Başbakan Gerçekten Anlamadı mı?
Sizi bu defa, bir Kerem Türkman yazısı okumaya değil; bir, Kerem Türkman okuması, yapmaya davet ediyorum. Oldum olası, geleneksel siyasetten nefret etmiş biri olarak; toplum, akıl (strateji) ve iletişim çerçevesinde size, farklı bir okuma sunmak istiyorum.
Önce bazı saptamalar yapalım. Bu saptamaları, aklımın ilhamları olarak kabul edin. Sonra, anlatacaklarım için, buradan yola çıkacağım:
Anasayfa'ya Dön
- Politika bir kazanma oyunudur. Demokraside halk, ülkeyi idare edecek vekilleri, kendi arasından seçer. Politikaya girerken, mutlaka, ülkeyi idare etmek ,hedefiyle girilmelidir. Kazanma amacı olmaksızın, yapılan her politika, bir politikacılık (politikadan geçinme işi) olarak kalır. Ben, kazanma hedefi olmayan, hiçbir siyasi portreye veya argümana saygı duymam.
- Bir kez politize olununca, masumiyet kaybolur. Politika yapmak, seçeneklerden en az birine, katılmak demektir. İster tepeden insin, ister halkın arasında (sine-i millet) tayin edilsin; bir yön belirlemek, seçeneklerden birine katılmak demektir. Politikada bir yön belirlenince, diğer yönler reddedilir. Yönünüzü seçince; mutlaka, içinde yaşadığınız toplumda, sizin gibi düşünmeyenlerden ayrı düşersiniz. Her politize ortamda, bir öteki, mutlaka vardır. Bu da, fikrinizin veya kişisel duruşunuzun, masumiyetini ortadan kaldırır.
- Apolitik olmak karakter değil, bir duruştur. Son günlerde, çok duyduğumuz “filanca kuşak apolitiktir” gibi genellemeler, yanlıştır. Apolitik olmak, koca bir kuşağın karakterinden gelmez. Yaptığınız okuma ve düşüncelerin sonucu olarak, apolitik yaşamaya karar verebilirsiniz. Üstelik, apolitik olabilmek için, politik olanlardan, daha çok okuma yapmanız gerekir.
- Geniş halk desteği arayan politik liderler, keskinleşmek zorundadır. “O da olur, bu da olur, bakarız, tabii, neden olmasın, hay hay, elbette vs.” şeklinde bir idare tarzıyla; değil bir ülkeyi veya siyasi partiyi, bakkalı bile idare edemezsiniz. Bir lider, seçmen iradesini ikna etmek için; her konuda belirgin, net ve güçlü bir tavır, ortaya koymalıdır. Dünyada, sakin güç (soft power) olarak tanımlanan, bir idare üslubu gelişmiş olsa da; bizim gibi, ataerkil ve geleneksel yaşayan bir toplumda, sakin güç olarak, muhtar bile seçilemezsiniz. Sakin güç olmak; sadece aile şirketlerinde, patronun gözüne girip, kariyer yapmak isteyen, insanların işine yarar. Kariyer yapar; ama başka bir icraat yapamaz.
- Hayat ne dündür, ne bugün. Yarın da bizim değildir. Hayatta çok kez, size sunulanlar arasından, bir seçim yapmak zorunda kalırsınız. Doğruyu seçmek, diye bir şey yoktur; insan, ancak hatalarıyla birlikte insandır. Olup biteni, sadece düne (geçmişe ve tarihe) bakarak yorumlamak, yanlıştır. Bugün, nerede ve hangi durumda olduğunuz da, önemli değildir. Bugün, geçmiş zamandır. Yarın ise henüz içinde olup olmayacağımızı bilmediğimiz, bir varsayımdır. Yaşam, zamanın dışında gelişen, bir algısal oyundur. Siz, içine girer ve gerçekliğine inanırsınız. Bilgi denilen her şey, bu katarsisin bir sonucudur. Bilge ise, tüm zamanların dışında durandır. “Bir kez politize olununca, masumiyet kaybolur” sözümü bu açıdan da görebilirsiniz. Size sunulanlar dışında, bir seçenek mutlaka vardır. Bilgece bir itaatsizlik, çok geniş bir okumanın doğurduğu, üstün bir erdemdir ve gerçek özgürlük budur. (i)
- Politika bir kazanma oyunudur.
- Bir kez politize olununca, masumiyet kaybolur.
- Apolitik olmak, karakter değil, bir duruştur.
- Geniş halk desteği arayan politik liderler, keskinleşmek zorundadır.
- Hayat ne dündür, ne bugün. Yarın da bizim değildir. Sunulanların dışında, bir seçenek daha, mutlaka vardır!
YORUM YAZIN
Max. 255 karakter girebilirsiniz
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok