Aşk, insanlık tarihi boyunca kadim kültürlerden bu yana hakkında en çok konuşulan olgulardan biri olsa gerek. Bu evrensel duygu, insanoğluna nice şiirler, şarkılar, hikayeler, romanlar yazdırmış nice savaşların nedeni olmuş ve nice aşıkları tarih sayfalarına birer efsane olarak kazımış. Aşk denen bu en köklü tarihsel duygunun kıymetini markalar da anladı. Artık markalar da tüketiciye aşk duygusunu hissettirmek ve aşka atfedilen duyguları kendi marka ve ürününe yöneltmek için reklam, halkla ilişkiler ve pazarlama çalışmalarını etkin biçimde kullanmaya başladı. Kimi marka kendini aşk markası olarak konumlandırırken kimi marka ise reklamlarında ve iletişim çalışmalarında aşk duygusunu ön plana çıkarıyor. Tüketici aşk duygusunu en iyi hissettiren markayı daha çok seviyor ve o markaya daha çok bağlanıyor. Çünkü tüketici rasyonel değil duygusal hareket ediyor. Hal böyle olunca biz de geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, 14 Şubat’a özel “AŞK, GENÇLİK VE MARKALAR: Aşkın Marka Hali Araştırması”nı gerçekleştirdik. Xsights Araştırma ve Danışmanlık bizim için Türkiye geneli 18-25 yaş arası gençlerle görüştü. Geçen yıl tüm yaş gruplarını temsil eden araştırma bu yıl sadece gençleri temsil edecek biçimde dizayn edildi. Gençlerin aşkla sevdikleri markaları ve bir markaya aşık olmada neleri beklediklerini ortaya koydu. Araştırma verilerinden çıkan temel sonuç, gençler marka ile duygusal bağ kuruyor ve markanın onu önemsemesini istiyor.