Altınyıldız Classics'in İstikrarlı Yüzü: Burak Özçivit
Burak Özçivit, Altınyıldız Classics erkeğini 2 yılı aşkın süredir temsil ediyor. Uzun soluklu olarak tanımlanabilecek bu birliktelik hakkında merak ettiklerimizi Burak Özçivit ve BR Mağazacılık Yönetim Kurulu Üyesi Enis Habif ile konuştuk.
Elif Tütüncü
Öncelikle merhaba, uzun süredir Altınyıldız Classics’in marka yüzüsünüz. İş birliği nasıl başladı? İlk teklif geldiğinde ne hissettiniz, kabul etme sebebiniz/sebepleriniz neler oldu? Arka plandaki bu süreçten biraz bahseder misiniz?
Burak Özçivit: Bizim tanışmamız yaklaşık 3 sene önce oldu. Tabii bu tarz işlerde 3 sene ciddi bir süre oluyor çünkü benim için şu çok önemli: Bir projeye başlamadan önce yapacağım işe katkım ne olacak? O nedenle ilk önce benim için seçeceğim firmanın vizyonu çok önemliydi. Altınyıldız Classics’ten teklif geldiğinde ilk dinlemek istediğim şey de buydu: Neler istiyorlar, kafalarında neler var, düşünceleri neler?... Altınyıldız Classics tarafında da yeni bir kimlikle yepyeni ve yenilikçi olarak piyasaya girmek ve bir başlangıç yapmak istediklerini söylediler. Bu benim için güzel bir başlangıçtı çünkü onların kafasında demek ki bir fikir vardı. Devamında ben de “Bu benim için güzel ama benim düşüncelerime, tarzıma ayak uydurabilecek miyiz bu önemli” dedim ve ortak noktada buluşmamız gerektiğini söyledim. Çünkü bugüne kadar yaptığım hiçbir işi, iş olsun diye yapmadım ve markaya bu işte benim de katkımın olması gerektiğini söyledim. Bunun üzerine çok sevindiler çünkü onlar da aradıklarının bu olduğunu, doğallığın çok önemli olduğunu ve izleyenlere bu doğallığın geçmesi için ünlü kişinin de katkısının çok iyi olacağını söylediler. Altınyıldız Classics kendi vizyonunu anlattı. Ben kendi düşüncelerimi anlattım ortak noktada buluşabiliyor muyuz bunu konuştuk. Sonra buluşabileceğimizi anladığımız için işi kabul ettik ve artık sadece bir iş gözüyle bakmıyoruz, birlikte ortak neler çıkarabiliriz diye bakıyoruz. Bence bu yüzden iş birliğimiz 3 senedir devam ediyor. Bu organik ve doğal kimya etkili oldu diye düşünüyorum çünkü marka beni çok iyi anlıyor ben de onları çok iyi anlıyorum. Güzel bir birliktelik oluşturduk ve ilk başlangıcımız tamamen bu doğallıkta başladı.
Biliyoruz ki ünlü isimler hem kariyeri hem itibarı açısından gelen teklifleri ince eleyip sık dokuyor. Peki siz markaların tekliflerini değerlendirirken neleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Sizin bir markayla çalışabilmeniz için markada olması gereken, en çok önemsediğiniz kriterler neler?
Burak Özçivit: Çalıştığım Altınyıldız Classics ile ilgili bunu söyleyebilirim. Ben eğer bir işin içerisinde olacaksam ki örneğin biz bir tekstil ürünü tanıtıyoruz, bir kıyafet yapıyoruz. Ben giymeyeceğim kıyafeti tanıtamam. Ben bu kıyafeti giyeceğim, iyi hissedeceğim ki başkasına tavsiye edebileyim. Zaten başarının da böyle geldiğini düşünüyorum. O yüzden kıyafet seçimlerinde ve koleksiyonu hazırlarken toplantılar yapıp bire bir konuşuyoruz. Bir firmayı seçerken tabii bunlara özen gösteriyorum. Altınyıldız Classics ile bu anlamda güzel bir birlikteliğimiz var. Güzel bir şekilde paslaşıyoruz. Giydiğimiz koleksiyonları konuşuyoruz ve firmanın yaklaşımı o kadar güzel ki birçok kıyafetinde doğadan esinleniyor. Neticede yaz/kış üzerine birçok koleksiyon yapıyoruz. Mevsimle çok iç içeyiz. Doğa ile iç içe olduğu için Altınyıdız Classics’in kumaşlarından ipliğine olabildiğince doğal olduğunu biliyorum. Bu da çok önemli diye düşünüyorum, o da benimle çok örtüşüyor. O yüzden bu seçimimin de çok doğru olduğunu düşünüyorum. Neticede bir ünlü ile çalışmak sadece gelsin bizi tanıtsından çok daha fazlası. İşi başka yerlere götürmek ve gerçek başarının gelmesini istiyorsanız samimi olmanız lazım. Altınyıldız Classics ile benim ilişkimin de samimi olduğunu düşünüyorum. Çünkü koleksiyonda benim giymeyeceğim kıyafetleri kullanmıyoruz. Günlük hayatta da giydiğim her şey Altınyıldız Classics koleksiyonundan.
Altınyıldız Classics’i, sizde uyandırdığı çağrışımlar kapsamında 3 kelime ile tanımlamanız gerekseydi, neler söylerdiniz?
Burak Özçivit: Şehirli, modern, kaliteli.
Peki Altınyıldız Classics erkeğini tanımlamanız gerekse neler söylerdiniz? Marka için nasıl bir profili temsil ediyorsunuz?
Burak Özçivit: Modern, genç ve orta yaşa doğru giden, yeri geldiğinde klasik şık giyinen yeri geldiğinde de spor tarzda rahat giyinmeyi seven çalışan bir erkeği temsil ediyorum. Gardırobunda hayatındaki farklı okazyonlara uyabilecek kıyafetler barındıran bir erkek.
Karantina günleriniz nasıl geçiyor? Bir gününüzü nasıl geçirdiğinizi bizimle paylaşır mısınız?
Burak Özçivit: Dizi çekimleri dışında evdeyiz. İnşallah kısa zamanda bu süreci atlatacağız. Yeniden bir araya gelene kadar hepimiz sağlığımıza çok dikkat etmeli ve moralimizi yüksek tutmalıyız.
Marka yüzü seçmek hem markayı taşıyabilmesi, doğru yansıtabilmesi hem de iş birliğinin insanlar için samimi bulunması gibi birçok açıdan kritik bir karar. Sizin Burak Özçivit’i tercih etme sebebiniz ne oldu? Burak Özçivit ismine nasıl karar verdiniz? Karar aşamasından ve sebeplerden bahseder misiniz?
Enis Habif: Bizim için Altnyıldız Classics marka kimliği ile seçtiğimiz ünlü kişinin kimliğinin birbiriyle uyumlu olması çok önemliydi. İş birliği yapacağımız ünlü kişinin güven vermesi, sevilen biri olması, özel hayatının düzgün olması gibi konular diğer kriterlerimiz oldu. Yoğun bir araştırma dönemi geçirdik. Öncelikle Türkiye’nin önde gelen araştırma şirketlerinden birisi ile marka bilinirliği ve imaj çalışması yaptırdık. Orada genel olarak tüketicinin Altınyıldız Classics markası ve sektör hakkındaki görüş ve beklentileri hakkında bilgi sahibi olduk.
İnsanların o dönemde markamızda görmek istediği isimlerin başında Burak Özçivit yer alıyordu. Bunun yanında Burak Özçivit’in gerek karakter gerekse de duruş olarak markamıza uygun olması, yaptığı başarılı işlerle sürekli göz önünde olması gibi faktörler de bizi kendisine götürdü.
Koleksiyonumuza baktığımızda aslında kendimize ilk sorduğumuz “Burak Özçivit bizim koleksiyonumuzdaki parçaları özel hayatında da giyer miydi?” sorusu oldu ve incelediğimizde; koleksiyonlarımızdaki tasarımların Burak’ın stilini çok iyi yansıttığını ve ona çok uyduğunu görüyoruz. Ünlü bir kişi, bir giyim markasının yüzü olduğunda markanın kıyafetleri içinde inandırıcı olması, ürünleri benimsemesi çok önemli. Bu doğrudan tüketiciye geçen bir durum olduğu için reklamın başarısını da oldukça etkiliyor. Sonuçlara baktığımızda da bu iş birliğimizle bunca sezon doğru bir karar verdiğimizi düşünüyoruz.
Diğer yandan 2 yılı aşkın süredir mevcut bir birlikteliğiniz söz konusu. Günümüz pazarlama dünyasına baktığımızda marka yüzlerinin çok hızlı, hatta neredeyse tek kampanya ile sınırlı olduğu görülüyor. Sizin iş birliğiniz bu kadar uzun soluklu olmasının sırrı, ardındaki nedenler neler?
Burak Özçivit: Bunun tamamen kendi bakış açınız, kendi vizyonunuz ve kendi düşüncenizle çok doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Benim düşüncem hiçbir zaman kısa vadeli olmadı. Ben bir işe başlarken uzun soluklu olmasını planlamaya çalışıyorum. Ama bu planların en başında da gerçek hisler önemli. Bir işin uzun vadeli olabilmesi için çalışacağınız isim ile iyi ilişkilerinizin olması işin enerjisini çok etkiliyor. Ben Altınyıldız Classics’in yöneticileriyle aynı zamanda arkadaş gibiyim. Çünkü bu etkileşim olduğu sürece ortaya güzel şeyler çıkıyor. Birbirimizi zaman içinde çok iyi tanıdık ve anladık, bu sebeple de ortaya çok güzel işler çıkarıyoruz. O yüzden birbirimizin duygusunu iyi anlamamız lazım, ben bunun etkili olduğunu düşünüyorum. Uzun vadeli işler her zaman planladığınız gibi de gitmeyebiliyor fakat iyi niyet önemli. Ünlü demek güven demek. Fakat bu güven kısa vadede gelişmiyor, hem markaya hem de ünlüye bir süreç gerekiyor. Hiçbir şey kısa sürede olmaz en başta da firma yöneticilerine eğer uzun vadede bir iş birliği yapacaksak başlayalım demiştim ve bu konuda onlar da bana güvendiklerini belirttikleri için ben de başlama kararı aldım. Başta hissettiğimiz gibi de güzel bir dil yakaladık ve bu şekilde de devam ediyoruz. İş birliklerine emek vermek gerekiyor ve bu ancak uzun soluklu iş birlikleri, altı dolu olan ve sürdürülebilir bir marka mesajı ile mümkün olabiliyor. Biz de her çalıştığımız sezonda iletişim kampanyasının üstüne koyarak gittik.
“Dizi Setleri Maraton Koşucusu, Reklam Setleri Yüz Metre Koşucusu”
Reklam filmi seti nasıl geçiyor sizin için, çekimler ne kadar sürüyor?
Burak Özçivit: Genellikle fotoğraf çekimine bir gün, film setine de bir gün gibi bir süre ayırıyoruz. Çekimlere birer gün ayırdığımız için çok dinamik ve yoğun tempolu bir çalışma oluyor. Ekip ile karşılıklı güvene dayalı bir ilişkimiz var. Bu kış sezonu ile beraber 6. sezonumuz oldu ve artık iş çok oturdu. Ünlü iş birliklerinde yapılan çalışmanın eş zamanlı olarak hem markaya hem de oyuncuya uyması, ünlü kişi, markaya ne kadar uyarsa uysun, üstünde çalışılması ve emek verilmesi gereken bir konu. Uzun soluklu iş birliklerinde her geçen sene bu daha da kolay oluyor ve hâliyle bizim setlerimizde de eğlenceli zamanlar daha fazla olabiliyor.
Reklam setleri ile dizi/film setlerini kıyaslamanız gerekirse neler söylersiniz? Sizin gözünüzden, her iki tarafın daha avantajlı ve dezavantajlı olduğu noktalar neler?
Burak Özçivit: Dizi setleri bir maraton koşucusu, reklam setleri ise bir yüz metre koşucusu gibi. İki atleti birbirinden nasıl ayırıyorsak aslında öyle düşünmek lazım. Reklam çekimi için öncesinde çok fazla ön hazırlık yapmanız gerekiyor. Çok kısa süreli bir reklam çekimi ile seyirciyi yakalamanız lazım. Bunun ile ilgili koleksiyonunuzu anlatıyorsanız az parça ile anlatıyorsunuz aslında. Çok büyük birikiminiz ve çok fazla parçanız var ama seçilmiş ürünleri seyirciye vermeniz lazım. Çok iyi çalışma yapmanız lazım ki seyirciyi nereden vuracağınızı bilmelisiniz. Dizi işi daha farklı çünkü orada duyguları bir maraton koşucusu gibi uzun uzun işliyoruz. Uzun uzun çok daha fazla vaktimiz oluyor. Bir dizi ekranda bir gecede 4 saat kalıyor. Çok daha uzun sürede daha fazla insana ulaşabiliyorsunuz. Ama reklam öyle değil kısa sürelerle anlık vurup insanları etkilemeniz lazım. Ben o yüzden reklam işinin çok daha zor olduğunu düşünüyorum. Altınyıldız Classics’in bu anlamda çok fazla ön hazırlık yapan, tüketiciyi iyi araştıran, detayları çok fazla düşünen bir marka olduğunu gözlemliyorum. Çok iyi hazırlanıyorlar ve sonuçları da ortada zaten.
Altınyıldız’ın Burak Özçivitli kampanyalarının fikir ve strateji sürecinden bahseder misiniz? Reklam ilk fikirden ve brief’ten, izlediğimiz filme gelene kadar nasıl bir süreçten geçiyor?
Enis Habif: Biz Altınyıldız Classics olarak araştırmaya çok önem veren, sürekli olarak pazar ve marka imaj araştırmaları ile tüketicinin nabzını tutan bir markayız. Burada tüketicinin genel pazardan ve markamızdan beklentilerini, tüketici gözünde eksik olduğumuz noktaları belirliyor, analiz ediyor ve iletişim stratejilerimizi bu doğrultuda oluşturuyoruz. Her sezon koleksiyonumuz yenileniyor, trendlerdeki değişim stilimize ve öne çıkarmak istediğimiz ürünlere yansıyor. Genel söylemimiz olan ‘Başarılı’ mottomuzu ise değişmeden birkaç sezondur kullanıyoruz. Bu noktada markaların verdiği mesajın devamlılığına çok önem veriyoruz. Yaptığımız işin uzun soluklu, tutarlı olması, her sezon birbirini desteklemesi müşterinin kafasındaki imajı belirliyor. Genel olarak son reklamlarımızda brieflerimizi ajansa iletirken, koleksiyonumuzda uzun süredir yer alan casual ve inovatif ürünlerimizi tüketiciye anlatmayı amaçlıyoruz. Ajansımız briefimizi aldıktan sonra kendi içlerinde bir çalışma süreçleri oluyor. İletişim stratejimiz doğrultusunda oluşturdukları alternatifli reklam çalışmalarını bizlere sunuyorlar. Bu yaratıcı çalışmaları Burak ile birlikte değerlendiriyoruz. Reklamın doğallığı, inandırıcı olması için senaryonun onun içine sinmesi ve bunu içselleştirmesi çok önemli. Burak, televizyon dünyasında çok tecrübeli olduğundan bize bu süreçte çok fazla katkısı oluyor. Tüm bu süreçlerden sonra reklamımız çekilerek post prodüksiyon aşamalarından sonra karşımıza geliyor ve müşterilerimizle buluşuyor.
Reklam filminin yayınlanmasının ardından sosyal medyadan gelen yorumları okuyor musunuz, YouTube’da yer alan reklamın, video’ların yorumlarını incelediniz mi merak edip? Çok dikkatinizi çeken ve sizi mutlu eden mesajlar, yorumlar, tweetler var mı aklınızda kalan?
Burak Özçivit: Yorumları her zaman vaktim oldukça okumaya çalışıyorum. Öncelikle çok dikkatli bir seyircimizin olduğunu düşünüyorum. Bazen reklamda yaptığımız ince nüansların sadece bu işle uğraşan profesyonel kişilerce anlaşılacağını düşünüyoruz fakat direkt olarak seyirciye çok iyi geçiyor. Genel olarak reklamlarla ilgili güzel yorumlar alıyoruz, bunları görünce de bu kadar emeğe değdiğini anlıyoruz.
Altınyıldız ile olan iş birliğiniz neleri kapsıyor? Birlikte neler yaptınız, neler yapmayı planlıyorsunuz? Birlikteliğin ne kadar süreceği ile ilgili bir kesinlik bulunuyor mu?
Burak Özçivit: Biz Altınyıldız Classics ile beraber 6 sezondur reklam filmi ve fotoğraf çekimi yapıyoruz. Her kampanyamız, TV, outdoor, dergi ilanları ve tabii ki olmazsa olmaz dijitale yayılan çok kapsamlı bir iletişim kampanyası oluyor. Altınyıldız Classics’in geniş bir tüketici kitlesi olduğu için kullanılan mecralar da bu ölçüde genişliyor. İş birliğimizi başlangıçta basına tanıtan bir lansman gecesi yaptık ve çok özel bir geceydi. Geçtiğimiz sezon pandemiden dolayı lansman yapamadık fakat günümüz şartlarına uyarak devam eden iş birliğimizi online olarak duyurduk. Sosyal medyada da kendi tarzıma uygun bir şekilde paylaşımlarım sürüyor. Hem çekimlerden paylaşımlar yapıyorum hem de kendi çektiğim doğal anlarımdan fotoğrafları Altınyıldız Classics markalı kıyafetlerim üzerimdeyken de paylaşıyorum fakat bunu iş birliğimiz olduğu için değil gerçekten Altınyıldız Classics’ten giyindiğim için yapıyorum. Sosyal medyada doğal, içten olmak çok önemli aksi hemen takipçilere geçiyor. Ben gerçekten de Altnyıldız Classics kıyafetlerle kendimi çok rahat ve şık hissediyorum bunu da yansıttığımı düşünüyorum.
Son olarak, sosyal medyada da aktif bir şekilde yer alıyorsunuz. Hesaplarınızı kendiniz mi yönetiyorsunuz, birlikte çalıştığınız bir ekip veya bir danışmanınız bulunuyor mu?
Burak Özçivit: Evet kendim yönetiyorum ve bununla da çok mutluyum. Olabildiğince organik olmasını istiyorum ama zaten orada günlük halinizi paylaşıyorsunuz günlük hâliniz demek aynı zamanda giyim tarzınız demek, stiliniz demek. O yüzden de Altnyıldız Classics ile çok örtüşüyor. Günlük kıyafetlerden en şık kıyafetlere kadar her şeyi orada paylaşabiliyorum bu mecrada da güzel bir birlikteliğimiz var. Sosyal medyanın çok etkili olduğunu düşünüyorum gelecek vaadediyor. Özellikle pandemi dönemiyle birlikte insanlar eve kapandığında sosyal medyanın önemi ve kullanımı giderek arttı, daha da artacağını düşünüyorum.
Burak Özçivit ile Packshot
Hayat Mottom: Pozitif olmak
Sabahları oğlumu öpmeden uyanamam
Başarılı olacağımdan emin olduğum her film karakteri olurum
Son güldüğüm şey: Her şeye gülebilirim
Yapmak zorunda olduğum ama gereksiz bulduğum şey: Yok
Tarihten bir kişi olsaydım oynadığım karakterlerle ilgili konuşmak isterdim
İlginç bir özelliğim: Yok
Başınız belada! Hangi dizi/film kahramanından yardım isterdiniz?: En adaletli olanından
İlham kaynağım/kaynaklarım: Hayal gücüm
Çocukken olmak istediğim meslek: İtfaiyeci
Favoriler
Teknoloji: Telefon
Mobil uygulama: Instagram
YouTube kanalı: Güncel Videolar
Oyun: FIFA
Film: Hayat güzeldir
Dizi: Crown
Aktris ve aktör: Türkan Şoray, Kadir İnanır
Yönetmen: Martin Scorsese
Müzisyen: Fazıl Say
Futbol takımı: Fenerbahçe
Futbolcu: Alex, Nicolas Anelka
Hangisi?
Çay mı, kahve mi? Çay
Gece mi, gündüz mü? Gündüz
Messi mi, Ronaldo mu? Ronaldo
Kitabını okumak mı, filmini izlemek mi? Filmini izlemek
Radiohead mi, Coldplay mi? Coldplay
Kedi mi, köpek mi? Kedi
Pizza mı, lahmacun mu? Lahmacun
Rap mi, rock mı? Rap
Lord of the Rings mi, Harry Potter mı? Lord of the Rings
Kurt adam mı, vampir mi? Kurt adam
YORUM YAZIN
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok