Çağımızın hastalığı: Plagomani!

Eğer şu an Google amcaya, nedir bu Plagomani hastalığı diye soruyorsanız, üzgünüz aradığınız cevabı bulamayabilirsiniz. Zira Plagomani aslında literatürde olmayan fakat günlük hayatımızda kabusumuz olan bir durum. Şarjım olmadan asla diyenlerdenseniz, elinden telefonu düşürmeyenlerdenseniz, şarjı su gibi eritenlerdenseniz ve prizlerle aranızda artık bir aşk yaşıyorsanız, üzgünüz siz de plagomaniksiniz. Plagomani, İngilizce "plug" ve Latince "mania" kelimelerinin birleşmesinden oluşan priz bağımlılığı hastalığı olarak Huawei tarafından yaratılmış viral kampanyanın yaratıcı stratejisi. Yaşadığımız şarj bağımlılığı durumunu, eğlenceli bir dille anlatan Huawei’ye, bu fikrin nasıl ortaya çıktığını ve viral kampanyalarını sorduk.

Huawei-Logo

Telefon kullanan gençlerin yaşadığı en önemli sorunlar neler? Ve bir telefondan daha çok ne bekliyorlar? Artık akıllı telefonlar gençler için bir aksesuar olmaktan çok günün her anında her işlerinde kullandıkları bir gereç halini aldı. İnternetin kullanım alanlarının genişlemesi, sosyal mecraların iletişim alanında devrim yaratması, kişisel ihtiyaçların karşılanması için akıllı telefonlarla entegre çalışan sistemlerin yaygınlaşmasıyla günlük kullanım oranları da misliyle artış gösterdi. Bu durum tabii ki yoğun kullanımla birlikte şarj problemlerini de doğuruyor. Doğal olarak gençlerin akıllı telefonlarından işlemci hızı, yüksek kaliteli fotoğraf ve video özellikleri, büyük disk alanı, kullanım kolaylığı ve şıklık yanında en büyük beklentisi kısa sürede şarj edilebilen ve uzun süre dayanabilen pil oluyor.

 Bu şarj bağımlılığı dediğiniz şey nedir? Ve tedavi olarak ne öneriyorsunuz?

Plagomani. Yani İngilizce "plug" ve Latince "mania" kelimelerinin birleşmesinden oluşan priz bağımlılığı. Günümüzün şartlarında akıllı telefonların günün her anında, her alanda kullanılmasından doğan yoğun şarj tüketimi karşısında, hayattan kopmamak için şarja bağımlı yaşama rahatsızlığı olarak tanımlıyoruz. Bunun çözümü olarak da hem genel akıllı telefon beklentilerini üst düzeyde karşılayabilen hem de gün içinde yoğun kullanıma rağmen uzun süre şarj problemi yaşatmayan G8 modelimizi piyasaya sürdük.

Kampanya pek çok kişinin aklına kazındı

Bu konuda gerçekleştirdiğiniz viral kampanyadan bahseder misiniz? Neler yaptınız bu konuda?

Plagomani her ne kadar online bir proje gibi görünse de aslında her aşamasında farklı mecra ve dinamikleri kullanan çok yönlü bir kampanya haline geldi. Öncelikli hedefimiz markayı ve ürünü ön planda tutmak değil, akıllı cihaz kullanıcılarının ortak dertlerinden biri olan şarj bağımlılığını kullanarak "native" bir iletişim yaratmaktı. Bunun için "Plagomani" diye bir kelime ürettik. Aslında literatürde yer almasa da, tanımıyla somut bir şekilde var olan psikolojik bir durum. Bu kavramı çeşitli mecralarda kullanıcıya enjekte ettik. Bir video hazırlayıp, bu video vasıtasıyla plagomani.com adresine kullanıcıların gelmelerini sağladık. Sitede, plagomanik olup olmadıklarıyla ilgili eğlenceli bir testi cevaplayanlar, çözüm önerisi olarak G8 için hazırladığımız özel bir sayfaya yönlendiler. Buradaki formu dolduranlarla da sonrasında iletişime geçtik. Bunların yanı sıra bir rahatsızlık olarak tanımladığımız plagomani için G-Sekizedin adında çok sevimli ilaç kutuları tasarlayıp bunları çeşitli noktalarda gerilla olarak dağıttık. Kutuların içinde prospektüs şeklinde plagomani tanımı ve ürün tanıtımı bulunuyordu. Ayrıca "Only Priz Can Charge Me!" gibi ürettiğimiz birbirinden eğlenceli sloganların yer aldığı rozetler de kutuların içindeydi. Hazırladığımız dergi ilanları ve afişler çeşitli noktalarda yayınlandı. Özel olarak ürettiğimiz bir CLP ile AVM'lerde, G-Sekizedin kutularından dağıttık. Belli başlı pazarlama liderlerine G-Sekizedin kutularını "gift pack" halinde tasarlayarak G8 telefonlar hediye ettik. Burada G8 kutuları, aynı tablet ilaçlardaki gibi hap şeklinde kutunun içinde yer alıyordu. Viral kampanyamız o kadar yayıldı ki, pek çok online ve basılı mecrada kendisine yer buldu. Bazı ulusal TV kanallarının ana haberlerinde bile dosya olarak incelendi. Kampanya kapsamında Türkiye'nin en çok dinlenen radyolarında, en çok sevilen DJ'leriyle G8 ödüllü yarışmalar yaptık. Yüzlerce "plagomanik" fotoğrafı ile katılım gerçekleşti. Ayrıca, Twitter'dan belirlediğimiz ve şarj problemiyle ilgili meramlarını dile getiren kullanıcılarla proaktif olarak bağlantıya geçerek, onlara özel olarak hazırladığımız hediye kitlerini, içlerine birer 3'lü uzatma kablosu ve kendilerine has seçilmiş güzel hediyeler yerleştirerek gönderdik. Gençlerin en çok tercih ettiği bar ve kafelerde de prizlerin etrafına sticker'lar yapıştırarak gerilla iletişimde bulunduk. Sonuç olarak, kampanya düşündüğümüzden de hızlı ve organik bir şekilde yayılarak Türkiye'de kavramsal olarak pek çok kişinin aklına kazındı. Tabii ki iletişimini yaptığımız Huawei G8 de kullanıcıların aklında bırakmak istediğimiz iç görü ile şarj problemine karşı en iyi çözümlerden biri olarak yer aldı.

Huawei markası olarak yakında ne gibi sürprizler bizleri bekliyor?

Huawei, son kullanıcı ürünlerinde; yazılım, donanım, tasarım, uzun soluklu kullanım süresi, veri güvenliği gibi konularda taviz vermeden en yenilikçi ürünleri ortaya koymaya devam edecek. Elbette bunlar artık Huawei kullanıcıları için sürpriz değil, çünkü Huawei’nin dünya çapındaki önemli Ar-Ge yatırımları, tüm bu kriterlerin Huawei ürünlerinde bir arada olmasını sağlayan en önemli etkenlerin başında geliyor. Diğer yandan Huawei’nin yenilikler anlamındaki liderliği, bu tavizsiz Ar-Ge yaklaşımının eşliğinde devam edecek ve elbette bu da kullanıcılarımız için yepyeni sürprizleri beraberinde getirecek. Son dönemde; Google, Harman Kardon, Leica, Swarovski gibi büyük ölçekli global işbirlikleri ile kullanıcılarımıza sunduğumuz farklı ürün profilleri özelindeki yeniliklerimiz de yine gelecek dönemde sürdüreceğimiz işlevler arasında yer alıyor.

5485ac8ea089c

Türkiye pazarı için neler söylersiniz? Pazardaki konumunuz nedir ve neyi hedefliyorsunuz? Ve sizin markanızın farkları neler?

Huawei, son kullanıcı pazarına yönelik olarak tüketicinin mobil internet deneyimini geliştirmeye yönelik kullanıcı dostu akıllı telefonlar, giyilebilir teknoloji ürünleri, mobil geniş bant cihazları ve akıllı ev cihazları sunuyor. Huawei marka bilinirliğini, geçtiğimiz sezon Türkiye’nin önemli kulüplerinden biri olan Galatasaray ile yaptığı sponsorluk anlaşması ile ülkemizde de önemli oranda artırmıştı. Türkiye pazarında Huawei son dönemde Mate 7, G7, GR5 ve P8 serisi cihazları ile adından sıkça söz ettirdi. Nisan 2016’da tanıtımı gerçekleştirilen P9 serisinin de kısa süre sonra ülkemizde satışa sunulması öngörülüyor. Bunun yanı sıra, son dönemin gözde modellerinden Mate S ve G8 modelleri de operatör kanalları işbirliği ile geçtiğimiz dönemde satışa sunulmuştu. Huawei 2016’nın ikinci yarısında da stratejik fırsatlara daha fazla odaklanarak, tüketici iş grubunda yeni yapılanmalar eşliğinde yine önemli ölçüde büyümeyi hedefliyor. Cihazların daha akıllı ve çeşitli hale gelişi ile birlikte, kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik gelecek odaklı yetenekleri, hem iş hem de eğlence amaçlı kullanım için daha fazla artacak. Gelecekte de sektörün en iyi markaları ile Huawei’nin işbirlikleri, amiral gemisi ürünler, akıllı evler ve bulut servisleri alanında devam edecek. Teknolojik inovasyon ve akılcı işbirlikleri ile Huawei, gelecekte de kullanıcılara en üst düzey ürün deneyimini yaşatmaya devam edecek.

Dünyada geçtiğimiz yılın profiline baktığımızda; Huawei Tüketici İş Grubu 2015’te, son kullanıcı ürünlerinden 19,9 Milyar Dolar gelir elde etti ve geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla %72,9’luk büyümeye imza attı. Bu dönemde 108 milyon akıllı telefon sevkiyatı gerçekleştirildi. Bu rakamlar Huawei’yi, aynı zamanda dünyanın en büyük 3 akıllı telefon üreticisinden biri haline getirdi. Huawei marka bilinirliği oranı, 2014’teki %65 değerinden %76’ya yükseldi. Çin pazarında ise bu oran %97’ye ulaştı.

PLAGOMANİK HALLERİMİZ...

1) Bir mekana girdiğinizde gözünüz ilk prize kayar.

plagomaniSS1

2) Yedek pil olmadan değil yola çıkmak, evden bakkala gitmezsiniz. Sıkıntılı durumlar için olmazsa olmaz bir konudur yedek pil.

plagomaniSS2

3) Sizin için aşkın diğer adı üçlü prizdir. Şarj için priz sorunu yaşatmayan, gönülleri fetheden üçlü prizler sizin için ayrı bir yere sahiptir.

plagomaniSS3

4) Sudan çok kahve tüketirsiniz. Bir insanın sağlıklı bir yaşam sürmesi için günde 2 litre su içmesi gerekir, ama siz günde 2 litre kahve içiyorsunuz:( Neden olduğunu iyi biliyorsunuz, kahvesiz yaşayamayan birisi değilsiniz; telefonu şarj etmek için her tarafı priz olan kafelerde zaman geçirmenizin nedeni, sürekli tehlike sinyalleri veren şarjınız.

plagomaniSS4

5) Bir ortamda şarjınız % 5’in altına indiyse, priz konusunda babanızı tanımazsınız. Şarjın belli bir noktanın altına inmesi sizi bambaşka bir insan yapar, o an babanızı tanımaz, ailenizi bile karşınıza alırsınız!

plagomaniSS5

6) Bulunduğunuz yerde priz yoksa kalp çarpıntısı başlar. Yeni bir ortama girdiğinizde ilk anda düşünmeseniz de, gözünüz yavaşça prize kayar. Arar, arar… Bulamadığınızda, üzülerek söylüyoruz ki gerçekten priz yoksa güzel şeyler yaşanmaz. Hafiften bir çarpıntı başlar, ensenizde bir soğukluk hissedersiniz.

7) Şarjınız % 30’ken elektrikler gittiğinde pişman olursunuz. Şarjını kalbinde yaşatan herkesin bildiği bir detaydır. ‘Daha şarjım yüzde 30, biraz daha azalsın da takarız’ diye düşündüğünüz anda, elektrikler gider ve bir iç hesaplaşma yaşarsınız.plagomaniSS6

8) Yedek pil olmadan değil yola çıkmak, evden bakkala gitmezsiniz. Murphy yasaları burada da işler ve şarjınız azaldığında, aramayan sormayan insanlar birer birer mesaj göndermeye, aramaya başlar. Şarjınız % 1’ken, hayatınızın aşkı size ‘seni seviyorum’ yazsa, dönüp de cevap veresiniz gelmez. Bazen de doğum gününüz kutlanır, bazen maça çağırılırsınız. Kısacası hep bir şeyler olabilir…

9) Şarjı az birisiyle karşı karşıya gelirseniz, şarjı daha az olan kazanır. Arkadaş ortamında şarjlar azaldığında, mutlaka birisiyle karşı karşıya gelirsiniz. Prizin değere bindiği o anda şu diyalog yaşanır; -Şarjım azaldı ya, prizdekinin şarjı varsa benim telefonu takar mısın? -Abi benim şarj da % 7 ya. -Benimki % 3. (sessizlik)plagomaniSS7

10) Gerçek bir tasarrufçuya dönüşürsünüz. Günde birkaç kere telefonun şarjını doldurmak, artık şarj tüketimi konusunda sizi tasarruflu birisi yapar.

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER