Freelance Çalışanlara Düşmanlık Etmeyi Bırakın

Yetenek açığı var. Serbest çalışanlar dostunuz, düşmanınız değil.

Yetenek açığı var. Serbest çalışanlar dostunuz, düşmanınız değil.

Jon Williams - The Liberty Guild, Kurucu ve Başkan

Liberty Guild'den Jon Williams, reklam sektörünün serbest çalışanlardan kaçınma eğiliminin üstesinden nasıl daha iyi gelebileceğini değerlendiriyor.

Yeni bir yıla girmiş olabiliriz ama reklamcılık yıllardır pek değişmedi. Aynı tas aynı hamam. Bu kadar çok kreatifin sektörden ayrılması sürpriz olmamalı. Bu kadar az kişinin aramıza katılması ise hepimizi endişelendirmeli. Geleneksel ajans yapısı mevcut çalışanlarına sahip çıkmak ya da yeni yetenekler için kendini cazip kılmak adına hiçbir şey yapmadı ve şimdi de bunun bedelini ödüyor. 

Maliyetler yıllardır kontrolden çıkmış durumda; ancak ajanslar hâlâ 'pahalı' deneyimli personelden kurtulmak zorunda çünkü onların ücretlerini karşılayamıyorlar. Diğerleri ise zehirli erkeklik ve suçlama kültürünün hâkim olduğu bir işyeri ortamından hayal kırıklığına uğramış bir şekilde ayrılıyor.

Kendinizi yaratıcıların yerine koyun. Onlar fikirlerini gerçeğe dönüştürmek için işe girdiler; yeteneklerini ortaya koymak, gerçekten birbirinden harika ve yaratıcı işleri hayata geçirmek için. Bugün geldiğimiz noktada ise pek çok kişi size bunun için yeterli zaman olmadığını söyleyecektir.

Mükemmelliği yaratmak için iş arkadaşlarınızla ve müşterilerinizle anlamlı bir şekilde iş birliği yapma becerisi, zaman çizelgelerine ve projeleri kapıdan çıkarmaya verilen önemle yer değiştirdi. Bunun sonucunda da herkes ve her şey zarar gördü.

Sorunu daha da derinleştirmek gerekirse, ayrılanların yerine yenilerini almak için eskiden olduğu gibi kapıda bir kuyruk yok. Yetenek dışarıda ama ajanslar artık cazip, ödüllendirici ve ilham verici teklifler sunmuyor. Sektör için yeni bir başlangıç yapmanın zamanı geldi.

Freelance çalışmayı konuşalım. Orta Çağ’da freelance çalışanlar, mükemmelliğin doruk noktasıydı; en seçkin savaşçılardı ve gelip sorunu çözeceklerini ve gün batımına doğru zafere ulaşacakları bilinerek çağrılırlardı. Onlar özgür mızraklardı. Kim isterse onun için çalışırlardı.

Eski büyük network işimden ayrılırken girişim fikrimi kıdemli bir kreatif görevliye heyecanla anlattım. Bir arkadaşıma. Değer verdiğim biriydi. Kaşlarını kaldırdı ve şöyle dedi: "Bunu freelance çalışanlarla mı yapacaksın?" ‘Freelance’ kelimesini tükürür gibi söyledi ve aynı zamanda havada asılı bıraktı. İşte savaş tam da burada. Bazı insanların bu kelimeyle ilgili sorunu ne? Ancak bu hızla değişiyor.

Çok fazla kaliteli yetenek freelance çalışmaya başladı. Ve ajanslar artık onlara, onların ajanslara olduğundan daha fazla ihtiyaç duyuyor çünkü rightsize (bir Excel belgesinde sağ alttaki sayıya göre kreatif departmanın ruhunu söküp atmak anlamına gelen korkunç bir örtmece) yaptığınızda, pitch'lerle veya yukarı doğru esneklikle başa çıkmanın tek yolu freelance kullanmak. 

Ancak, güç dinamiğindeki bu değişime rağmen, freelance çalışanlara hâlâ saygı duyulmuyor. Çok ünlü bir ajans tarafından günlük ücretlerinin yüzde 25'ini kabul etmeye zorlanan Black Pencil kazanan ekibi gibi pek çok hikâye var. En iyi işlerini mi yaptılar? Tabii ki hayır. Saygısızlığa uğradıklarını düşünerek, saçma sapan şeyler söylediler ve parayı aldılar. Kimse kazanmıyor. Müşteriler değer kaybeder, ajanslar saygı kaybeder ve yetenekler para kaybeder. Onların ortaya çıkıp iş yapan seçkin askerlerden oluşan bir ekip olduğunu anlayın. Onlar uzmanlar; birçok ajans işinde eksik olan tazelik, hava ve coşkuya sahipler. Ancak İK'nın onlara davranış şekli İĞRENÇ!

Çalışma pratikleri her yerde değişti; Hollywood bile bunu kabul ediyor. Ekipler bir araya geliyor ve iş bittiğinde dağılıyor. Bunu kim tercih etmez ki? Peki bizim sektör bunu anlamakta neden bu kadar yavaş?

Artık bir şampiyona ve nasıl çalıştıklarını kabul edecek iş modellerine ihtiyaç duyanlar freelance çalışanlar; ancak her zamanki gibi herkes teleskobun diğer ucundan bakıyor. Artık bir freelance çalışanın ajans yapısına uyum sağlaması hayatının bir ön koşulu olmamalı; freelance çalışanın hayatı etrafında çalışmak zorunda kalacak olan ajans yapısı olmalı.

Tıpkı kendilerine en iyi davranana (en çok para vereni kastetmiyorum) bağlılık yemini eden şövalyeler gibi, o bağımsız elit de bugün aynı şeyi yapıyor. Freelance çalışanlara nefret ediyormuş gibi davranmak, maliyet konusunda ezmek, son dakikada iptal etmek, geç ödeme yapmak, hafta sonu çalıştırmak, tüm bunlar... kapınızda kuyruk olmalarını sağlamayacaktır. Onlara tam da bu noktada ihtiyacınız var.

Bu silahlanma çağrısının arkasında birleşmeliyiz. Reklamcılığı ancak birlikte çalışarak, birbirimizin güçlü yönlerini takdir ederek ve yaptığımız her şeyi geliştirecek yeni çalışma yöntemlerine izin verecek kadar esnek davranarak amaca uygun hâle getirebiliriz. Freelance çalışanlara düşman gibi değil, dost gibi davranın. Ve IP için ücret alın, zaman için değil.

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER