ABD'nin Yoğurtçular Kralı'nın İngiltere Pazarındaki Yolculuğu
Yasemin Bakan- Londra
Forbes Dergisi onun için 'Yoğurdun Steve Jobs'u' deyimini kullandı. Onlarca önemli kurumdan ödül aldı. 4 yıl gibi kısa bir sürede ABD'de Chobani ismiyle ülkenin en çok satan yoğurt markası oldu. Amerikalıları farklı bir yoğurtla tanıştıran Hamdi Ulukuya ABD'de çok kısa sürede aldığı yolu 2012'de girdiği İngiltere pazarında alabildi mi? Yasemin Bakan
Türk girişimci Hamdi Ulukaya'nın 2005 yılında ABD'de kurduğu Chobani ABD'nin en çok satan yoğurt markalarından biri. Chobani markası ABD’de toplam 3000 kişiye istihdam sağlıyor. ABD yoğurt pazarında 1 milyar dolarlık satışıyla yoğurt pazarında çok önemli bir oyuncu. Chobani’nin ABD pazarındaki en büyük rakibi Alman Muller. Aynı marka İngiltere’nin 1.9 milyar sterlinlik yoğurt pazarının yüzde 31’ini elinde tutuyor.
Ulukaya'nın hikayesi Erzincan'da başlıyor. Ailesi mandıracılıkla uğraşan Ulukaya'nın çocukluğu yaylalarda babasından bu işi öğrenerek geçti. Ankara Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi eğitimi almasının ardından, İngilizce öğrenmek üzere 1994 yılında ABD Long Island'a gitti. "İlk başlarda çok bocaladım, çok yalnız kaldım. Amerika’ya küçük bir sırt çantasıyla gittim, hiçbir şeyim yok sanıyordum ama meğer ailemden öğrendiğim deneyim ve bilgilerle doluymuş. Başarılı olmak için gereken her şeye sahipmişim" diye anlatıyor o günlerini. New York Baruch College'da eğitim alır. Eğitimi sırasında bulaşıkçı olarak çalışır.
Chobani yoğurtlarının başlama hikayesi ise süt ürünleri yapımında usta babasının sayesinde oluyor. ABD'ye oğlunu ziyarete giden baba “Burada hiç güzel peynir yok, bizimkileri getirip satsana” der. Memleketten iki konteynır peynir getirip toptancılara verirler ve oldukça iyi ilgi görür ürünler. Para da kazanırlar. Süt ürünleri üreten bir aileden gelen Ulukaya tüm konsantrasyonunu New York'ta peynir üretip satma fikrine verir. Ulukaya peynir satışının bir süre sonra çokta iyi gitmediğini, iki yıl bocaladıklarını söylüyor.
1 MİLYON DOLARLIK FABRİKA
Peynir satarken ürün yönünü değiştirip yoğurda rotayı çevirmelerinin hikayesi ise bir tesadüfün sonucu oluyor. Ulukaya yoğurt işine girme hikayesini şöyle anlatıyor. "Chobani’nin kurulma hikayesi de enteresandır. 2005 yılında masamı toplarken elime bir kağıt geldi. Üzerinde “Makineleriyle satılık yoğurt fabrikası” yazıyordu. Kağıtı önce çöpe attım, yarım saat sonra çöpün içinde kağıdı arıyordum. Karşıma bir fırsat çıktı, birçok insanın başına her gün geliyor ama ben fark ettim ve değerlendirdim." diye anlatıyor Chobani'nin başlangıç hikayesini.
Krafts markasının 75 yıllık yoğurt fabrikası kapanmak üzere ve satılıktır. Ulukaya o sırada işlerin çok iyi gitmediğini ve fabrikanın bir fırsat olacağını düşünür, satın almak ister. Ancak çevresi koskoca Kraft markasının bile yoğurt satmaktan vazgeçerken kendisinin bu işe girmesinin delilik olduğunu söyler ancak o kimseyi dinlemez. Devlet kredisiyle 1 milyon dolara fabrikayı satın aldığında ilk işi ışıkları kapatmak olur, çünkü gelen elektrik faturasına inanamaz! 2 yıl boyunca ürün araştırması yapar. Ve en sonunda Amerika'daki yoğurdun çok kalitesiz olduğunu görür ve gerçek proteinli yoğurt üretmeye karar verir. "İlk günler çok zor günlerdi. Hergün çalışıyorduk. Tatil yoktu. Noelde, şükran gününde, bayramda, haftasonu sürekli çalışıyorduk. Tedarikçiyi nasıl ödeyeceğim, faturaları nasıl ödeyeceğim diye düşünüp duruyor, çok büyük stres yaşıyordum. İlk günlerde herşey soru işaretiydi. Ne ben ne de işe başladığım hiçkimsenin büyük iş fikirleri yoktu". 2007 yılında Chobani yoğurtları piyasaya sürüldü. 4 yıl gibi kısa bir sürede Amerika’nın en büyük süt alımını yapan fabrika oldu.
Forbes dergisinin 'yoğurdun Steve Jobs' u diye başlık atması Hamdi Ulukaya'nın pazarda yarattığı etkinin özeti denilebilir. Basit ürün, yenilikçi ve şaşırtıcı pazarlama tekniklerini kullandıklarını söyleyen Chobani'nin yaratıcısı, Apple ile bu noktada paralel olduklarının söylüyor. Yılda iki kez yeni ürünler çıkaran, ambalajlarını yenileyen Chobani yeni ürünü son ana kadar açıklamıyor ve tüketicide beklenti yaratıyorlar.
İNGİLTERE PAZARI VE YOĞURTÇULAR SAVAŞI
Türk girişimci ABD'deki başarısından sonra İngiltere pazarına gözünü dikmiş ve 2012 Londra Olimpiyatlarına sponsor olarak pazara girişini yapmıştı. Yoğurtlar 450 Tesco mağazasında satılmaya başlamış, İngiltere'nin ilk 5 büyük diğer süpermarket zincirlerinden biri Morrison raflarına da girmişti. Firmanın İngiltere’de ilk dönem performansı çok yüksek olmasa da Hamdi Ulukaya adada bir fabrika kurmak istediğini dile getirmişti. Bunun yanı sıra pazara girişi birilerini rahatsız etmiş ve 2012 yılında İngiltere pazarında önemli bir payı olan Total yoğurt markasının üreticisi yunan firma Fage Chobani'yi mahkemeye vermişti. Sebebi, Chobani'nin yoğurt ambalajlarında kullandığı "Greek Yoghurt" ibaresiydi. Fage firması bu ibareyle tüketiciyi yanılttığını, Chobani yoğurdunun Yunanistan'da üretildiği duygusu verildiği ancak ambalajın arkasında çok küçük yazılarla aslında ABD'de üretildiği yazdığını dile getirerek firmayı mahkemeye vermişti. Mahkeme 2013 yılında sonuçlanmış ve Chobani, Total yoğurda karşı kaybetmişti. Chobani yoğurtları önemli bir pazarlama gücü olan "Yunan yoğurdu" ibaresini İngiltere'de kullanamayacaktı. Dava İngiliz Yüksek Mahkemesi’nde görüldüğü için Chobani’nin bir itiraz hakkı da yoktu. Chobani sözcüsü kararın hayal kırıklığı olduğunu söylemiş, "İngiltere mahkemelerinin "yunan yoğurdu" deyiminin kullanımıyla ilgili kararı hayal kırıklığıdır. Yunan yoğurdu ibaresi yoğurdun Yunanistan’da yapıldığını ifade etmesi için değil, metod olarak Yunan yoğurdu olduğu için kullanılıyor. Fransız patates kızartması (French Fries) yada İngiliz muffin (English Muffin) ibaresiyle ABD'de satılmasıyla, Chobani’nin Yunan yoğurdu ibaresiyle İngiltere'de kullanılması arasında hiçbir fark yok. Chobani'nin pazar stratejisinde İngiltere şimdilik odak değildir. Ancak firma olarak İngiltere tüketicisini anlamaya çalışacağız" diye konuşmuştu.
ABD'nin üçüncü büyük yoğurt üreticisi İngiltere'de aynı performansı yakalayamadı. Chobani, Mart 2013 yılında sonuçlanan mahkemenin ardından 2015 yılında İngiltere supermarket raflarına dönmeyi planladıklarını açıklamıştı. Ancak pazara henüz dönüş yapmayan Chobani için İngiltere hala önemli pazarlardan biri…
Anasayfa'ya Dön
Fabrikada firma sahibi ve yöneticisi olarak ortalarda görünmemeyi tercih eden Ulukaya, yöneticinin varlığını ne kadar görünmez kılarsa o kadar başarılı olacağına inanıyor. İşini elinden alacağından endişelenen bazı yöneticilerin yerine adam yetiştirmemelerinin de yanlış olduğunu vurguluyor. "Siz ne kadar çok size benzeyen ve işinizi yapan adam yetiştirirseniz o kadar hızlı ilerlersiniz Apple Steve Jobs olmadan ilerliyor." New York Soho’da bir evi ve New York’un dışında bahçesinde sebze meyve yetiştirdiği bir çiftliği olan Ulukaya çiftlikte atları ve köpekleriyle vakit geçiriyor. Gece hayatı yok, yüksek sesli müzik başını ağrıtıyor. Fırsat buldukça okuyor ve yazıyor. Yaşar Kemal'in tüm romanlarını okuyan işadamı, Türk romancıları takip ediyor okuyor. Ermeni müzisyen Djivan Gasparyan'ı dinliyor. Çocuk öyküleri yazıyor.
YORUM YAZIN
Max. 255 karakter girebilirsiniz
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok