Muammer Karadeniz’in ilk romanı Kutsal Taç, kadim medeniyetlerin izinde kültürler arası bir arayışa kapı aralıyor.
Bürokrasiden edebiyata uzanan bir yolculuğun ürünü olan Kutsal Taç, Muammer Karadeniz’in imzasını taşıyan ilk romanı olarak raflardaki yerini aldı. Akademi kökenli yazar, eseriyle okuru kıtalar arası ve zamanlar ötesi bir maceraya davet ediyor. Bir Amerikalı profesör ile Türk öğrencisinin izinden ilerleyen hikâye, kayıp bir medeniyetin izlerini sürerken insanlığın kadim sorularına da yanıt arıyor.
Roman, Dr. Fischer adında bir araştırmacının, kimliği belirsiz bir kaynaktan gelen ve “Büyük Yok Oluş” temalı gizemli mektuplarla sarsılan hayatını konu alıyor. Bu mektuplar onu Anadolu’nun derinliklerine, Hasankeyf’e uzanan bir keşif yolculuğuna sürüklüyor. Fischer’in yolculuğu yalnızca fiziksel değil; aynı zamanda felsefi, tarihsel ve ruhani bir arayış. Hikâye, “Uyan, oku, ara, bulmayı dene! Büyük yok oluşu bilmek senin elinde.” çağrısıyla başlarken, okura da bu arayışta yerini alma daveti sunuyor.
Karadeniz, romanında kıtaları ve kültürleri birleştiriyor; New York’tan Hasankeyf’e, modern dünyadan geçmişin izlerine uzanan bu macerada okuru, medeniyetlerin doğduğu topraklarda bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Yazar, 12.12.2012 tarihli kehanetleri, kutsal emanetleri ve kadim uygarlıkların sırlarını romana ustalıkla yerleştiriyor. Roman boyunca okur, tarihle bugünü buluşturan, metafizikle bilimi harmanlayan bir anlatıyla karşılaşıyor.
“Kutsal Taç”, yalnızca bir macera romanı değil; aynı zamanda kültürel miras, insanlığın ortak hafızası ve içsel keşif üzerine bir sorgulama. Muammer Karadeniz’in sade ama etkileyici üslubu, romanı daha da sürükleyici kılıyor.
Bir yorum bırakın