Henry Adams “Kaos tabiatın kanunuydu; düzen ise insanın rüyası…” demişti. Evrende olup bitenlere KAOS DÜZENİ anlayışı ile bakan bir insan zihni, rastgelelilik-tesadüfilik diye başıboş bir kavramın ve olaylar zincirinin varlığı hususunda şüphecidir. Sıradan, en başı bozuk gözüken sistemlerde bile gizli-içeriden işleyen yüksek seviyeli bir sistemin-düzenin varlığı her geçen gün ortaya çıkıyor. Bütün sistemleri birbirine bağlayan İLAHİ formatlı evrensel düzenin ayak seslerini bilim ve teknolojik gelişmelerde sağlanan ilerlemeler bir bir ortaya döküyor. Elbette evrendeki böyle bir işleyiş basit ama sonuçları itibariyle çok büyük olabilen KELEBEK ETKİSİ kanunu bizlere bir kez daha hatırlatır. Kaos teorisi, fraktal geometri, karmaşık sistemler… Hesap edilemeyen ve kontrol altına alınamayan, sadece zaman ve işleyişe bağlı olarak denizdeki meltemin oluşturduğu dalgadan okyanustaki tsunamiye kadar dalga boyutu değişebilen kelebek etkisine açık sistem ve düzenlerdir. Bu olağanüstü karmaşık/kaotik sistemler silsilesini kavrayan insan veya etkisi altında hayatını idame ettiren insan, o kaotik/karmaşık silsilenin önemli bir parçası olan insan zekasının kendi başına her hususu çözemeyeceğini bir defa daha anlar. Böylece ilahi dinlerden Yeni Çağ tarikatlarına, seküler görünümlü veya seküler ifadelerle formatlanmış yahut tam tersi teo-siyaset ürünü ideolojilere, insan aklının her neviden ürününe köle olur ya da köle olmamak için mücadele eder. Meşhur besteci Mozart, bestelemiş olduğu SİHİRLİ FLÜT eseriyle okült-ezoterik gizli cemiyetler tarafından dahi olarak tanımlanmaktadır. Bir EZOTERİK OPERA olan “Sihirli Flüt” bestesinde Mozart, dünyayı insanlara yeniden yapılmış sihirli bir tapınak olarak sunar. Bu bestede bahsedilen ve Mozart’ın SARASTO adını verdiği MANTIK ve TABİAT TAPINAĞINA gaipten haberler verebilen bir TANRI KRAL başkanlık etmektedir. Artık biliniyor ki insanlar sadece %6 mantıklı karar vermekte %94 bilinçaltı etkilerle sözde mantıklı hareket etmektedir. Bu durumda elitler oligarşisi Mozart’tan Hollywood filmlerine bizim bilinçaltlarımıza hükmederek ÜÇÜNCÜ KEZ TAPINAĞI YENİDEN İNŞA etmek için bütün dünyayı ezoterik bir MANTIK VE TABİAT TAPINAĞI haline mi getiriyorlar? “Ordo ab cao”, kaostan yeni dünya düzeni kurmak isteyen elitist finans ekeleri, insanlığın zihnini MÜZİK-SİNEMA- ANTİ DEPRESAN- ASİMETRİK BİLGİ ile dezenforme-manipüle ediyor olabilirler mi? Dikkat ediniz! Bir tarafta “borazanlı tanrı” ve ha geldi gelecek denen ve yakında bir hologram şeklinde küresel bir sunumu yapılması muhtemel İsa Mesih-Kral Davud soyundan Mesih ya da Mehdi ya da hepsi birden. Diğer tarafta büyük müzisyen Pan’ın sihirli flütüyle çaldığı muhteşem besteleri dinleyen, sinema salonlarından sanal gerçekliğin dibine yuvarlanmış bir şekilde mutlu-mesut bir biçimde “uygun adım marş” YENİ DÜNYA DÜZENİNE doğru yürüyen devasa kitleler: İstikamet Armagedon Savaşı… Bir başka husus. Bir tarafta modern tıp laboratuvarlarında üretilmiş, insanlığın kahır ekseriyetinin beynine şırınga edilen psişik kimyevi maddeler. Diğer tarafta tam manasıyla PLASEBO EFEKT Hollywood yapımı sinema filmleri, TV dizileri, bilgisayar oyunları, çizgi filmler… Soru şudur: Düşünceler nasıl etkilenir? Düşünceler beyin ve bedeni nasıl değiştirir?