yapıldı. Kaynak: Business Insider