Kampanya Bankacılığından İlişki Bankacılığına Hayat “Deniz”de Güzel

2006 yılında Dexia Grubu bünyesine katılan finans sektörünün önde gelen isimlerinden DenizBank, ada konseptli iletişim çalışmaları ile son dönemde dikkatleri üzerine çekiyor. Başından beri kampanya bankacılığından, ilişki bankacılığına dönüştürmeyi hedefleyen marka stratejisi ile adımlar atan DenizBank, son dönem sloganı “Hayat Deniz’de Güzel” ile de kalplerin markası haline gelmeyi hedefliyor. DenizBank Yönetim Hizmetleri Grubu Genel Müdür Yardımcısı Tanju Kaya ile DenizBank’ın marka kimliği, imajı, son dönem çalışmaları ve yatırımları üzerine konuştuk.     DenizBank’ı kısaca tanıtır mısınız? 1997 yılında gerçekleştirilen özelleştirme ile Zorlu Grubu bünyesine katılan DenizBank, Ekim 2006 tarihinde oldukça başarılı bir satışla Dexia Grubu bünyesine katıldı. DenizBank Finansal Hizmetler Grubu’nda DenizBank’ın yanı sıra altı yerli ve üç uluslararası finansal iştirak, dört yerli finansal olmayan iştirak ve Bahreyn’de bir şube bulunuyor. DenizBank, Türkiye’nin 81 ilinde ve yurtdışındakilerle toplam 612 şubeye ve 11.000 kişilik kadroya sahip.   DenizBank’ın marka kimliği, kişiliği ve çağrışımları ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Bunlar zaman içinde nasıl oluştu? Yapılan araştırmalarda DenizBank’ın marka algısının tüketici üzerindeki etkisinin rahatlatan, sıcak gelen ve konforlu çağrışımları olduğunu gördük. Turkuaz rengi de bu algıdan hareketle seçilerek, ‘mono brand’ stratejisi ile DenizBank’ın rengi oldu. Marka kimliği açısından denizin büyüklüğünü, enginliğini, bereketini, turkuaz rengi çok iyi yansıtıyor. Bu rengin çıplak gözle en net görüldüğü Maldivler ise kampanya için seçilen yer oldu. Kış aylarının kasvetini güzel deniz ve ada görüntüleri ile dağıtan DenizBank, hikâyesini adadan ayrılmak için çaba göstermeyen Robinson ve reklamlarda markanın sözcülüğünü üstlenerek yenilikleri tanıtan Cuma üzerine kurdu.   DenizBank’ın marka kimliği itibarı ile rakiplerinden farklılaşan yönleri nelerdir? Finans sektörü, sadece yoğun reklam yatırımıyla değil, birbirine benzeyen iletişim biçimleriyle de dikkat çeken bir yapı. Reklamlar birbirine benziyor, markalar / bankalar çok kolay ayrışamıyor. Bunda farklı bankalar tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin üç aşağı beş yukarı benzer olmalarının etkisi büyük. Bunun için farkı ortaya koymak hayati derecede önem taşıyor. İşte böyle bir ortamda yaratıcı çözümün aşması gereken iki büyük sorun şöyle tanımlandı: • DenizBank reklamları yoğun rekabet içinde kendine has dokusuyla ayrışacak; • Sadece ayrışmakla kalmayıp yüksek beğeni yakalayarak akılda kalacak. Bu hedefler doğrultusunda üretilen yaratıcı çözüm, daha çok merak ve takip edilen, sevilen bir DenizBank algısı yaratarak bankanın tüketicilerle yakınlaşmasını sağladı. Bu yakınlaşma da banka ve tüketiciler arasındaki duygusal bağın güçlenmesini sağladı.   DenizBank dünyada Facebook’ta yer alan ilk banka şubesi olma ünvanına sahip. Bu uygulamanın DenizBank markasına ne gibi bir fayda sağlamasını bekliyorsunuz? Dijital teknolojiler hızla yayılıyor. Özellikle Facebook’un ülkemizdeki penetrasyonu çok yüksek. Twitter gibi diğer sosyal ağlar da oldukça yüksek kullanım oranına sahip. Vaktinin çoğunu sosyal ağlarda geçiren insanlar var. Dünkü iş yapış biçimleriyle bugün ve yarın var olmak mümkün değil. DenizBank olarak bu konuyu vizyoner bir anlayışla ele alıyoruz. Dijital kuşağın yarını şekillendireceğinden hareketle bankamız dijital platformlarda önemli yatırımlara imza attı. DenizBank Finansal Hizmetler Grubu yapılanması içerisinde Dijital Kuşak Bankacılığı birimini kurduk. Hızlı ve kolay ürün başvuru süreçleri sunduğumuz web sitemizi hayata geçirirken aynı zamanda bu süreçlerimizi sosyal medya platformlarına entegre ettik. Dünya nüfusu 7 milyara yaklaşırken, Facebook kullanıcılarının sayısı ise 785 milyonu aştı. Türkiye ise 31 milyon kullanıcı sayısı ile Facebook’u en çok seven ülkeler arasında yer alıyor. Bu kadar benimsediğimiz bir alanda bankacılık kavramını dünyada ilk kez hayata geçirmekten dolayı gurur duyuyoruz. Facebook kullanan müşterilerimiz, günlük bankacılık işlemlerini vakit geçirmekten hoşlandıkları ortamdan ayrılmadan yapabilmelerini sağlayan ilk platform olması sebebiyle yeni uygulamamıza yoğun ilgi gösteriyor. Temel hedefimiz kullanıcıların günlük bankacılık ihtiyaçlarını bulundukları ortamlarda da karşılayabilmesini sağlamak.   DenizBank’ın “bana geleceğin bankasını anlat” kısa film yarışması, taraftar kartları ve kampüs kartları gibi sanata ve spora gösterdiği ilgi DenizBank için ne ifade ediyor? İleriki dönemlerde başka alanlara yönelik çalışmalarınız da olacak mı? DenizBank olarak topluma karşı sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Sadece, iş ortaklarımız, hissedarlarımız, çalışanlarımız ve müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetlerle değil, imza attığımız toplumsal projelerle de farklılaşma yaratıyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmalarının marka algısına önemli bir katkısı olduğu inancındayız. Müşterilerimizden konuyla ilgili olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bu doğrultuda projelerimizi sürdürüyor ve kapsamını genişletiyoruz. Bu önemli sorumluluk çerçevesinde, özellikle eğitim, kültür, sanat ve spor alanında toplumsal bilinci geliştirmeye yönelik projelere destek veriyoruz. DenizBank olarak, finansal faaliyetlerimizle ülke ekonomisine sağladığımız katkıyı eğitim, kültür, sanat ve spora destek vererek toplumsal alana da yaymayı hedefliyoruz.   Bankacılık sektöründeki her bankanın “paranızı korumak ve değerlendirmek” gibi genel bir marka vaadi vardır. DenizBank’ın diğer bankalardan ayrışan marka vaadi nedir? Marka vaadimiz “Hayat Deniz’de Güzel’. Reklamlarımızda da bu vaadi hedef kitlemize iletiyoruz. Hedefimiz insanlara dokunduğumuz her noktada, DenizBank farkını hissettirmek ve onlara ‘Hayat gerçekten de Deniz’de güzel’ dedirtmek. Ve böylelikle, “lovemark” dediğimiz ve günümüz tüketicisinin bir hizmete/ürüne yönelmesinde önemli rol oynayan “kalplerin markası” haline gelmek... ‘Kampanya bankacılığından ilişki bankacılığına’ sloganıyla hayata geçirdiğimiz marka stratejimizin bir sonucu olarak, mevcut ve potansiyel tüm müşterilerimizin kalbindeki payımızı bugüne kadar artırmayı başardık, bugünden sonra da artırmaya devam edeceğiz. Reklam filmlerimizin, marka vaadimizi hedef kitlemize ulaştırma yönünde başarıyla üstlendiği misyonu, önümüzdeki yıllarda da kusursuz olarak yerine getireceğine inanıyoruz. Elbette, reklamlarımızın taşıdığı güçlü vaadin altını doldurmak, ‘denizciler’ olarak bizlere, yani DenizBanklılara düşüyor. DenizBank’ımızın renkli, keyifli, dinamik ve hayat dolu dünyasını, müşterilerimize ve paydaşlarımıza aksettirmek; onlara DenizBank farkını yaşatmak için çalışıyoruz.   DenizBank kuruluşundan bugüne hedef kitlesi ile nasıl bir iletişim kurdu? Öne çıkan iletişim kampanyalarından bahseder misiniz? Ada konseptli reklamlarımız bugüne kadar en çok öne çıkan iletişim kampanyamız oldu.   DenizBank, Beyazıt Öztürk’ün marka yüzü olarak kullanıldığı tanıtım çalışmalarına kadar genelde kurumsal bankacılık hizmetleri öne çıkan bir kurumdu. Beyazıt Öztürk ile birlikte bireysel mudilere daha çok seslenmeye başladı. Bu farklılığa neden gittiniz? Yakın zaman içinde DenizBank’ın tüketicide yarattığı algıya yönelik bir araştırma yaptırdınız mı? Ünlü marka yüzü kullanımının markaya sağladığı bir fayda oldu mu? DenizBank kurulduğu günden bu yana Bireysel Bankacılık segmentinde de var olan ve stratejilerini bunun üzerine kuran bir banka. Bireysel alanda gerekli tüm altyapıya sahibiz. Beyazıt Öztürk’ün MediaCat “celebrity güven endeksinde” düzenli olarak ilk 5 içinde yer alan bir isim olması, bireysel müşterilerimize daha da yakınlaşmak için bir fırsat yarattı. Öztürk ayrıca senaryomuz gereği Cuma karakterine en uygun adaydı. Bir ismin sadece popüler olması marka yüzü seçerken tek kriterimiz değil. DenizBank’ın kamuoyu ile yepyeni bir ses tonuyla buluşmasını sağlayacak; markamızın dinamizmini ve “insanların hayatında fark yaratma” vaadini en doğru şekilde anlatacak şekilde seçimimizi yaptık. Seçilen ismin DenizBank’ın kişiliğiyle de örtüşmesi gerekiyor. Marka yüzünün güvenilir olması, özel yaşantısına dikkat etmesi seçilecek ismin belirlenmesinde önemli kriterler arasında yer alıyor. Ayrıca öncelikle iletişim stratejinizi oluşturduysanız ve senaryolarınızı bu doğrultuda yazdıysanız marka yüzünüz de senaryolara uygun olmak durumunda... Bu konuda ince eleyip sık dokuyoruz. Markamızı en önemli değerimiz olarak görüyoruz. GfK ve diğer araştırma şirketleriyle yapılan çalışmalar, DenizBank’ın iki yıl önce her 5 kişiden birinin ilk aklına gelen banka olduğunu gösteriyor. GfK’nın şu an doğrudan DenizBank’a yönelik olarak yürüttüğü marka nabzı araştırması ise, aradan geçen iki senede pozitif gelişmeler kaydedildiğini gösteriyor. Araştırma sonuçlarına göre DenizBank artık, her iki kişiden birinin ilk aklına gelen markalardan biri.
 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER