Sosyal medyada gerçek hayatta nasılsa öyle olduğunu ifade eden GittiGidiyor Genel Müdürü ve eBay MENA Bölge Direktörü Öget Kantarcı, aile büyüklerinizle beraberken konuştuğunuz gibi sosyal medyada olmanın faydalı olduğunu söylüyor.

Elif Tütüncü

Önceleri yöneticileri hep merak ederdik. Ne yapar bu insanlar, neleri sever, nasıl bir üsluba sahip, ne yer ve ne izler… CEO, Genel Müdür, yönetici denildiğinde birçoğumuzun algısında takım elbiseli, plazadan çıkmayan soğuk bir imaj oluşuyordu. Ancak internetin dünyayı bir köy, bizleri de o köyün sakinleri yaptığı günümüzde onlar da tüm samimiyetleriyle sosyal medyada yer alıyor ve paylaşımlarıyla da dikkat çekiyorlar. Sosyal medya platformlarında onları daha yakından tanıma ve daha samimi biçimde görme fırsatımız oluyor. GittiGidiyor ve ebay’in Türkiye & MENA Bölge Müdürü, aynı zamanda TOBB Başkanı Öget Kantarcı, sosyal medyada yer alan yöneticilerle konuşacağımız ‘’Online Yöneticiler’’ köşemizin ilk konuğu. Öget Bey Instagram’dan Linkedin’e birçok platformun uzun zamandır kullanıcısı ancak Twitter’da çiçeği burnunda, henüz birkaç aydır aramızda. Kendisi bize hem sosyal medya platformlarında yöneticilerin dikkat etmesi gerekenleri hem de markanın müşterilerinden, kendi başına gelen enteresan ve eğlenceli olayları anlatıyor. 

Sosyal medya maceranız nasıl başladı? İlk olarak hangi platformu kullandınız? Şu an hangi platformları aktif olarak kullanıyorsunuz? 

İşim gereği dijital dünyaya çok yakın bir insanım. O yüzden birçok platformda aktif olarak yer alıyorum. Oğlum dünyaya geldiği zaman Instagram ile başladım, onun fotoğraflarını paylaşmak istedim. Hem kendi hayatımdan fotoğrafları Instagram’da paylaşıyorum hem de sevdiğim insanları takip edip onların hayatlarında neler yaptığını görüyorum. Çok da keyif alıyorum esasında. Sonra Linkedin ve Twitter ile devam ettim. Linkedin’de daha çok profesyonel, iş hayatı ile ilgili paylaşımları takip ediyorum ve şirketimiz ile ilgili daha kurumsal paylaşımlar yapıyorum. Twitter da bir haber kaynağı, hem gündemdeki haberleri takip ediyorum hem de sektörel, GittiGidiyor ile ilgili haberleri paylaşıyorum. Diğer yandan eBay’in global haberlerini de Türk e-ticaret dünyası ile paylaşıyorum. Benim iki misyonum var biliyorsunuz, GittiGidiyor dışında TOBB’da da E-Ticaret Meclis Başkanlığı yaptığım için en büyük hedefim sektörü büyütmek. Bu hedef doğrultusunda ben de şahsi olarak bilgiyi, yeniliği, teknolojiyi paylaşmak istiyorum. 

Her platform için farklı strateji izliyorsunuz yani, Instagram daha kişisel, Linkedin daha profesyonel…

Instagram’da hem kişisel hem de keyifli haberler paylaşıyorum. Şirketin güzel organizasyonları olduğunda onları da paylaşmayı seviyorum. Linkedin tamamen profesyonel hayat esasında, dünyada da neler olduğunu takip edebiliyorsunuz. 

Facebook kullanıyor musunuz? 

Facebook kullanmıyorum. Twitter’a da zaten yeni başladım.

Twitter’da oldukça aktifsiniz ben de takip ediyorum.

Ben bir şeyi yaptığım zaman onu ‘’arada bir şey atayım’’ diye değil hakikaten özenle sürdürüyorum. Zaten gündemimizde GittiGidiyor, e-ticaret, dijital dünya, eBay özelinde çok madde oluyor, bunları güzel hikayelerle paylaşmak hoşuma gidiyor. Çalışanlarımızla birlikte yaptığımız sosyal medya aktivitelerimiz de oluyor, onlar da çok ilgi çekiyor. Galatasaraylıyım o yüzden sosyal medyada elimden geldiğince Galatasaray’ı da takip ediyorum. 

Twitter’a kısa bir süre önce katıldınız. Benim marka yöneticilerinin, özellikle sizin gibi teknoloji ve inovasyonun kalbinin attığı şirketlerin yöneticilerinin sosyal medyada yer aldığını görmek hoşuma gidiyor. Ancak Twitter yöneticiler için kimi zaman riskli olabiliyor. Sizin Twitter hesabı açmanızın sebebi ne oldu? 

Söylediğim gibi, bizim e-ticaret sektörünü büyütmekle ilgili çok ciddi bir misyonumuz var. Instagram’ı bir kenara bırakırsak, Linkedin’de elimden geldiğince sektörü anlatmaya çalışıyorum. Bir gün hep beraber oturduk ve dedik ki ‘’Twitter’da da sektörümüzü, işlerimizi anlatalım, dünyadaki gelişmeleri ve eBay’in yaptığı işleri aktaralım’’. Twitter’a katılalı 1-2 ay oldu, yoğun bir şekilde Gittigidiyor ile ilgili ve sektörel paylaşımlar yapıyorum. Mesela bugün bir paylaşım yaptım bir adam eBay’den 10 dolara bir fotoğraf alıyor, meğerse çok önemli bir fotoğrafmış sonra 2 milyon dolara satılıyor. Böyle enteresan şeyleri paylaşmak da güzel oluyor. 

Biliyorsunuz birçok yöneticinin sosyal medya hesaplarından dolayı yaşadığı krizler ve markasının uğradığı boykotlar hala hafızalarda… Sizin özellikle dikkatli olduğunuz hususlar var mı? Örneğin tweet atmadan önce yazıp yazıp sildiğiniz oluyor mu sizin de? 

Öyle bir şey yapmıyorum. Ben online-offline ayırmıyorum. Gerçek hayatımda nasılsam sosyal medyada da o şekilde davranıyorum. Evet, kelimeleri dikkatli seçiyorsunuz bu durumu şuna benzetiyorum, aile büyüklerinizle beraberken nasıl konuşuyor ve davranıyorsanız sosyal medyada da öyle konuşmakta fayda var. Kelime seçmek tabii ki oluyor ama ‘çok dikkat ediyorum, yazıp yazıp siliyorum’ gibi bir şey söz konusu değil. Özel hayatımda nasılsam, sosyal medyada da o kelimeleri kullanıyorum. 

Özellikle Twitter’da, siz her ne kadar artniyetsiz olsanız da yazdığınız bir kelime farklı algılanıp sosyal lince dönüşebiliyor…

Yazdığınız şeyi her zaman bir kere okumakta fayda var. 

Hesaplarınızın tamamını siz mi kullanıyorsunuz yoksa birlikte çalıştığınız bir ekip ya da danıştığınız birileri bulunuyor mu?

Kendi hesaplarımın tamamını ben kullanıyorum. Ancak ağırlıklıklı olarak GittiGidiyor’un hesaplarını yöneten, hem şirketimiz içinde hem beraber çalıştığımız bir sosyal medya ekibimiz var. Şirketimizi ve sektörü ilgilendiren paylaşımlar yapmadan öncesinde ‘şunu paylaşalım mı?’ gibi fikir alışverişinde bulunuyoruz. Instagram’daki ailemle ilgili paylaşımlarımı da tamamen kimseye danışmadan yapıyorum. 

Peki sizce bir yönetici sosyal medya hesaplarını nasıl kullanmalı ve nelere dikkat etmeli?

Bence en önemlisi bireysel olmadığını bilmeli. Eğer bir şirketin başındaysanız o şirketi temsil ediyorsunuz ve yaptığınız her işte o sorumluluğu hissetmeniz gerekiyor. O yüzden biraz dikkatli, düşünceli, saygılı olmakta fayda var. 

Adba International ile birlikte sizin sosyal medya hesaplarınızın analizini de yaptık ve Twitter’da kullanıcı adınızı değiştirdiğinizi gördüm. 

@OgetKantarci kullanıcı adı daha önce alındığı için ben de @KantarciOget kullanıcı adını sosyal medyada kullanıyorum. 

 

Takipçilerinizden paylaşımlarınıza yönelik sizi güldüren veya şaşırdığınız, aldığınız enteresan yorumlar ve tepkiler bulunuyor mu?

Her mecradan yazışıyoruz insanlarla, paylaşımlarıma ‘abi çok güzelmiş, aa bundan çok keyif aldık, bunu bilmiyorduk’ gibi yorumlar yazıyorlar. Nadiren de olsa “ürünü sipariş verdim, pazartesi geleceğini söylediniz, salı oldu ne zaman gelecek?” gibi sorular gelebiliyor. 

‘Ben e-ticarete girmek istiyorum ne yapmam gerekiyor?’ diye soruyorlar mesela, elimde bir e-ticaret şablonu var. Ben de onlara ‘mail adresime yazarsanız size yardımcı olacağım, Instagram’dan yazmamalısınız’ diyorum. Mail adresim ‘okantarci’ şeklinde. Böyle bir kaç kişi yazdı sonra bir kullanıcımız ‘Okan Abi, kız arkadaşımın doğum günü için ürün aldım sizden, perşembe günü göndereceğinizi söylediniz, çarşamba gönderebilir misiniz?’ diye. Okan Abi? (gülüyor). ‘Göndeririz merak etme’ dedim. 

Hiç bozmadınız... 

Hiç bozmadım. Öget kadar Okan da diye biliyorlar (gülüyor). 

Sosyal medya kullanıcıları platformlarda marka yönetici görür görmez markayla yaşadıkları olumsuz bir durum varsa ona aktarıyorlar. Siz nasıl bir yaklaşım sergiliyorsunuz tüketicilerden şikayet aldığınızda? 

Bizim şirketimiz müşteriyi o kadar odağa koymuş durumda ki ‘şımarıklık’ derecesinde seviliyor müşterilerimiz. Ne olursa olsun sorunlarını çözüyoruz. Sosyal medyadan gelse de yolda durdursalar da alışveriş yaparken karşılaşsak da ilgileniyoruz. Hangi platformdan olursa olsun kim ne derse vakit geçirmeden cevaplıyorum ben. Bazen arıyorlar, sms atıyorlar... Bir sebepten ürünü kapanmış kullanıcılarımız da bana ulaşabiliyor. Sonuçta ürün satıyorlar, o yüzden insanları anlamak lazım. Ürün almak isteyenlerden de ürünle ilgili ‘’bu televizyon 4k ile uyumlu mu, kargo bedava mı, eve kadar çıkarıyor musunuz?’’ gibi bir sürü soru geliyor. 

Sizin işiniz de yoğun, her biriyle nasıl ilgileneceksiniz… 

Ekibe yönlendiriyorum. Çok kritik bir şey varsa kendim cevaplıyorum. Zaten GittiGidiyor ekiplerimiz de takip ediyor. İşle ilgili olduğu zaman ekipler benim hesabımı da takip ediyor. Adet vermeyeyim ama bizden çıkan paket sayısı Türkiye’nin en fazla oranına sahip olduğu için takdir edersiniz ki her mesaja anında yanıt veremiyorsunuz. Ama müşteri size ulaşamadığı zaman morali bozuluyor ve insanların kendisini müşteri yerine koyması gerekiyor. Mesela, ben de online olarak alışveriş yapıyorum. Orada sorunuza bir dakika sonra ‘’tamam hallediyoruz, tamam paranız iade olabilir, sorunuzun cevabı bu’’ denildiği zaman çok mutlu oluyorsunuz. 

Yanlışlıkla bir şeyleri beğenmek, yazdığınız şeylerin çarpıtılması ve olumsuz duruma düşmeniz gibi endişe duyduğunuz şeyler var mı? Çünkü hatırlarsanız geçtiğimiz yıl Tansu Yeğen olumsuz bir durum yaşayıp hesabını kapatmıştı. 

Bu şanssızlık tabii, Tansu Abi’nin yapacağı bir şey var mıydı, zannetmiyorum. Paylaşımlarını takip ettiğim de bir insan, eskiden beri severim. 

Sizin başınıza böyle bir durum gelse ne yaparsınız? 

Tansu Abi’yi ararım herhalde (gülüyor). 

Sizin takip etmeyi sevdiğiniz kullanıcılar, yöneticiler kimler? 

Tansu Yeğen, eBay’in yönetim kadrosundan özellikle CEO’muz Devin Wenig’i, Elon Musk, gülmeyi sevdiğim için komedyenleri ve komedi dergilerini takip etmeyi seviyorum. Spor yaptığım için sporla ilgili ne varsa takip etmeye çalışıyorum, Mashable’ı takip ediyorum. Ağırlıklı olarak bunlar. 

Son olarak, sosyal medya kullanmayan yöneticiler hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Kullanılması herkesin kendi seçimi. Bizim misyonumuz daha dijital odaklı olduğu için kullanmak durumundayız. Dolayısıyla bizden birilerinin kullanmaması komik kaçıyor. Çünkü bizim işimizin gereği ve buralardan besleniyoruz. Herkes sosyal medya kullanmak zorunda değil ama bizlerin kullanıyor olması çok önemli.