İş dünyası referanduma ne diyor?

Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı sistemi için 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandum, Türk iş dünyasında geniş yankı buldu. İş adamlarının bir kısmı referanduma “evet” derken, bir kısmı da yorumsuz kaldı. “Evet” diyen kesim yeni sistemin ekonomiyi her alanda şahlandıracağını söyledi. Bürokratik tıkanıklığın aşılacağını ve karar alma mekanizmasının hızlanacağını belirten bu kesim, Türkiye’nin uzun bir dönem için siyasi öngörülebilirliğinin artacağını, böylece ülkeye daha çok yatırım geleceğini dile getirdi. Yeni sistemim markalaşmanın da önünü açacağı belirtiliyor.
Nisan 2017, Türk siyasi hayatının en önemli gelişmelerinden birine sahne olmaya hazırlanıyor. 16 Nisan’da Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı sistemi için bir referandum ger- çekleştirilecek. Dergimizin sizlerle buluştuğu bugünlerde ise referanduma sayılı bir zaman kala Cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkeye ne getireceği değişik mecralarda farklı açılardan tartışılıyor. Hiç kuşkusuz bizler bu stratejinin bir sistem değişikliği olduğundan yola çıkarak, yeni modelin ekonomi dünyasına nasıl yansıyacağını mercek altına aldık. Türkiye’de siyasi yapıyı önemli ölçüde değiştirmeye aday olan Cumhurbaşkanlığı sistemi Türk ekonomi dünyası perspektifinden ne ifade ediyor? Karar sürecinde değişim Hiç kuşkusuz bir ülkenin siyasi açıdan hangi modele uygun hareket ettiği o ülkenin ekono- mik gelişimi açısından önem taşıyor. İş dünyası ve sivil toplum kuruluşları uzun süreden beri bu yeni sistemle ilgili farklı görüşleri savunuyor. Referandumdan ‘‘evet’’ çıkması durumunda ekonominin şahlanacağını belirten geniş bir kesim varken, ‘‘hayır’’ neticesiyle mevcut ekonomik yapının korunacağınısavunanlar da var. Ekonomideki büyük gelişim hamlesinin ve tüm sektörlerin şahlanacağı bir döneme girileceğini savunanlar bunu birçok temele dayandırıyor. İş dünyasının ‘‘evet’’ diyen kesimi, Türkiye’nin mevcut sisteminin, kararların hızlı uygulanamamasına ve bürokrasinin düzgün işleyememesine neden olduğunu belirtiyor. Ekonomide en kritik konulardan biri hızlı karar alınması. Anayasada yapılacak değişiklik, güçlü bir başkanlık sistemini getirirse, ekonomide ciddi karar alma yeteneği ortaya çıkacak. Başkanlık sisteminin siyasi istikrarı garanti edeceğini, böylece ekonomiye de ivme katacağını anlatan iş adamları siyaset ve bürokraside çarkların hızlı dönmediği bir yönetim sisteminde ekonomik gelişmenin de hızlı olamayacağını belirtiyorlar.
Bir diğer unsur da yabancı yatırım. Türkiye’nin yeni sistemle birlikte yurt dışındaki ekonomik algısının pekişeceğini belirten iş adamları, “Dışarıdaki piyasa siyasi figürün gücüne göre tavır alıyor. Güçsüz bir yapı görürlerse bu da davranışlarına yansıyor” diyor. Cumhuriyet tarihi boyunca kurulan koalisyon hükümetleriyle istikrarın sağlanamaması ve hantal bürokratik yapının sistemi kilitlemesi de bir başka sorun. İş dünyasının birçok temsilcisi, “Gelişmekte olan Türkiye’nin, ekonomik kalkınma yarışında düşük tempo ile yol alması düşünülemez” diyor.Belirsizlik bitecek Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili görüşünü aldığımız iş dünyası temsilcileri, referandum dolayısıyla iç piyasada bir bekleme süreci yaşandığını belirtiyor. Yatırımcının yatırımı ötelediği, tüketicinin ise ‘bekleme’ sürecine girdiği ortamda, 16 Nisan’dan sonra belirsizliğin ortadan kalkacağı ifade ediliyor. Bazı iş adamları ise referanduma bakmayıp, işleri her zamanki gibi yürüttüklerini söylüyor. İş adamları ”piyasada istikrar şart” diyor. İş dünyasının verdiği bilgilere göre şu anda yabancı yatırımcı beklemede. Türkiye’deki her türlü gelişmeyi yakından takip eden yabancı yatırımcılar referandum sonucuna göre pozisyon alacak. Özellikle ticari gayrimenkulde bir düşüş yaşanan Türkiye’de, referandum sonrasında bu alanda önemli bir hareketlilik bekleniyor. Enerjiden tarıma, gıdadan tekstile birçok alanda yabancı sermaye girişinin hızlanması bekleniyor.İş dünyasının temsilcilerine göre Cumhurbaşkanlığı Sistemi ekonomiye ne getirecek? Markalaşmaya etkisi olur mu? Marka, günümüzün rekabetçi koşullarında hem iç pazar hem de dış pazarda önemli bir yer edinmek için olmazsa olmaz bir araç haline geldi. Gerek Türkiye'de gerek yurtdışında daha fazla pazar payı almak isteyen şirketler mutlaka bir marka yaratmalı ve bu markaya, doğru stratejilerle yatırım yapmalı. Türkiye’nin 2000’li yıllarda ‘markalı ihracat’ alanında atağa kalktığı bilinen bir gerçek. Hazır giyimden tekstile, kuyum sektöründen mermere kadar birçok alanda markalaşmanın önemi daha da arttı. Markalı ihracatla birim fiyatın değeri yükseldi. Fason üretimden markalı üretime doğru yönelmeye başlayan firmalar için Turquality gibi devlet destekleri ilaç oldu. Ancak halen Türkiye’deki marka atağı yeterli değil. Türk Patent ve Marka Kurumu’na 2016 yılında yapılan marka başvuru sayısı 94 bin 575’i yerli olmak üzere toplam 107 bin 176’ya ulaştı. Geçen yıl yapılan yerli marka başvuru oranı yüzde 87 olarak gerçekleşti. Patentte ise başvuru sayısı 6 bin 445’i yerli, 10 bin 333’ü yabancı olmak üzere toplam 16 bin 778’e yaklaştı. Yerli patent başvuruları geçen yıla göre yüzde 17, toplam patent başvuruları yüzde 20 arttı. Genel olarak yerli patent başvuru oranı ise yüzde 38.4 olarak gerçekleşti. Türkiye'den bir global marka çıkmaması yıllardır tartışılan bir konu. İş dünyasına göre ekonomideki dalgalanmalar, istikrarsız devlet politikaları gibi birçok neden global bir marka yaratmanın önüne geçen önemli nedenlerin başında geliyor. Mobilyadan gıdaya, perakendeden tekstile birçok alanda faaliyet gösteren iş adamları işte bu noktada yeni hükümet sisteminin markalaşmanın da önünü açacağını söylüyor.
Markalaşmanın önündeki en büyük engellerden biri, bürokratik süreçler. Yeni sisteme göre bürokraside yaşanan tıkanıklığın açılmasıyla birlikte Türkiye’de firmaların önü açılacak. Yeni marka hikayelerinin sayısı artacak. En önemlisi de global markalar doğacak.

Türkiye’de son yıllarda atağa kalkan sektörlerin başında enerji, gayrimenkul, bilişim ve perakende geliyor. Öte yandan teknoloji bağlantılı her iş yükselişine devam ederken, bu alanlarda markalaşmaya olan eğilim de artıyor. Referandumun sonuçlanmasıyla birlikte bu alanlarda beklemeye alınan yatırımların devreye girmesi, özellikle yabancı yatırımcının önünün açılması bekleniyor.

[caption id="attachment_29487" align="alignright" width="252"] Yalçın Ayaydın İpekyol-Miroglio Yönetim Kurulu Başkanı[/caption] İŞİMİZE DEVAM EDİYORUZ Bir iş adamı olarak şu anda referanduma odaklanmadım. İşimi yapıyorum. Sektörün durumuna göre kampanyalar yapıp, satışımı sürdürüyorum. Bence referandumdan evet ya da hayır çıkması durumunda hiçbir şey değişmeyecek. Piyasadaki durgunluk Türkiye’ye özgü bir durum. Halkımız böyle durumlarda biraz bekleyip görmek ister. Ancak bunlar yanlış yaklaşımlar. Ülkemizin geleceği için oyumuzu kullanacağız. Ancak belirttiğim gibi sonuç ne olursa olsun önemli bir değişiklik olmayacak. Türkiye büyük bir ülke. Her şey yoluna girecek.
[caption id="attachment_29488" align="alignleft" width="253"] Tuncay Sagun İstanbul İhracatçılar Birliği Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Grubu Başkanı[/caption] İŞ DÜNYASI RAHATLAYACAK Referandumdan sonra iş dünyası biraz daha rahatlayacak. Şu an baktığımızda bütçe yapılanması düştü. İş dünyası referandumdan sonra rahatlarsa, geleceğini görürse atağa kalkar. Biz de yatırımlara devam edeceğiz. Su ürünleri en temel gıda maddesi olduğu için geçen yıl yüzde 14’lük bir ihracat artışı gerçekleştirdik. Türkiye genelindeki bütün sektörler içerisinde en fazla ihracat artışı gerçekleştiren 3’üncü sektör olduk. Bu nedenle bu ivmemizi korumak için hem Türkiye’deki yatırımlarımıza devam edeceğiz, hem de ihracata odaklanacağız.
[caption id="attachment_29490" align="alignright" width="244"] Ahmet Güleç Mobilya Dernekleri Federasyonu Başkanı[/caption] FIRSATLAR ÜLKESİ OLACAĞIZ Türkiye’de bir sistem değişikliği oluyor. Artık bürokrasi halkın taleplerine karşı daha etkin olacak. Şu anda oligarşik bürokrasi var. Türkiye bu döneme kadar birçok darbeyle karşılaştı. Yeni sistem önümüzdeki en az 100 yıllık bir ge- leceğin altyapısını oluşturacak. Türkiye, fırsatlar ülkesi olacak. Kurumların yeniden oluşturulmasıyla birlikte bütün sektörler şahlanacak. Yeni sistemle Türkiye global markalar da çıkaracak güce erişecek. Ülkede marka oluşturmak için gerekli olan altyapı oluşacak. Kendimize güvenmeli ve ülkenin geleceğine inanmalıyız.
[caption id="attachment_29491" align="alignleft" width="251"] Süleyman Orakçıoğlu Damat Tween Yönetim Kurulu Başkanı[/caption] OLUMLU SONUÇ ÇIKACAK Her şeyin olumlu olacağını düşünüyorum. Bu ülkenin dinamikleri küçümsenecek gibi değil. Ne sıkıntılar ne belirsizlikler atlattık. Bu referandumdan da olumlu sonuç çıkacağını düşünüyorum. Dolayısıyla yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından hem satın almalar hem de yatırımlar artacaktır. Referanduma rağmen piyasada son 20 gündür bir hareketlenme var. Bunda elbette hükümetin aldığı ekonomik önlemlerin etkisi büyük. İstihdamla ilgili teşvikler, yatırımların artmasına yönelik çıkarılan yeni uygulamalarla birlikte ekonomide hareketlenme görülüyor. Daha önce hiçbir dönemde istihdam ve yatırımlarla ilgili bu kadar adım atılmamıştı. Bu konuda hükümet oldukça pozitif adımlar atıyor. Bu da dolayısıyla işverene ve çalışan- lara pozitif yansıyor. Türkiye’de referandum dolayısıyla yine de ertelenen bir talep olduğunu söylemek mümkün. Ancak bunun da kısa süreli olacağını düşünüyorum.
[caption id="attachment_29492" align="alignright" width="294"] Davut Doğan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı[/caption] YATIRIMDA GAZA BASTIK Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı her zaman takdir ettiğimiz bir lider olarak görüyoruz. Türkiye’de son yıllarda gerçekleştirilen istikrarla birlikte hepimiz büyüdük. Yeni yatırımlar yaptık, ve yüzlerce kişiye istihdam sağladık. Referandumdan sonra Türkiye’de istikrarlı ortamın daha da pekişeceğini düşünüyorum. İstikrarla birlikte ekonomi gelişecek, daha da canlanacaktır. Biz her zaman Türkiye için pozitif düşünen bir grubuz. Mobilya sektöründe Doğtaş ve Kelebek markalarımızla önemli bir oyuncuyuz. ‘‘Referandum var, belirsiz bir ortam oluşur’’ diye asla yatırımı kesmedik. Kelebek Mobilya’da yüzde 30’luk bir kapasite artışı gerçekleştirdik. Kelebek’in Düzce tesislerine 10 milyon dolarlık makine ve ek bina yatırımı yaptık. Hükümetin istihdam politikası çerçevesinde yeni eleman alımı için düğmeye bastık. 70 adet yeni bayilik de veriyoruz. Bunların alacağı elamanlarla birlikte yaklaşık bin kişilik bir ek istihdam yaratacağız. Dolayısıyla her zamanki pozitif öngörümüzü bundan sonra da sürdüreceğiz. Ülkemize güveniyoruz, ekonomimizin daha da canlanacağını düşünüyoruz.

EKONOMİ GÜÇLENECEK

[caption id="attachment_29493" align="alignleft" width="288"] Altan Elmas Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı[/caption] 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandum, ortaya siyasi bir tablo koymuş oldu. Bu, hükümet etme sistemiyle ilgili büyük bir reform. ‘Hayır’ cephesi, referandum sonrasında ‘evet’ çıksa da ‘tek adam’ sloganıyla olumsuz yönde yürütüyor kampanyayı. Ancak bu paket sadece başkanlık paketi değil. Bu, bir anayasa değişim paketi. Bu sistemle ülkenin hükümet etme sistemi değişecek. Dolaylı seçilen hükümet etme sistemi, doğrudan halkın seçtiği bir başkan ve onun atadığı hükümet ile yönetilmiş olacak. Bu da ekonomik ve siyasi güçlenme sağlayacak. Gayrimenkul sektörü referandum ortamına rağmen gayet hareketli. Yürüttüğümüz kampanyalarla satışı canlı tutuyoruz. Referandum sonrasında konut tarafında ciddi bir ivme yakalanacak. Ancak şu an için ticari gayrimenkul durmuş durumda. Yatırımcılar bir bekleme sürecine girdi. Ben referandumda 54-55 oranında ‘‘evet’’ geleceğini düşünüyorum. Yeni sistemin Türkiye için faydalı olacağını belirtmek istiyorum. Önümüzdeki yıllar için bir altyapı olacak bu gelişmeler. Şu anda yatırımcılar için bürokratik bir tıkanıklık söz konusu. Başkanlık sistemi akabinde bunlar gözden geçirilecek. Şu anda hem Doğu hem de Batı’daki yatırımcılar buna göre pozisyon aldı. Türkiye’ye yeniden para akışı sağlanacak. Referandumdan hayır çıkarsa da yeniden siyasi zemin tartışması oluşacak. Yeni bir kaos çıkacak. Dolayısıyla her şeyin olumlu gitmesini diliyorum. TÜRKİYE GÜÇLENECEK
[caption id="attachment_29494" align="alignright" width="225"] Mehmet Büyükekşi Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı[/caption] Referandumda evet çıkması durumunda belirsiz ortam sona erecek ve herkes geleceğe güvenle bakacak. Bürokraside süreçler hızlanacak, ülkede istikrar sağlanacak. Bürokratik şikâyetler son bulacak. Hem yerli hem de yabancı yatırımcı güven ortamıyla birlikte atağa kalkacak. Türkiye , 1990-2002 arasında koalisyon hükümetleri yönetiminde yüzde 3.6 büyürken, 2005-2015 yılları arasında, 2009 krizine rağmen ortalama yüzde 5.6 büyüdü. Değişiklik ülkemizi güçlendirecek. Değişikliğin getireceği fırsatlar yurtdışında da anlatılmalı. Bu ülkemize yeni yatırımcıların gelmesi açısından büyük bir imkan sağlayacaktır.
 
[caption id="attachment_29495" align="alignleft" width="248"] Hikmet Tanrıverdi İHKİB Başkanı[/caption] YABANCI ALICILAR TAKİPTE 16 Nisan’da yapılacak referandum dolayısıyla birçok yatırım ve ilişki beklemeye girmiş durumda. Referandumun bir an önce hayırlısıyla bitmesini diliyoruz. Burada sonuç ne çıkarsa çıksın endişemiz 2017 sonuna doğru bir seçim yapılacak olması. Bildiğiniz gibi seçim dönemlerinde ekonomi yavaşlıyor, tüketim askıya alınıyor. Dolayısıyla bu süreçlerin en pozitif şekilde geçmesini bekliyoruz. Hazır giyim sektörü olarak ihracatta aktif ve etkin bir rolümüz olduğu için yabancı alıcıların radarındayız. Ülkemizdeki her türlü gelişmeyi takip ediyorlar. Türkiye’de oluşacak dengeleri izliyorlar. Sürecin başarılı bir şekilde sona ermesini bekliyoruz.
[caption id="attachment_29496" align="alignright" width="285"] Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı[/caption] TÜRKİYE ŞAHLANACAK Ben referandumda evet sonucunun minimum %65 çıkacağını düşünüyorum. Türkiye’nin son 3-4 yıldır yaşadığı olaylar hiç de kolay değil. Gezi olayları, 15 Temmuz hain darbe girişimi derken Türkiye kolay atlatılacak olaylar yaşamadı. Mevcut sistemle 60-70 ve 80’li yıllarda Türkiye çok patinaj çekti. Artık Başkanlık sisteminin gelmesi gerekti- ğine inanıyorum. Sadece gayrimenkul değil, tüm sektörler atağa kalkacak. Türkiye artık sanayide kaliteyi yakaladı. Belli bir çizgiye geldi. Bugün savunma sanayisine baktığınız zaman artık her şeyini üretebilen bir Türkiye var. Yurtdışında bildiğiniz gibi hiçbir ülke güçlü bir Türkiye istemiyor. Ancak biz inatla bunu dünyaya göstereceğiz. Bu sıkıntıları aşıp yürüyeceğiz.
 
[caption id="attachment_29499" align="alignleft" width="259"] Aziz Torun Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı[/caption] SEKTÖRLER BÜYÜYECEK Referandum sonucunda belirsizlik ortadan kalkacak. Referandum ekonomi ve siyasetin istikrarı açısından çok önemli bir noktada bulunuyor. Şu anda tüm Türkiye buna odaklanmış durumda. Sonucun ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz. Belirsizliğin ortadan kalkmasıyla Türkiye yabancı yatırımcıların da tercih ettiği ve turizmin atağa kalkacağı bir ülke konumuna yükselecek. Perakendeden gayrimenkule tüm sektörlere büyüme ivmesi gelecek.
 
[caption id="attachment_29500" align="alignright" width="270"] Hilal Suerdem, Kiğılı Giyim CEO’su[/caption]
PİYASA RAHATLAYACAK
Referandum ekonomi ve tüketici için bir hendek gibi gözüküyor. Referandumun sonuçlanmasıyla birlikte bu belirsizlik ortadan kalkacak. Siyasi konjonktürdeki durum elbette piyasayı da etkiliyor. Ancak ben referandumla birlikte Türkiye’deki yönetim tarzının çok değişmeyeceğini düşünüyorum. 17 Nisan’dan itibaren piyasanın rahatlayacağını tahmin ediyorum. Tüketicilerin endişeleri azalacaktır. Biz perakendeciler de, marka sahipleri olarak daha net ve canlı bir ekonomik ortamda büyüme hede erimizi yükselteceğiz.
 
[caption id="attachment_29501" align="alignleft" width="247"] Kemal Yamankaradeniz Destek Global Yönetim Kurulu Başkanı[/caption] DEĞİŞİM GEREKLİ Biz marka patent firması olarak iş dünyasıyla iç içeyiz. Şu anda referandum dolayısıyla yeni marka patent başvurularında bir gerileme yok. Yine de referandum sonunda başvuruların daha artmasını bekliyoruz. Artık Türkiye için değişim zamanı. Şu anda birçok konuda bürokratik süreçler yatırımcıyı zorluyor. Yeni sistemde hükümet daha etkin bir rol oynayacak. Yeni anayasa değişiminin gerekli olduğunu düşünüyorum. Referandum sonrasında piyasada işlerin daha da açılmasını bekliyorum.
[caption id="attachment_29502" align="alignright" width="262"] Bahri Özdinç Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği (TİGSAD) Başkan Yardımcısı[/caption] İHRACAT DAHA HAREKETLİ Yeşildirek, Sultanahmet, Eminönü gibi özellikle tekstilde toptan satışın yapıldığı piyasalarda referandumun etkisine dair bir belirsizlik var. ‘‘Evet çıkarsa ne olur, hayır çıkarsa nasıl sonuçlar doğar ya da yeni bir seçim ortamı oluşursa piyasa nasıl etkilenir’’ diye bir endişe hakim. Toptan satış, satın almacıların önlerini görebildikleri ortamda elbette daha iyi sonuçlar doğuruyor. Şu anda iç piyasaya satışlarımız bu ortam nedeniyle biraz durgun. Ancak yurt dışı satışlarında bir hareketlenme var. İran’dan Suudi Arabistan’a, oradan Cezayir’e kadar birçok ülkeye satış yapıyoruz. Referandum sonrasında belirsizlik ortadan kalkacağı için işlerin açılacağını düşünüyoruz.
[caption id="attachment_29503" align="alignleft" width="270"] İsmail Çoban Şölen Çikolata Yönetim Kurulu Başkanı[/caption] YATIRIMA DEVAM EDECEĞİZ Biz yatırımlarımızı hep uzun vadeli planlıyoruz. Şu anda da yatırımlarımıza devam ediyoruz. Türkiye’de piyasa zaman zaman daralıyor. Ancak bilindiği gibi Avrupa ekonomisinde de her zaman büyüme olmuyor. Hareketlendirmek için çırpınıyorlar. Şu anda piyasalar iyi değil ama bu gelecekle ilgili karamsarlık anlamına gelmez. Bizim sektörümüz gıda olduğu için bir daralma söz konusu değil. Ancak ihracatta bir miktar düşüş var. Çevre ülkelerdeki kaos ortamından dolayı biraz sıkıntı yaşıyoruz. Özellikle Irak, Kuzey Afrika ülkeleri, Yemen’de sıkıntı var. Ancak biz Türkiye’de her şeyin daha iyi olacağına inanıyoruz.
[caption id="attachment_29504" align="alignright" width="261"] Mustafa Denizer Diktaş İplik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi[/caption] TAŞLAR YERİNE OTURACAK Referanduma kadarki süreç Türkiye için çok önemli. Referandumla birlikte belirsizlik ortamı ortadan kalkacak. Sonra taşlar elbette yerine oturacaktır. Şu an için iç piyasada bir sıkıntı yok. Ancak 15 Temmuz’dan sonraki süreçte, Türkiye’deki terör olaylarının da etkisiyle yurt dışına mal satışında zorlanmaya başladık. Satışa devam ediyoruz ancak daha sınırlı kalıyor. Seçim ortamları ekonomiyi etkiliyor. Piyasada durgunluğa neden oluyor. Biz her şeye rağmen yatırıma devam ediyoruz. Özellikle teknolojik yatırımlarımızı sürdürüyoruz.
[caption id="attachment_29505" align="alignleft" width="231"] Ümit Zaim Derimod Yönetim Kurulu Başkanı[/caption] KAMPANYALAR YAPIYORUZ Referandumla birlikte belirsizlik ortamının kalkmasını bekliyoruz. Şu anda işlerimizde bir durgunluk var. Herkes önünü görmek istiyor. Perakendeciler olarak çeşitli kampanyalarla, promosyonlarla satışlarımızı artırmaya çalışıyoruz. Ancak satın alımda ister istemez bir tereddüt oluşuyor. Referandum sonrasında her şeyin rayına oturmasını bekliyoruz.
[caption id="attachment_29506" align="alignright" width="262"] İsmail Gülle İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği[/caption] PİYASA RAHATLAR Referandumdan evet çıkması piyasayı rahatlatır. Ancak evet sonucu da çıksa bunun uygulanması 2019 yılına kayacak. Bu da aradaki sürenin verimli kullanılması için zaman yaratır. Evet çıkarsa 3 yıl sonra yeni modelin başlayacağı döneme kadar herkes ne olacağını bilir. Aksi çıkarsa da mevcut düzen aynen devam eder.
 
[caption id="attachment_29507" align="alignleft" width="252"] Yusuf Yetişgin Tarihi Yarımada Girişimci İşadamları Derneği (TAYGİAD) Kurucu Başkanı[/caption] İSTİKRARA İHTİYAÇ VAR Piyasanın istikrara ihtiyacı var. Referandum bir süreç. Şu an için yabancı turist sayısında bir düşüş olduğu için piyasada bir zorlanma var. Tarihi Yarımada’daki esnafın yüzde 99’u ‘evet’ çıkması durumunda istikrar geleceğini düşünüyor. Şu anda ihtiyaç istikrar. Bunun gelmesiyle birlikte işlerin açılacağını öngörüyoruz.
 
 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER