Büyüyünce onun gibi olmak, en büyük hayalleridir minik kız çocuklarının... Kendilerini onun kadar güzel ve çekici bulurlar. Onun giydiklerini giyebilmek, hatta çoğu modelinde olduğu gibi sarışın ve mavi gözlü olmak isterler. Bir markadan ziyade bir idoldür o. Tabii ki dünyada her türlü aksesuara, lüks eşyaya ve konfora sahip, hatta bir sevgilisi olan tek bebekten bahsediyoruz: Barbie. Kız çocuklarının büyüyüp yetişkin birer birey olduklarında bile sevgisinin ve ilgisinin azalmadığı bu özel oyuncak, 1959 yılından bu yana vazgeçilemeyen bir marka oldu. Öyle ki Barbie denince akla artık sadece kız çocuklarının gözdesi bir bebek değil, dekorasyondan takıya, giyimden bakım ürünlerine kadar uzanan tam bir kreasyon geliyor.   Barbie’nin Doğuşu 1950’lerin başında ABD’li iş kadını Ruth Handler, kızı Barbara’nın ve arkadaşlarının yetişkin kadın bebeklerle oynamayı normal bebeklerden daha fazla sevdiklerini fark ederek üç boyutlu bebek yapmaya karar verir. O zamana kadar yetişkin bebekler iki boyutlu olarak sadece kartondan yapılmaktadır. Ruth Handler, gerçeğe çok yakın üç boyutlu bir bebek yapmaya karar verdiğinden bir Almanya gezisi sırasında kızı Barbara’ya orada çok revaçta olan “Lilli” adlı bebeklerden alır. Bebeğe özel giysiler tasarlaması için profesyonel bir terzi tutan Ruth Handler, bebeğe yetişkin giysileri diktirir. Handler kurucusu olduğu Mattel firmasının yeni ürünü olarak Barbie’yi üretmeye başlar ve bu özel oyuncak ilk kez 1959’da New York Oyuncak Fuarı’nda tanıtılır. Tam adı Barbara Millicent Roberts olan Barbie yoğun beğeni ile karşılanır ve o yıl 3 bin adet satarak oyuncak dünyasına adımını atmış olur. Barbie, 125’den farklı meslekte geliştirilen karakterlerde tasarlanarak ve yıllar içerisinde yaşadığı endüstriyel gelişimle dünyanın en popüler ikonu haline gelir. Kalıcı bir marka olarak bir moda akımı oluşturan Barbie’nin, günümüzde giyim, okul kırtasiyesi, dekorasyon, takı, aksesuar, bakım ürünü vb. gibi birçok sektörde lisanslı ürünleri bulunmaktadır. Bir Moda İkonu Olarak Barbie 1959’larda at kuyruğu saçları, halka küpeleri, siyah beyaz mayosu, topuklu ayakkabıları ile şık ve sportif görünümlü olan Barbie, 1960’larda kabarık kesimli saçları, parlak turuncu spor bikinisi, göz makyajı, kavisli kaşlarıyla şık bir model görünümüne büründü. Partilerin aranan ismi Barbie’ye artık bir kavalye gerekiyordu. 1961 yılında Barbie’ye bir erkek arkadaş tasarlandı ve Ken’in oyuncakları geliştirildi. 1970’lerde uzun elbiseleri, uzun düz parlak sarı saçları ile o artık bir süper stardı. 1980’lerde kalın kemerleri, vatkalı kıyafetleri, topuz saçları, yuvarlak gözleri ve soluk teniyle etnik havaya bürünen Barbie, 1990’larda pembe tonlu makyajı, gülümseyen dudakları, düz kısa saçları ve klasik kıyafetleri ile masum bir görünüm aldı. 2000’lerde ise cesur ve güzel görünümü, atletik vücudu, bükülebilir esnek beli, uzun sarı saçlarıyla, gündüz ve gece için tasarlanmış birbirinden şık kıyafetler giyen bir parti kızı havasına büründü. Koleksiyonlara Giren En Ünlü “Barbie”ler Sadece çocukların değil, koleksiyonerlerin de vazgeçilmez tutkusu oldu “Barbie”ler. Koleksiyonlara giren ünlü “Barbie”lerden ilk akla gelenler Marilyn Monroe, Heidi Klum, Angela Merkel, Reba McEntire, Debbie Harry, Goldie Hawn, Cyndi Lauper gibi birçok ünlü isim. Alice Harikalar Diyarında masalının kahramanı da Barbie bebekleri koleksiyonunun içinde yer alan karakterlerden. Barbie bu kadar meşhur olurken Mattel onun erkek arakadaşını da ihmal etmedi. Ken koleksiyonu için Elvis Presley bebekler tasarlandı. Mad Man ve Dynasty (Hanedan) dizilerinin karakterleri için de özel koleksiyon bebekler üretildi. Barbie ve Ken’in Efsanevi Aşkı Barbie ve Ken ilk defa 1961’de bir televizyon reklamında karşılaştılar. İlk karşılaşmalarından sonra geçen romantik yıllarda, rüya çift kendilerine pembe bir dünya yarattı. Barbie ve Ken, karavanlarıyla macera dolu yolculuklara çıktılar, gölde pikniğe gittiler, birlikte ata bindiler ve üstü açık spor arabalarıyla dünyayı keşfettiler. Kırk üç yıl boyunca, her koşulda el ele, moda tarihine izlerini bıraktılar ve elli yıl sonra bile hâlâ mükemmel moda anlayışları ve şehirli tarzlarıyla herkesi etkilemekteler. 2004 Sevgililer Günü’nde Barbie ve Ken, ilişkilerine bir mola vermeye karar verdiler. O zamandan beri Barbie kariyerine konsantre olurken Ken de kendi “Ken-tastik” hayatını yaşadı. Dünya turuna çıktı, moda dünyasında aktif bir rol oynadı ve hatta ünlü tasarımcılar Karl Lagerfeld ve Phillip Bloch ile işbirliği yaptı. Ancak 2006 yılında rüyalarının sarışın kadınına tekrar göz kırptı ve 2009 New York Moda Haftası’nda Barbie’ye muhteşem bir sürpriz yaptı. 2010’da Oyuncak Hikâyesi 3 filminin çekimlerinde Barbie ve Ken’in aşklarının alevinin hâlâ sönmediğini tek fark edenler sadece kamera ekibi değildi. Barbie ve Ken’in ayrılması tüm dünyadaki genç ve olgun hayranlarını şoke etmişti. Fakat Ken geri döndü. Dünyayı gezdi, olgunlaştı ve artık ne istediğini çok iyi biliyor. Sevgili Barbie’yi geri istiyor ve büyüleyici aşklarını yeniden canlandırmak istiyor. Böylece, Amerika’nın gözde çifti tekrar aşklarını yaşamaya başlamış oluyor. Barbie ve Mattel Barbie’nin üreticisi Mattel, çocukların tanıma, anlama, öğrenme ve öğrendiklerini pekiştirmeleri amacıyla Ar-Ge çalışmalarını kesintisiz sürdüren bir firma. Barbie her zaman kız çocuklarının oyunlarına eğlence katarken onların hayal dünyalarını da zenginleştirmeyi hedefliyor. Barbie oyuncakları ile oyun esnasında çocuklar oyunlarına kendilerinden bir şeyler katabiliyorlar. Bu nedenle oyuncaklarda çocukların yetenek ve becerilerini geliştirmelerine olanak sağlayan parçalar da bulunuyor. Mattel,“Oyun oynamanın geleceğini yaratır” felsefesiyle geliştirdiği tüm ürünlerinde Barbie bebekleriyle öğrenme ve eğlenmeyi bir arada sunuyor. Nesilden Nesile Barbie Barbie, değişimleriyle her dönemi yakaladığı için nesilden nesile herkesin en sevdiği oyuncağı olmayı başardı. Günümüzün teknolojik özelliklerini yakından takip eden Barbie, web sitesi, Facebook ve Twitter’da da milyonlarca kişi tarafından takip ediliyor.