İşletme ve ekonomi öğrencileri, Koç ve Sabancı gibi büyük holdingleri tercih ediyor
Deloitte’un 30 ülkede 211 bin işletme ve ekonomi öğrencisi ile yaptığı araştırmaya göre bankacılık tercih edilen sektörler arasında yer alsa da liderliği dünya genelinde hızlı tüketime, Türkiye’de ise holdinglere kaptırmış durumda…
Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı, kurumsal risk ve finansal danışmanlık hizmetlerinde dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Deloitte, ‘Bankacılık ve Sigortacılık Sektörlerinde Yetenek’ başlıklı raporlarını yayınladı.
30 ülkeden 211 bin üniversite öğrencisi ile yapılan araştırmaya göre, işletme ve ekonomi öğrencilerinin en çok tercih ettiği sektörler listesinde bankalar, dünya genelinde bu yıl da hızlı tüketimin gerisinde kaldı. Türkiye’de ise geçen yıl hızlı tüketimi ilk sıraya yerleştiren öğrenciler, bu yıl araştırmaya holdinglerin dâhil olması ile birçok sektöre yönelik imkân sunan holdingleri ilk sıraya koydu. Bu nedenle hızlı tüketim ikinci, yazılım ve bilgisayar sektörü üçüncü sıraya gerilerken, geçen yıl ikinci sırada olan bankacılık ise dördüncü sıraya geriledi. Sigortacılık ise globalde 30 sektör arasında 18’inci sırada bulunurken, Türkiye’de de işletme ve ekonomi öğrencilerinin tercihlerinde geri sıralarda yer alıyor. Nitekim araştırmanın gerçekleştirildiği ülkeler arasında sigorta sektörünün öğrenciler açısında çekiciliğinde Türkiye 20. sırada karşımıza çıkıyor.
Deloitte Türkiye Finansal Hizmetler Endüstrisi Lideri Hasan Kılıç rapora ilişkin görüşlerini şu şekilde ifade etti: “Bankalar artık sadece kendi aralarında değil, teknoloji sektörü oyuncularıyla da yarışıyor. Özellikle, finansal teknoloji şirketleri bankacılık değer zincirinden aracılık faaliyetini devre dışı bırakarak sektörde dönüşüme yol açıyor. Bankalar özellikle sosyal medyanın yaygınlaşması ile yeni bankacılık ürünleri ile ön plana çıkmakla birlikte, yenilikçi olarak algılanmıyor; en çok para, prestij, finansal güç ile özdeşleştiriliyor. Artan rekabet karşısında bankaların daha yenilikçi olmaları gerekiyor ve bu bakış açısına sahip insan kaynağına olan ihtiyaç artıyor. Ancak bankacılığa eğilimi olan öğrenciler; finansal güç, prestij ve yüksek geliri daha değerli görülüyor. Tüm bunlar bankaların önünde önemli bir risk teşkil ediyor. Bankaların yenilikçi işgücünü çekebilmeleri için işveren değer önerilerini yenilikçiliği vurgulayacak şekilde gözden geçirmeleri ve buna bağlı olarak da işveren markalarını iyileştirmeye odaklanmaları gerekiyor.”
Deloitte Türkiye Sigortacılık Sektörü Lideri Müjde Şehsuvaroğlu ise “Sigortacılık sektörünün farkındalığı hem toplumda, hem sunduğu kariyer fırsatları açısından Türkiye’de henüz düşük seviyede. Yazılan brüt primlerin gayri safi yurt içi hasılaya oranına bakıldığında Avrupa’daki bazı pazarların (2014 için Türkiye 1,45; Fransa 9,1; Almanya 6,5) oldukça altında yer almamız da bu durumu destekliyor. Sigortacılık sektörü; yetenek arayışında holdingler, hızlı tüketim, bilgisayar ve yazılım, bankacılık gibi sektörlerle rekabet halinde. Özellikle, analitik, dijital yetkinliklerin ve yeni teknolojilerin kullanımının önem kazanacağı gelecek dönemde, sigorta sektörünün öğrenciler nezdinde çekiciliğinin artırılması hedeflenmeli” dedi.
Öğrencilerin ilk 5 ideal işvereni
İlk beş ideal işveren arasında bulunan Google ve Microsoft gibi global teknoloji şirketlerine ek olarak, 2015 yılında ilk defa listeye dahil edilen holdingler arasında Koç ve Sabancı ile birlikte THY de yer aldı. Öğrencilerin holding kuruluşlarına ilk beş sıralamalarının başında yer vermeleri, holdingleri köklü olmaları, güven inşa etmeleri, global iş ortaklıklarına sahip olmaları ve tek bir sektör yerine farklı sektörlerde kariyer imkanları sunmaları nedeniyle diğer sektörlerden daha çekici bulduklarına işaret ediyor.
Dünyada iş-özel hayat dengesi, Türkiye’de liderlik ve yöneticilik yapmak öncelikli kariyer hedefi
Dünya genelinde bankacılığa eğilimi olanlar ‘iş-özel hayat dengesini’ en öncelikli kariyer hedefi olarak görürken, ikinci sıraya ‘işlerinin güvende olmasını’, üçüncü sıraya ise ‘kişilere liderlik ya da yöneticilik yapmayı’ yerleştiriyor.
Türkiye’de ise durum farklı seyrediyor. Türkiye genelinde bankacılığa eğilimi olanlar ‘kişilere liderlik ya da yöneticilik yapmayı’, ‘uluslararası bir kariyere sahip olmayı’ ve ‘girişimcilik/yaratıcılığı’ ilk üç sıraya koyarken, ‘işlerinin güvende olması’ ve ‘iş-özel hayat dengesi’ ise dört ve beşinci sırada karşımıza çıkıyor. Sigortacılığa eğilimi olan öğrenciler için sıralaması farklı olsa da, ilk üç aynı şekilde belirtiliyor.
İdeal işverenden arzulanan çalışanın gelişimine yatırım yapması
Bankacılığa eğilimi olan öğrenciler globalde profesyonel eğitim ve gelişim, gelişimi destekleyecek liderlerin yanı sıra yüksek gelir arzu ederken, Türkiye’de ise, şirket içinde gelişim için net bir kariyer yolu sağlayacak, eğitim ve gelişimlerine yatırım yapacak şirketlerde çalışmayı arzuluyor. Yüksek gelir ilk 10 arasında olsa da, sadece 7. sırada geliyor.
Anasayfa'ya Dön
YORUM YAZIN
Max. 255 karakter girebilirsiniz
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok