Türkiye'nin lezzet büyüğü Polonez, sağlıklı beslenme üzerine yaptığı Ar-Ge çalışmaları ile geleneksel tatları günümüz ihtiyaçlarına uygun hale getiriyor.  30 yılı aşkın üretim tecrübesi ile sektöre liderlik eden markalardan biri olan Polonez, gelenekselleşen tatlarımızı günümüz insanın sağlıklı beslenme kriterlerine uygun hale getirerek, ürün gamındaki fonksiyonel ve inovatif gıdaların çeşitliliğini artırıyor. Sadece %1 yağ oranı ile düşük kalorili ve protein oranı yüksek ‘’Fit Yaşam’’ ürünlerinden sonra "Polonez Glutensiz"i tüketicileriyle buluşturdu. Biz de The Brand Age olarak bu alandaki çalışmalarını ve önümüzdeki dönemlerdeki hedeflerini Polonez Genel Müdürü Andaç Günsoy'a sorduk. Sucuk, salam, pastırma vb. şarküteri et ürünleri, hepimizin severek tükettiği geleneksel tatlar. Siz, bu geleneksel tatları günümüz ihtiyaçlarına uygun hale getirdiğinizi söylüyorsunuz. Bu nasıl oluyor? [caption id="attachment_25606" align="alignright" width="337"] Polonez Genel Müdürü Andaç Günsoy[/caption] Polonez olarak 31 yıldır sağlıklı ve kaliteli beslenme adına dikkatle, büyük bir titizlikle üretim yapıyoruz. Amacımız, fonksiyonel ve inovatif gıdalar ile toplum sağlığını desteklemek. Bu doğrultuda gelişen teknoloji ile birlikte, müşteri ihtiyaçlarına yönelik Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verdik. Hepimiz biliyoruz ki, günümüzde sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmazı sağlıklı beslenmeden geçiyor. Polonez Fit Yaşam ürünlerinin Ar-Ge çalışmalarını yaparken de önceliğimiz sağlıklı beslenmeyi Polonez ürünleri ile desteklemekti. Bu nedenle sevdiğimiz, vazgeçemediğimiz, geleneksel hale gelen bu tatları günümüz ihtiyaçlarına uygun hale getirmeye çalıştık. Öncelikli hedefimiz et ürünlerinde hayvansal yağ içeriğinden dolayı kaynaklanan, kalorisinin yüksek olduğu yönündeki algıyı değiştirebilmek, tüketicilerimize düşük yağ oranlı ve yüksek protein içerikli ürünler sunabilmekti. Yaptığımız çalışmalar sonucu dana, hindi, tavuk etinden mamul jambon, füme et ürünlerinde yağ oranını en fazla yüzde 1 oranında tutmayı başarabildik ve oldukça olumlu dönüşler aldık. "Fit Yaşam’’ ürünlerinden sonra "Polonez Glutensiz"i tüketicilerle buluşturdunuz. 2010 yılından bu yana sağlıklı beslenmeyle ilgili çalışmalarımıza daha da yoğunlaştık. Gıda bilimine önem veren bir marka olarak Ar-Ge merkezimizde çalışan veteriner hekimler ve mühendislerle, toplum sağlığına uygun üretim için sürekli çalışıyoruz. Bunun ilk örneği olarak geçtiğimiz yıl, sadece %1 yağ oranlı, düşük kalorili ve yüksek protein içeriğine sahip ‘Polonez Fit Yaşam’ ı ürün grubumuza ekledik. 2017’nin başında olduğumuz bugünlerde ise “Polonez Glutensiz” ürünleri tüketicilerle buluşturduk. Aslında uzun zamandır üretimini gerçekleştirdiğimiz glutensiz ürünlerimizi, tüketicilerimizi bilgilendirmek ve gluten diyeti yapanları doğru yönlendirmek amacıyla ambalaj üzerindeki etiketlerde bunu daha da belirgin bir şekilde belirtmeye başladık. Çemeni sebebi ile pastırma hariç tüm Polonez ürünleri glutensiz gıdalar listesinde yer alıyor. Glutensiz gıdalar; gluten içeriği 20 mg/kg ile sınırlandırılan gıdalar olarak tanımlanıyor. Polonez markalı füme et, jambon, kavurma, salam (hindi salam ve macar salam), sucuk ve sosisler de bu sınırlar çerçevesinde üretiliyor. En önemli misyonumuz dikkatli ve duyarlı bir üretici olmak. Bahsettiğimiz bu inovatif ve fonksiyonel gıdaların çeşitliliğini daha da artırarak, Polonez ürün gamını genişletmek. Önümüzdeki dönemlerde de bu amaca hizmet eden farklı ürünlerimizi müşterilerimizle buluşturacağız. Üretim tesislerinizde sağlıklı üretim üzerine ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Sağlıklı üretim yapabilmek için elbette hijyen birinci kural. Polonez’in Çatalca'daki üretim tesislerinde "yeşil üretim" felsefesi ile üretim yapılır. Fabrika içindeki ortamda laboratuar ve ameliyathanelerdeki gibi hepa filtreler çalışır ve kullanılan su neredeyse içme suyuna yakın halde tekrar doğaya bırakılır. Polonez olarak kendi arıtma tesislerimizi kurduk. Bildiğiniz üzere Büyükçekmece Gölü'ne giden su kanalları Çatalca'dan geçiyor. Çatalca’da bulunan fabrikaların, konumu itibariyle atık sularını ya arıtma tesislerine göndermesi ya da kendilerinin arıtma tesisi kurmaları gerekiyor. Biz sadece kendi arıtma tesisimizi kurmakla kalmadık, atık suları tekrar kullanılabilir hale getirdik. Fabrikamızın 60 dönüm açık alanı bulunuyor. Burada çalışanlarımız için meyve ve sebze yetiştiriyoruz. İşte, arıtılan suyun büyük çoğunluğu bu bahçenin sulamasında kullanılıyor. Suyu arıtarak doğaya yeniden kazandırma sistemimiz ile ödül aldık. Birçok gıda üreticisi firma Polonez'in bu sistemini incelemeye geliyor, tesislerimiz örnek gösteriliyor. Bu bizim için çok gurur verici.