Case: Hayallerimin Öğretmeni

4129Grey tarafından Socrates Dergi’nin 24 Kasım 2019 Öğretmenler Günü için hazırlanan Hayallerimin Öğretmeni projesi, Sergen Yalçın’ın kariyerinde atmış olduğu goller ile küçükken defterine çizmiş olduğu golleri karşılaştırıyor.

4129Grey tarafından Socrates Dergi’nin 24 Kasım 2019 Öğretmenler Günü için hazırlanan Hayallerimin Öğretmeni projesi, Sergen Yalçın’ın kariyerinde atmış olduğu goller ile küçükken defterine çizmiş olduğu golleri karşılaştırıyor.

Henüz 11 yaşındayken Serpil Hamdi Tüzün’ün vermiş olduğu ödev doğrultusunda her gün kendisinin baş rolde olduğu iki farklı gol pozisyonu defterine çizen Sergen Yalçın futbol kariyeri boyunca atmış olduğu goller ile bu defterdeki hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. Geçtiğimiz ay Clio Sports’tan bronz ödül ile dönen bu işin brief’ten finale kadarki sürecine dair merak ettiklerimizi projenin ajansı 4129Grey'deki yaratıcı ekipte yer alan Kreatif Direktör Ahmet Terzioğlu, Sr. Metin Yazarı Bilal Öztaş, Sr. Sanat Yönetmeni İpek Şurdum, Sr. Kreatif Stratejist Zeynep Özdoğan'a sorduk.


Markadan size gelen brief neydi? Sizden nasıl bir proje talep ettiler? Çalışma ile ulaşmak istedikleri hedef neydi? Markanın talepleri bir sorunun çözümüne yönelik miydi?

Socrates Dergi’nin sloganı “düşünen spor dergisi”. Farklı kanallarda ürettiği içeriklerle, yeni medyanın spor yüzü olmak gibi bir stratejisi var markanın. Socrates’le birlikte geçirdiğimiz 3 senenin en başından beri ana briefimiz yeni nesil hikâye anlatımı olanaklarını kullanarak spor hikâyeleri anlatmak. Bu anlamda gözlerimizi hep açık tutuyoruz. Socrates Dergi’nin marka imajına değer katacak hikâyeler, veriler, içgörüler karşımıza çıktığında harekete geçiyoruz. Carlos Kaiser’in Olası Kariyeri, Goat Dance, Simone, Hayallerimin Öğretmeni bu işlerden. Ancak markanın spesifik gündemler için verdiği brief’ler üzerine yaptığımız işler de var. Markamızın ertelenen Avrupa Şampiyonası ile alakalı talebiyle ortaya çıkan kutu oyunu projesi Henri’nin Hayali, Potacast’in 10. yılı için aldığımız brief üzerine yarattığımız Potacast Anıtı ve pandemi sürecinde hayata geçen Dr. Socrates bu projelere örnek. 

Çalışmanın hedef kitlesini nasıl tanımladınız? 

Socrates Dergi’nin hedef kitlesi sporu ve spor hikâyelerini seven herkes. Socrates işlerimizde alışılageldik spor iletişimlerinin dışına çıkmaya, bu yolla hem mevcut sporseverler için Socrates’in saygınlığını güçlendirmeye hem de sporu yakından takip etmeyenlere ulaşmaya ve Socrates’in diğer spor platformlarından farkını hissettirmeye çalışıyoruz. Bu projede de Öğretmenler Günü üzerinden geniş bir kitleye seslenmeye çalıştık. 

Fikir sürecinden, fikre nasıl ulaştığınızdan bahsedebilir misiniz? Sonrasında müşterinin yorumları neler oldu ve süreç nasıl ilerledi? 

Serpil Hoca’nın 11 yaşındaki Sergen Yalçın’a gol pozisyonları hayal edip defterine çizmesini söylediği hikâye sosyal medyada yıllardır ara ara paylaşılıyor. Bir cumartesi günü ofisteydik. Bir yandan sunum hazırlarken bir yandan boş yapmak diye tabir edilen eylemi gerçekleştiriyorduk. Bu hikâye Twitter’da yeniden karşımıza çıktı. “Ya bu çizdiği golleri attığı gollerle karşılaştırsak harika olmaz mı? Gerçi o defterler var mı, duruyor mu ki ohoo” dedik. Denemeden bilemeyiz diyerek peşine düştük. Bu fikir müşteriye WhatsApp üzerinden anlatıldı. Projeyi Öğretmenler Günü’ne yetiştirmemiz gerekiyordu ve çok az zaman vardı. Fikri netleştirdikten sonra hemen board hazırladık. WhatsApp’tan Socrates Stüdyo Genel Yayın Yönetmeni Onur Erdem’e gönderdik. O da Can Öz ile hızlıca değerlendirip bize hemen dönüş yaptı. Socrates ekibinin cesareti, vizyonu ve çevikliği bu projeyi ve diğerlerini mümkün kılan en önemli faktör.


Fikri uygulama aşamasında karşılaştığınız zorluklar neler oldu? Uygulama süreci nasıl gelişti?
 

Fikirle ilgili en büyük zorluk Sergen Yalçın’ın 11 yaşında çizimler yaptığı defterlere ulaşmaktı. Bunun için Socrates ile birlikte epey ter döktük. Birkaç başarısız denemeden sonra Serpil Hamdi Tüzün’ün kızı Zehra Özgü Tüzün’e ulaştık. Kendisine projemizi anlattık. Babasının ülke sporuna bıraktığı büyük bir felsefi ve metodolojik miras var ancak yeterince hakkı verilmiş, anlaşılmış biri değil malesef. Bu anlamda Serpil Hamdi Tüzün’ün mirasını, onun yazdığı bir hikâyeyle, Sergen Yalçın gibi bir figür üzerinden anlatıyor olmamız çok hoşuna gitti ve bize çok yardımcı oldu. Serpil Hoca’nın titizlikle koruduğu bir kişisel arşivi varmış, biz de projeyi yaparken öğrendik. Bu arşivden defterleri buldu ve bize ulaştırdı. Zehra Özgü Tüzün olmasaydı bu proje olmazdı. Çok teşekkür ederiz bir kez daha. 

Projenin bir diğer zorluğu da zaman kısıtıydı. Sergen’in defterlere çizdiği gollerle attığı golleri karşılaştırabilmek için önce attığı gollerin izlenerek defterlerdeki stilde tekrar tekrar çizilmesi ve çizilenlerin karşılaştırılarak optimize hâle getirilmesi gerekiyordu. Attığı 109 golü tekrar tekrar izleyip, en gerçekçi şekilde kağıda yansıtmak günlerimizi aldı. Sonrasında da defterlerdeki gollerle attığı golleri karşılaştırma işi geldi. Orayı pattern recognition yazılımı hâlletti. Ardından web siteyi ve proje filmini tasarladık. Sitede golleri doğru eşleştirmek bile başlı başına bir işti. Hikâyenin insanlara geçebilmesi için sitedeki deneyimin akıcı olması, “evet gerçekten benziyor” dedirtmesi ve diğer golleri merak ettirmesi gerekiyordu. Hayata geçirilebilen her proje gibi bu proje de bir sıkıntı çıkıp yayına giremediği yüzlerce paralel evrenden sıyrılarak var olabildi. 

Bu iş ile birlikte, fikir veya uygulama aşamasında öğrendiğiniz yeni şeyler oldu mu? Size yeni bir bilgi, deneyim veya tecrübe kazandırdı mı?

Her aşamasında yeni şeyler öğrendiğimiz bir süreçti. Yaratıcı bir damak tadı oluşturmaktan, bir fikrin bulunması sürecine, müşteri ilişkilerinden bir fikrin hayata geçmesi için yapılması gerekenlere kadar birçok alanda zihnimizi açan, tecrübe kazandıran bir işti. Ekibimize kendi aramızda Fasdfas diyoruz. Fasdfas anlayışıyla oynayarak sahada basmadık yer bırakmadığımız bir iş oldu. 

Bir de proje sayesinde Serpil Hoca’nın vizyonunu, eğitmenlik anlayışını, futbola ve hayata bakışını keşfedip hayran olduk hep birlikte. En öğretici olan bizzat Serpil Hoca’nın kendisiydi belki de.


Geleneksel veya dijital hangi mecraları kullandınız? Earned yani kazanılan mecralarınız hangileri oldu? Çalışmanın feedback’leri nasıl oldu? Kaç kişiye ulaştınız?
 

Proje tamamen dijital kanallardan ilerledi. Instagram, Twitter ve YouTube üzerinden proje filmini yayınladık. Ayrıca proje için bir web site hazırladık. Web sitede hikâyeyi anlattık. Gol eşleşmelerini gösterdik. Sergen’in çizdiği gollerle attığı gerçek golleri istatistiksel olarak karşılaştırdığımız bir infografik hazırladık. Sergen Yalçın’ın çizimlerinin tamamını sergilediğimiz bir bölüm yaptık. Bir de sitede Serpil Hamdi Tüzün’ün futbol üzerine fikirlerini anlattığı uzun bir yazısını paylaştık.

Proje tamamen organik olarak ilerledi, herhangi bir medya yatırımı yoktu. En büyük etkileşim ve yayılım Twitter ile Ekşisözlük üzerinden oldu. İnsanlar sitedeki gol eşleşmelerinden ekran görüntüsü alarak Twitter’da flood’lar yaptı. Bir futbol hesabı sitedeki gol eşleşmelerini gerçek gol görüntüleriyle birleştirdiği bir video hazırladı. Diğer spor platformlarında çalışan, içerik üreten insanlar projeyi paylaşıp Socrates’i tebrik etti. Proje sonrasında bir basın toplantısında Sergen Yalçın’a bu defterler soruldu.

Proje web sitesi hâlâ ara ara Twitter’da paylaşılıyor. 1 milyon civarında erişime, 15 binden fazla etkileşime ulaştı. Projeye sosyal medyadan yüzlerce pozitif yorum geldi.

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER