DÜNYADAKİ 7.1 milyar insan içinde, internet erişimi olanların yüzde 18’ini erkekler oluştururken, kadınların sayısı yüzde 16’da kalıyor. Bu erkeklere göre 200 milyon kadının internete erişemediğini gösteriyor.

Kadınların internete uzak kalması, dijital ekonomi, endüstriyel internet açısından da elverişsiz bir ortam yaratıyor. Ayrıca küresel ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. DİJİTALLEŞEN KADINLAR Teknolojide cinsiyet ayrımını ortadan kaldırmak yalnızca bireysel katılımcıların dâhil olmasını sağlamakla kalmıyor. Kadınlar ekonomide çarpan etkisi yaratıyor. Yapılan araştırmalar, kadınların ekonomik olarak güçlendirildiklerinde, bu refahı ailelerine ve çevrelerindeki topluluklara yaydıklarını gösteriyor. 2010’da Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından yapılan bir çalışma, geliri olan kadınların ve kızların bu gelirin yüzde 90’ını yeniden yatırımda kullandığını ortaya koydu. Buna karşılık, erkekler ortalama yüzde 30 ila 40 oranında yeniden yatırım yapıyor. Intel’in “Kadınlar ve İnternet” raporuna göre, gelişmekte olan ülkelerdeki çevrimiçi kadınların sayısı erkeklerden yaklaşık yüzde 25 daha az. Sahra Altı Afrika’da bu fark yüzde 43’e yükseliyor. Rapor, kadınları internete kazandırmanın gelişmekte olan 144 ülkenin yıllık gayri safi yurtiçi hasılasına 18 milyar dolara kadar katkıda bulunabileceğini öne sürüyor. UYGUN FİYATLI ERİŞİM Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) "İstatistiklerle Gençlik 2015" araştırmasına göre, Türkiye’de 16-24 yaş arasındaki gençlerin internet kullanım oranı 2014 yılında yüzde 73 iken, 2015 yılında bu oran yüzde 77’ye yükseldi. İnternet kullanım oranı genç kadınlarda yüzde 68.9, genç erkeklerde yüzde 85.1 düzeyinde. Yani arada yaklaşık yüzde 15’lik bir fark bulunuyor. Intel raporu, kadınlarda internet kullanımını artırmak için bir yol haritası da sunuyor. Rapor, özel sektöre uygun fiyatlı erişimi, ilgiyi arttırmak için ücretsiz içerik seçeneklerini çoğaltmayı ve cinsiyet odaklı inisiyatiflere öncelik veren internet organizasyonlarını desteklemeyi öneriyor. Kanun yapıcılara tavsiyelerde ise genişbant penetrasyonunu arttırmak için kapsamlı ulusal planlar geliştirilmesi öneriliyor. Dijitalleşmenin daha ileride olduğu ülkelerde dahi kadınların daha az dijital becerilere sahip olduğu, bilgisayar bilimlerine yönelme eğilimlerinin daha az olduğu görülüyor. Ayrıca teknoloji kurumlarında da kadınlar daha az teknik veya liderlik rolleri üstleniyor. Dünyada dijital bir girişimin kurucusu, bir kadın olmaktan beş kat daha fazla erkek olma olasılığına sahip. Bazı yerlerde bu oran 10’a bir. Özetle dünyanın neresinde olursa olsun bugün kadınlar 1) Daha az internet erişimine sahip, 2) Az veya sıfır dijital beceri sahibi, 3) Bizi bekleyen dijital dönüşüm sürecinde toplumsal ve ekonomik açıdan dışlanma riski daha yüksek. KADIN GİRİŞİMCİLERE YENİ KAPI Instagram gibi sosyal medya uygulamaları da kadınlar için yeni fırsatlar barındırıyor. İnternetin yaygınlaşmasıyla giderek önem kazanan iş modellerinin başında gelen e-ticaret, kadın girişimciler için de yeni bir iş modeli haline geldi. Bir araştırmaya göre, yalnızca Instagram kadın girişimci sayısını dört kat arttırdı. Evlerinde ya da atölyelerinde ürettikleri özel ürünleri Instagram aracılığıyla satışa sunarak ticarete atılan kadınların sayısı her geçen yıl artıyor. Ipsos Türkiye’yi Anlama Kılavuzu Araştırması’na göre, kadınların yüzde 35’i “her gün sosyal ağları (Facebook, Twitter, vb) kullanıyorum” diyor. Yüzde 89’unun cep telefonu var, yüzde 48’inin ise akıllı telefonu var. Yüzde 27’sinin de tablet bilgisayarı var. Haberin Kaynağı