Sevgili Brand Age okuru,

Son yıllarda özellikle sosyal medyanın ivme kazanmasıyla birlikte, iş adamlarının, markalarının itibarı üzerindeki etkisi daha da artmaya başladı. Eskiden televizyonda veya gazetede hakkında çıkan birkaç haber veya röportaj ile tanımaya çalıştığımız iş insanlarını artık daha yakından tanıyabiliyoruz. Sakıp Sabancı’nın babacan tavrı, Anadolu insanı havası ve samimiyeti kamuoyu algısında Sabancı Holding imajını ve itibarını olumlu etkiliyordu. Keza Vehbi Koç’un elit, salon adamı ve Avrupai yaşam tarzının Koç Holding üzerinde yarattığı imaj ve itibar değeri gibi... Şimdilerde Instagram ve Twitter paylaşımları ile iş insanları kamuoyu algısında bir kimlik, bir kişilik ve itibar kazanıyor ve bu kazandıkları değerler yönettikleri markayı da etkiliyor. Dünyada bunun güzel örnekleri var. Örneğin Steve Jobs’un yaratıcı tarzının ve ilham veren hikayesinin Apple üzerinde yansıması, Elon Mask’ın dahi yapısının ve gelecek vizyonunun Tesla’da, Richard

Branson’un deli ve uçuk kaçık tarzının Virgin’de veya Je Bezos’un girişimci ve öngörülemez pazarlama kirlerinin Amazon’da yansıması yönetici itibarının marka itibarını nasıl etkilediğinin en güzel örnekleri. Yeni nesil iş insanlarının kendi itibarlarını markalarından bağımsız düşünme- meleri, etkisiz eleman olarak kalmadan, kendi kişilikleri üzerinden markalarına bir kimlik, kişilik, imaj ve itibar sağlamaları gerekir. İş insanı ve markası aynı kulvarda, aynı tempoda koşmalı. Biri diğerinin yansıması olmalı. Bu sinerjiyi iyi yöneten iş insanları hem kamuoyu algısında tanınıp seviliyor hem de marka değerini artırıyor. Fakat her zaman durum böyle olmuyor. Yanlış iletişim yürüten, politik görüşlerini açıklayan, yönettiği markaya zarar veren paylaşımlar yapan, toplum hassasiyetlerini anlamayan ya da markanın duruşundan çok farklı bir imaj çizen yöneticiler hem kendilerine hem de markalarına tamiri zor zararlar veriyor. Bu derece önemli bir konuyu masaya yatırırken, Türkiye’nin önde gelen iş insanlarının sosyal medyada ve kamuoyu algısındaki itibar- larını ortaya koyan ve kendi itibarlarının yönettikleri markaya olumlu veya olumsuz etkilerini saptayan iki araştırmadan yararlandık. Xsights Araştırma, kamuoyu algısında iş insanlarının markalarının itibarı üzerindeki etkisini ölçümlerken, Adba International ise sosyal medyada iş insanlarının itibar analizini çizdi. Bu önemli konu, umarım birçok iş insanına itibar konusunda yeni bakış açısı kazandırır.

Dünyadaki toplumsal ve siyasal hareketler yerlilik ve millilik algısını dönem dönem tetikliyor. Türkiye’de de son yıllarda özellikle siyasal iktidarın söylemi ile yerlilik değer kazanan bir trend oldu. Bu trendi marka konumlandırmasında ve iletişim stratejilerinde etkin kullanan yerli marka- lar ön plana çıkmaya başladı. Merak edilen en önemli soru ise, bu stratejinin tüketicide karşılığı var mı? Bu sorudan hareketle Akademetre Araştırma bizim için Türkiye geneli kamuoyunun yerli marka tercihinin ağırlığını ve etkisini ortaya koyan bir araştırma gerçekleştirdi. Sonuçta yerli markalar ülkeye destek için tercih edilirken yabancı markalar sağlamlık ve kaliteli olduğu için tercih ediliyor. Yerli marka iletişiminin bu şartlarda ne derece uzun vadeli sürdürülebilir olduğu tartışma konusu olabilir.

15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümündeyiz. Geride bıraktığımız süreç her ne kadar acı anıları barındırsa da beraberinde milletçe kenetlenme, demokrasi çatısı altında toplanma ve birlik beraberlik duygularımızı da tetikledi. Geride kalan bir yılda 15 Temmuz için sosyal medyada neler konuşulduğunu Adba International bizim için araştırdı. Sosyal medya resmen darbe girişimine karşı en etkin bir demokrasi darbesi yapmış bile.

Bu ay çok değerli röportajlar sizi bekliyor. Koton markasının yaratıcısı ve kadınların ilham kaynağı Gülden Yılmaz, Xsights Araştırma Şirketi’nin Kurucu Genel Müdürü Çiğdem Penn ve Boston merkezli pazarlama danışmanlık şirketi Garrison Group’un Partneri Matteo Rinaldi ile okumaya ve arşivlemeye değer röportajlar gerçekleştirdik.

Daha pek çok haber, köşe yazısı ve araştırma verileri sizleri bekliyor. Keyifli ve neşeli bir yaz diliyorum.