#4: Takım Ruhu // Chacho Horacio Puebla
Uzun zamandır podcast kayıtlarımı yaparken beni bir karga ziyarete geliyor. Tam da kayıt saatinde gür sesiyle ötüyor, bağırıyor, çağırıyor.
Hep o bana gelecek değil ya, bu kez de ben ona gideyim, kargalarla arası iyi birinin yöntemlerine değinerek başlayalım dedim.
Ziyaret etmek istediğim karga Alfred Hichcock’un. Bugün, bu ziyaret vesilesiyle Hichcock’un çalışma biçimine ve onun çalışma biçimine… Oradan da Lola’yı yaratan önemli isimlerden Chacho Horacio Puebla’nın portfolyosuna geçeceğiz.
Ne diyorduk?
Alfred Hichcock… Tabii ki aşırı özet olacak, ne desek eksik kalacak ama Psycho ile başlayalım. Hichcock, Psycho’yu çekmek istediğinde önce romana vuruluyor. Ardından romanın çekilebilirliğine kafa yoruyor. Malumunuz, dönem için oldukça karanlık bir hikâye… Sansür yasalarını da göz önünde bulundurursak işi baya zor Alfred’in. Bir de işin içerisine bütçe sorunları giriyor. Kimse filmin parasını ödemek istemiyor. O da evini ipotek ediyor. Filmi için evini riske atıyor. Kitabı ekibine toplatıyor. Piyasadan çekilen kitap okunup sonu bilinmesin diye bunu yapıyor. Ardından bir duyuru gerçekleştiriyor ve sonraki projesinin bu olduğunu lanse ediyor. Bugüne kadar daha normal, daha herkesin alıştığı rollerde oynayan isimleri seçerek çok kontra karakterlere yerleştiriyor. Bu noktada da daha önce çok daha majör rollerde oynamış, ancak karakter rolü oynamak isteyen isimlerde karar kılıyor. Üretim süreci için sadece 33 günü var. Bu yüzden de gerçek çözümlerinden birini burada üretiyor: televizyon projelerinde, B filmlerde çalışmış isimlerden bir ekip kuruyor. Burada kaliteden ziyade hızla ilgili bir sorun var. Onu çözmek için prodüksiyon süreçlerinde daha sıkışık deadline’larda çalışan insanlardan seçim yapıyor… Burada B film gerçeğinin birinci sınıf bir film yapmak için üretim tekniğine dönüşmesine tanık oluyoruz. Twilight Zone’da üretim yapan insanlar, oradaki refleksleri birinci sınıf bir proje üretmek için kullanıyor.
Bana sorarsanız bu yöntem, tarihin ilk adı konmamış indie filmlerinden birinin doğuşunu da müjdeliyor. Alfred Hichcock kendi seslendirdiği anonslar, cut-out mekân yerleştirmeleri gibi bir sürü kampanya unsuruyla filmin duyuru kampanyasını daha da zenginleştiriyor.
Bir tutku etrafında kamp ateşi gibi toplanan insanlar geliyor aklıma ekip ruhu denince. Yani öyle bir grup insan bir araya geliyor ve takım oluyor, birbirine ısınıyor gibi bir şey değil bu. Çok eskiden, tanışmış gibi ortak tutkuları olan insanlar, o tutkular yüzünden zaten akraba gibiler.
Psycho filmini her anlamda farklı kılan şey bu garip tutku. Ekip, tek tek herkesin bir şeyi yapmak için her şeyi yaptığı, ayrı ayrı hepsinin her şeyi yapmak için bir şeyler yapabildiği organik bir canlı bütünü… Ekibi bir araya getiren şey ruhtan çok tutku oluyor. Ekip tutkusu demeyi uygun buluyorum o yüzden. Ayrı ayrı çalışan, bir arada şahane olan şey…
Birkaç sene önce İspanya’da peş peşe olağanüstü işler yapan bir ekip ortaya çıktı. MullenLowe Lola’dan söz ediyoruz ve bu ekibin lideri Chaco’dan.
Libero, 9GAG, Burger King işleriyle öne çıkan Lola’nın felsefesini, iş yapış şeklini Chaco’ya sorduk.
Söz Chaco’da
Sektöre tesadüf eseri girdiğini ve reklamcı olmanın aşırı planlı bir kariyer tercihi olmadığını söyleyen Chaco, bir şekilde yönetmen olmaktan tasarımcılığa, tasarımcılıktan da 17 yaşında kendisini bir ajansta bulmaya giden yolda ilerlemiş.
Kültürün kendileri için büyük önem taşıdığını söyleyen Chaco, Lola’nın temellerini oluşturan 4 temel ilkeyi/değeri şöyle sıraladı: uygulama (craft), problem çözme odaklılık, iştah ve açık görüşlülük. Kültürü bu temeller üzerine inşa edilen Lola, durağan bir yapı olmadığını vurgulayarak aslında sürekli değişip geliştiğini, bu düşünceler etrafında dolandığının altını çizdi.
Peki Chaco’ya göre iyi bir fikir neydi? İyiden öte doğru kelimesini kullanmayı tercih etti ve doğru fikrin brief’in ne olduğuna göre değerlendirmemiz gerektiğini, awareness, satış ya da ayrışma brief’lerine çözüm sunan fikirlerin aynı kriterlerle değerlendirilemeyeceğini, iyi bir fikir mevcut soruna getirilmiş doğru bir çözüm olarak tanımladı. Mükemmel bir fikri ise başka bir yere koydu: Netleştirilmiş bir soruna getirilmiş beklenmedik bir çözüm…
Favori işi sorulduğunda, hiçbirini ayrı tutamadığını, hepsinin ayrı zamanlara ve ayrı title’larda içinde yer aldığı işler olması dolayısıyla birbiri arasında kolaylıkla kıyaslayamadı. Chaco portfolyosundaki en değerli “işi”, bu mesleği yaparken gerçekleştirdiği projelerde tanıştığı insanlar olarak görüyor.
#FunLegacy
Birkaç sene Chaco ve ekibinin hayata geçirdiği FunLegacy, sıradışı bir kampanyaydı. Bu kadar karmaşık ve herkesin hayali olan bir markayla nasıl gerçekleştirdiklerini şöyle anlattı: “9GAG’in CMO’su ile yıllar önce Leo Burnett’te birlike çalışmıştık. Dolayısıyla oradan birbirimizi biliyorduk. 9GAG uygulamasını duyuracak bir awareness kampanyasına ihtiyaç duyduğunda, bizi aradı. Barcelona ofisimize ait olan bu fikre ilk kez duyduğum andan itibaren bayıldım. Fikrin uygulama aşamasında anıtta yer alacak MEME’lerin yaratıcılarıyla birlikte çalışmak, onlarla temas kurmak da apayrı bir deneyim ve keyifti. Kampanyanın sonrasında MEME’leri uzaya da gönderip, uzaylıların da nelerle eğlendiğimizi görmelerini sağlayacaktık. Kısacası her adımı eğlenceli ve benzersiz bir kampanyaydı… Zaten 9GAG’in ne kadar eğlenceli ve mükemmel bir müşteri olduğunu sanırım söylememe gerek yoktur.
Scary Night
Scary Night hakkında konuşmak beraberinde Fernando Machado ile çalışmak nasıl bir şey sorusunu da getiriyor. Kendi sözleriyle Chaco şöyle tanımadı Fernando ile çalışmayı: “Fernando durmadan çalışır. Hatta bu 7/24 WhatsApp üstünden ulaşılabildiği bir çalışma biçimidir… Scary Night’ı da ona WhatsApp’dan sunduk. Tüm süreci bir hafta boyunca böyle yönettik. Onlarca ülkede gerçekleşen bu kampanyayı ekipleriyle birlikte böylesine hızlı ve net biçimde yönetti.”
Lola ile yollarını ayıran Chaco “Reklamcılıktan ayrılmadım, daha çok işleri yapış biçimimi değiştirdim” diyor ve ekliyor “Yaratıcılığın hayatımızı ve dünyayı değiştirme gücüne inanıyorum. Bu gücü de daha sürdürülebilir bir dünya kurmak için kullanıyorum. Markaların büyük kısmı bu konuyla pek ilgilenmiyor, o yüzden işleri kendi istediğim gibi yapacağım bir yolu tercih ettim.”
Kendi craft bira markası 23 Rios Golden’ı da bir yandan yöneten Chaco, Arjantin’de 3 arkadaşıyla birlikte kurduğu bu markayla da bir yandan ilgileniyor. Markanın yurtdışına açılma sürecini planlıyor ve birçok ödül kazanmış olan bu markanın daha da kârlı ve kendini döndürebilen, güçlü bir finansmana sahip hale gelmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca bazı ajanslara freelance danışmanlık da yapıyor.
Tek tek tutkusu peşinden koşan, bir araya geldiğinde aynı tutku etrafına toplanan, işçiliğe değer veren, uygulamalarını bu değere bağlı kalarak yapan, her işte bir mucize arayan iştaha sahip, çözüm odaklı ve çözüm bir şeyi kendi yapması gerektirebileceğinin farkında, açık görüşlü; sürekli yokuş peşinde olmayan bireyler olmak… Takım ruhu bu. Chaco’nun kariyerinin her saniyesi bu 4 değerle bezenmiş kampanya ve projelerle dolu.
Ruhunuz varsa takım olmak kolay… Asıl soru şu: ruhunuz var mı?
YORUM YAZIN
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok