SALT Eylül ayına yepyeni bir sergi ile başladı

Tek ve Çok sergisi SALT Galata’daSALT’ın 1955’ten 1995’e Türkiye’de üretim ortamını 80’li yıllarda dolaşımda olan nesneler aracılığıyla inceleyen Tek ve Çok sergisi, SALT Galata’da açıldı.13 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek serginin renkli ve nesne odaklı iletişim çalışmaları farklı mecralarda yer alıyor.Araştırma temelli bir sergi olan Tek ve Çok, söz konusu tarihi, 80’lerin otomotiv, beyaz eşya, mobilya, oyuncak, kırtasiye, giyim, tekstil, gıda, züccaciye ve temizlik endüstrilerinden seçili nesne ve bağımsız hikâyelerini bir araya getirerek inceliyor. Ayrıca, sanat ve moda ortamından alıntılarla bu yeni dalgalanmanın kültür ekonomisindeki etkilerini örneklendiriyor.Araştırma ve anlatımı özgün kopyalar kavramı etrafında yapılandırılan sergi, kullanıcıları eşyayı başlı başına değerlendirmeye, koşullara özgü icatları teşhis etmeye ve hiçbir yeniliğin öncülsüz olmadığı dünyamızda bir öğrenme tavrı olarak kopyayı incelemeye davet ediyor.İletişim çalışmalarını sergi ve program içeriklerine göre planlayan SALT, Tek ve Çoksergisinin tasarımlarında da içeriği görsellikle ön plana çıkarıyor. İletişim çalışmasında, sergide yer alan çeşitli endüstrilerden çaydanlık, terlik, sandalye gibi farklı nesneler sergi alanında kullanılan renkler ile eşleştiriliyor. Sergideki nesnelerin ve üretim hikayelerinin katmanlı anlatımı ve sergi ismi tasarımlarda nesnenin üst üste tekrarlanmasıyla vurgulanıyor. Sergideki özgün kopyalar kavramını daha gerçek ve anlaşılır kılmak için ise, tasarımların arka fonunda kağıt doku kullanılıyor.Tasarımlarda, SALT’ın kimlik programı olarak yaratılan ve dönemsel olarak değişen fontun yeni sürümü Kraliçe Raw kullanıldı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü 3. sınıf öğrencisi Ömer Faruk Güven tarafından tasarlanan Raw, yansıttığı ham görüntüsüyle araştırma, arşiv oluşturma ve belgeleri kamunun erişimine açma süreçlerine gönderme yapıyor.Tek ve Çok sergisinin iletişim çalışmaları farklı mecralarda yer almaya başladı ve sergi bitimine kadar devam edecek. Çalışmalar açıkhava, sinema, TV, radyo, gazete ve dergilerin bulunduğu konvansiyonel mecraların yanı sıra sosyal medya ile çeşitli dijital mecralarda da yer alıyor.