İnsansı robot Pepper'ın bize selamı var!

Gelecek bugün başlıyor; tıpkı bir çocuk gibi, yeni uyandığı yaşama sıkıca bağlanması ve zamanla gelişmesi bekleniyor. İstanbul Tasarım Bienali’nin bu yılki “gelecek artık eskisi gibi değil…” teması, sanki insansı robotları yaratan gelişmeleri yansıtmak ister gibi gelecekle ilgili hayal kurmayı teşvik ediyor. Geleceğimizi sorgularken hayal ettiğimiz geleceğin çok farklı ve bireysel olabileceğini bizlere anlatmaya çalışan bu Bienal gibi, robot teknolojileri de “yarını bugünden yaşama”nın ve gündelik hayatımızın nasıl değişebileceğinin hayalini kurduruyor. Bizlere fantastik bir geleceğin kapılarını aralatmaya başlıyor. Bu ruh haline girmemize yol açan gelişmeler, 1920’lerde insana yardım edecek diye tasarlanan robotlarla başladı ve 1960’larda üretim alanlarında verimlilik için kullanmak üzere, üretilmeye başlanan robotlarla devam etti. Sadece Japonya’da 250 binden fazla endüstriyel robot kullanılıyor ve bu rakamın birkaç yıl içerisinde üç kat artacağı tahmin ediliyor. Tüm çaba ve gayretler, günümüze insansı robotların oluşturulmasına kadar gelişerek geldi ve gelişmesini de hızlı bir biçimde sürdürmekte. İnsani robot, bilim kurgu filmlerindeki insan-robot yakınsaması hayallerinden hareket edilerek araştırılmaya başlanmış. İnsanlarla sosyal ilişkiler kuran ve sosyal özellikler gösteren robotlar, endüstriyel robotlardan bu özellikleri ile ayrılıyor. Japonya insan-robot yakınsamasına 2007 yılından beri öncülük ediyor ve devlet, robota dayalı bir topluma ve yaşam biçimine destek veriyor. Bunda Japon nüfusunun diğer sanayileşmiş ülke nüfuslarına göre daha hızlı yaşlanması, önemli bir etken. Fransa’da tasarlanan ve Japonya’da üretilen Robot Pepper, 2014 yılının Haziran ayında kamuoyuna sunuldu. Özellikleri ne kadar insansı? İlk insansı robot (humanoid) insanlarla birlikte yaşaması için tasarlanmış. Üretici firma Softbank’ın renkleri olan beyaz ve açık gri renklerinde, 121 santim boyunda, 28 kilo ağırlığında, tekerlekler üzerinde aküsü ile 12 saat dolaşabilen ve 3 kilometre yürüyebilen bir robot. Belki temizlik yapmayan, yemek pişirmeyen ve de süper güçleri olmayan bir robot olarak biraz hayal kırıcı ama sosyal etkileşim ile insanların duygularını fark edip ona göre hareket edebiliyor. Etkileşim, sadece konuşmak ve hareket etmek üzerinde başlıyor. İnsanlarla konuşup iletişim kurabiliyor; ses, dokunma gibi duyulara sahip. Etkileşim, birlikte yaşamaya dönüşüyor. Örneğin, şayet gülüyorsanız mutlu ve iyi olduğunuzu, asık suratlı iseniz bir sıkıntınız olduğunu anlayabiliyor. Durumunuzu (sürpriz, kırgınlık, hoşluk, şüphe, mutsuzluk gibi) yüz ve vücut dilinden ve kullandığınız kelimelerden anlıyor; kısacası, duygu okuyabilen ve anlamlandırabilen, fonksiyonel değil, duygusal bir robot var karşımızda! Ve bu robot, yaşamı zenginleştirmek, geliştirmek, kolaylaştırmak için tasarlandı. Kullanım alanları ve örnekler Robot Pepper, iletişim kurabilme yeteneği sayesinde endüstriyel alandan tüketici dünyasına kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Geniş kullanım olanağı bilindiğinden insansı Robot Pepper’a benzer denemeler, daha önce de gerçekleştirilmiş fakat bunların hiçbiri Pepper gibi duygusal değil. Sony firmasının, 1999’da, AIBO adlı robot köpek ürününü piyasaya sunmasının üzerinden yıllar geçti. Bu sayede elektronik ev hayvanı satışları 150 bin adeti aştı. Benzer bir biçimde, Honda firması insanlara yardımcı olması için top da oynayan Asimo robotunu üretti ve satışa sundu.  Mitsibushi firmasının evde çocuklara ve yaşlılara yönelik Wakamara (2008) robotu da bu konuda örnek gösterilebilecek nitelikte başarılar kazanmıştır. Robot Pepper ile aynı dönemlerde Lowe firması, Silikon Vadisi’ndeki bir şirket ile kendi araştırma bölümünün ortak geliştirdiği, insan boyunda, birçok müşteri hizmetini yerine getirebilecek fakat Robot Pepper gibi duygusal olmayan robot OSHbor’u mağazalarında başarıyla denedi. Müşteri kendisine yaklaşınca onu fark eden robot, sorulan sorulara yanıt vermeye çalışıyor. Ön ve arka tarafında taşıdığı ekranda bilgiler sunuyor ve yol gösteriyor. Müşteri ile etkileşimde olmadığı zamanlarda ise mağazadaki promosyonlar hakkında bilgiler sunuyor.   Son yıllardaki gelişmeler ve yönelmeler karşısında, Google firması da robot işine girmek üzere bir şirket satın aldı. Denemeler bunlarla sınırlı değil şüphesiz. Birçok firma ve ülke benzer çalışmaları yürüttü ve yürütmeye de devam ediyor. Amazon.com’un sahibini tanıyan ve istenilen komutları yerine getiren Echo’su, ses komutuyla ev işi gören Ubi, Apple’ın yapay zekası Siri ve Microsoft’un daha az robotumsu daha çok duygusal sesli Cortana’sı ve K5 adlı  büyükçe bir yumurtaya benzeyen güvenlik robotu, insana yanıt veren bir teknolojiyi deneyen ve akıl yardımcılarımız olmaya çalışan güncel örneklerden. Tüm bunların ötesinde insansı Robot Pepper en büyük Japon kablosuz telefon şirketi olan Softbank Mobile tarafından geliştirildi ama sadece özel sektör değil, kamu da bu dönüşümün farkında. Örneğin, Robot Pepper gibi insansı bir robotun geliştirilmesi için Japon hükümeti 14 milyon Pound kaynak ayırdı ve şirkete destek verdi.
  • Robot Pepper öncelikle şirketin müşteri hizmetleri bölümünde denenmiş ve başarılı olması sonuncunda piyasaya sunulma kararı alınmış. Firmanın Tokyo’da iki mağazasında da hizmet veriyor şimdilik ve Şubat ayında 1900 dolar fiyatıyla -hem tüketicilere hem de ticari müşterilere- kapsamlı olarak satışa sunulacak. Öncelikle Japonya’da yayılma hedefleniyor ve yaz aylarında ABD’de aynı fiyattan piyasaya sunulacak.
  • Hâlihazırda ünlü çikolata ve kahve markası Nestle, 20 civarındaki ev aletleri mağazalarında Nescafe ürünlerinden olan kahve makinalarının tanıtılmasında ve satışlarında Robot Pepper’den yararlanıyor. Hiç şüphesiz tüketicilerin yararına çalışan bu robotlar sayesinde marka sadakati oluşturmak amaçlanıyor. Buradaki deneyimleri sonunda firma, binlerce robotu kahve makinalarının satışında yardımcı olarak kullanmayı planlıyor. Bu amaçla yıl sonuna kadar 1000 mağazada bu uygulamaya geçilecek. Satış danışmanına eşlik eden Robot Pepper, satış danışmanı yardımcısı olarak tüketicilere ürün ve hizmetleri anlatabilecek. Göğüs kısmında bulunan dokunmatik ekranda menüyü gösteriyor, müşteriye sorular sorarak aldığı yanıtlara göre ihtiyacını belirlemeye ve buna yönelik en uygun olan ürün önermelerini gerçekleştirebiliyor, açıklamalarda bulunabiliyor. Tüketiciler mağazada alışveriş yaparken robot ile etkileşim olanağı ve ileri düzeyde tüketici deneyimi yaratmak arzulanıyor. Bu sayede, tüketicilerle bağlantı kurma, onlarla etkileşim yoluyla özgün ve çok farklı biçimde birliktelik oluşturma yolları açılabiliyor. Böylece olumlu ve eşsiz bir deneyim ve sonunda asıl amaçlanan müşteri tatminini ve hoşnutluğunu yaratarak sadakatin oluşturulmasına katkı sağlanması bekleniyor.
  • Finans, yiyecek ve eğitim alanlarında talep çok fazla olacak gibi. Hastaneler, bürolar, fabrikalar ve bunun yanında video oyunları ve akıllı telefonlardaki yeni nesil oyunlar, kullanım alanları olarak öne çıkıyor planlamalarda.
  • 20 metre boyundaki bu robot dans ediyor, şaka yapıyor ve duyguları anlıyor. Yüz ifadelerinden duyguları okuyan Robot Pepper, doğal biçimde aile üyeleri iletişim kurabiliyor, şaka yapıyor ve dans ediyor. Sıkıntılı olduğunuzda en sevdiğiniz şarkıyı söyleyerek sizi mutlu etmeye, neşelendirmeye çalışıyor.
  • Bu özellikleri sayesinde sağlık ve eğlence endüstrisinde de büyük bir potansiyel olduğu fark edildi ve hazırlıklar bu konuda son aşamalara gelmiş durumda. Ailelere ve yaşlılara yönelik ve artan yaşlılık ve azalan doğum oranları ile satışı artacak. ABD’li sinema yıldızı Bryerli Long’un kanserli hasta rolünde oynadığı Sayarona (2010) filminde robot, insan görünümünde hasta bakıcı olarak rol aldı ve bu rol, insansı robotların evde kullanım seçeneğini en net ve yalın biçiminde bizlere gösteriyordu.
Tabii ki resepsiyon, karşılama ya da satış danışmanlığı çalışma alanlarında çalışan türleri ile evde çalışanlar arasında bazı farklar oluşacaktır. Evde daha çok ve sıklıkla, etkileşim ve yüz ifadeleri öne çıkacaktır. “Şemsiyeni unutma”, “İyi misin?”, ”Bugün gergin görünüyorsunuz.”, “Size sevdiğiniz şarkıyı söyleyip dans edebilirim.” gibi sorular sorup önerilerde bulunabiliyor Robot Pepper. Sözlü iletişim ile de iletişim kurabilen, günlük konuşmaların yarısından fazlasını kullanabilen Robot Pepper’ın bu alandaki yararları saymakla bitmez gibi. 4500 Japonca kelime biliyor, anlıyor ve on yedi dil konuşmaya programlanmış şimdilik. Yakın bir zamanda isteğe bağlı özellikler de olabilecek, ancak şimdilik düşünerek bilişsel işlevleri gerçekleştirebilmesi ve insan beynini geçebilmesi oldukça zor görünüyor. Yaşlanan ve sınırlı sosyal ilişkiler kurmaya başlayan toplumlarda “sosyal eksiklikleri” yaratmada katkısı olsa bile günümüzün bir olgusu olarak Robot Pepper ile birlikte yaşayan bir topluluk oluşacak. Bunlar, kendi aralarında oluşturacakları “yeniçağın kabile türleri” özelliklerini ve güçlerini oluşturacaklar. Bu oluşum, hiç şüphesiz, pazarlamacılar için yenilikçi uygulamaların tetikleyicisi olabilecektir. Olumsuz ve pek de insani olmayan bir durum ise, Japonya dâhil birçok gelişmiş ülkede endüstriyel ve insansı robotların çalışanların işini elinden alacak olması. Çoklu yeteneklerin arandığı ve verimlilik sağlamak için rutin işlerin artık robotlar tarafından yürütülmesi ile maliyet avantajlarının sağlanması kaçınılmaz. Günümüzdeki iş süreçlerinin sadeleştirilmesi akımı birçok basit becerilerin alanını daraltıyor ve makinaların ve robotların öne çıkmasını kolaylaştırıyor. Sıradan, sıkıcı ve yetenek gerektirmeyen işleri robotlara terk ederek daha yaratıcı ve değer yaratan işlere odaklanmak müşteri hizmetlerinin yeni boyutu olarak görünüyor. Yüksek ücretler ya da azalan nüfus, robot teknoloji ile verimliliği artırmanın yolunu açıyor ve bu durum insanların işsiz kalmasına neden olabilecek. İş verimliliği göz önüne alındığında, doksan milyon işçinin işini otuz milyon robota devredeceği düşünülüyor. Fabrika kullanımlı “endüstri robotları” yanında, evlere robot satışları gerçekleşecek ve 2025 yılına kadar 120 milyar dolarlık iş hacmi olacağı bekleniyor. Oldukça acımasız görünse bile,  bu durumun fantezi ve bilim kurgunun ötesinde yaşamımızın ayrılmaz, göz ardı edilemez bir parçası olduğu kabullenilmeli ve eğitim dâhil pazarlama, iş dünyası bu gelişmelere uyum sağlayabilmek için yeniden yapılanmalı. Tüm bunların ötesinde biliyor musunuz gelişmiş ülkelerde robot hakları konuşulmaya,  tartışılmaya başlandı bile.
 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER