Benim markam ‘Türkiyem’
Ali Saraç
Avrupa Birliğinin elinde olsa, bugün Türkiye’nin Avrupa Gümrük Birliği üyeliği derhal iptal edilir. Çünkü onların planlarında bugünün Türkiye’si yoktu, bugünün Yunanistan’ına benzer bir ülke oluşturulması vardı.
İki aydır elim ne kaleme ne de klavyeye gidiyor. İçim içime sığmıyor, şehit haberleri, Suriyeli mültecilerin sahillere vuran cansız bedenleri, politik dağınıklık, yurt içi ve yurt dışı düşmanların ülkem üzerinde oynadıkları oyunlar, bitmek tükenmek bilmeyen senaryolar ve buna demokrasi adına alet olan bir halk.
Ülkenin fiziki şartlarını ne kadar iyileştirirsen iyileştir, yaşam şartlarını ne kadar düzeltirsen düzelt, Türkiye’nin örnek bir ülke olması ne Avrupa’nın ne de İslam dünyasının çıkarınadır.
İslam dünyası diktatörlük üzerine kurulu bir düzendir ve bu düzenin bozulması İslam dünyasının yeniden yapılanmasını gerektireceği için, Türkiye modeli bu ülkeler için bir tehdit oluşturmaktadır. İslam dünyasının zengin ülkeleri çok ilginçtir ki bu ülkeler, ülkelerine hiçbir zaman mülteci almazlar, ne hikmet ise hiçbir mülteci de ben bu ülkelere sığınayım demez. Neden acaba? Verilebilecek o kadar çok cevap var ki....
Avrupa’nın korkusu farklıdır, hem ekonomik, hem askeri hem de İslam’ın yayılmasından duyduğu endişeleri içerir. Hatta, Avrupa Birliğinin elinde olsa, bugün Türkiye’nin Avrupa Gümrük Birliği üyeliği derhal iptal edilir. Çünkü onların planlarında bugünün Türkiye’si yoktu, bugünün Yunanistan’ına benzer bir ülke oluşturulması vardı.
Çözüm süreci çalışmaları sayesinde Türkiye’nin neredeyse Kürt sorununu çözeceği bir aşamaya gelmesi, terörü himaye eden ülkeleri zor durumda bırakmış ve taşeronları tekrar harekete geçirme planında başarılı olduğunu görmekteyiz.
Ya Suruç’taki eylem ve yataklarında katledilen iki şehit polisimiz; bilgiler Alman, İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan, Amerikan, Rus, İsrail veya İran gizli servisi tarafından servis edilmiş ise. Birinci dünya savaşının nasıl başladığını veya birinci dünya savaşına Osmanlı’nın nasıl dahil olduğunu örneklerini düşündüğümüzde, bu olasılığı kim inkar edebilir ki?
Türkiye markası, hem batıyı hem de İslam dünyasını rahatsız ediyor olmalı.
1 Kasım’da yapılacak olan erken seçim, Türkiye markası için kritik bir dönemdir. Ne olursa olsun, Türkiye’ye tek parti iktidarı gerekmektedir. Bu A veya B partisi için bir temenni yoklaması değildir. Türkiye’nin istikrarı için tek çözüm, tek parti iktidarıdır. Yetkinin ve sorumluluğun tek bir elde toplanması ülkenin ve toplumun menfaatine olacaktır. Bir sonraki seçimlerde de sorumluları, verdikleri vaatleri ve uygulamalarını daha rahat değerlendirmemize yol açacaktır.
Türkiye’nin coğrafyasındaki sorunlar, Türkiye’nin dört tarafının denizlerle çevrili olacağı ve Kudüs’ü de içine alacağı bir sınırı kapsadığında daha rahat ve ferah bir hayat süreceğimizi düşünüyorum.
Anasayfa'ya Dön
YORUM YAZIN
Max. 255 karakter girebilirsiniz
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok