Bir keresinde, IKEA’nın kurucusu Ingvar Kamprad’dan, geçerken uğradığı mağazalarından birine ait bir hikayeyi dinlemiştim. Kamprad, mağazanın önünden geçerken, cephedeki karakteristik mavi renk ile ilgili bir sorun olduğunu fark etmiş. Arabayı kenara çekip park etmiş ve yerel yöneticiyi aramaya gitmiş. Şirketin başkanı, mağazanın neden bu tür bir sıva kullanmayı seçtiğini sorunca, söylemeye gerek yok, yönetici şaşırıp kalmış. Mağaza yöneticisi, IKEA adına, kalitesi daha yüksek, ama daha ucuz sıva kullanarak şirketin normalde harcadığı miktarın tam olarak yarısını tasarruf ettiğini gururla açıklamış! Hikâyenin devamında, Kamprad, yöneticiye şöyle demiş: “neye mal olduğu umurumda değil! Maliyeti ne olursa olsun hemen sökülmesi gerekiyor.” Birkaç hafta sonra cephe yenilenmiş ve yerine daha pahalı, ama daha soluk renkli sıva konmuş. Böylelikle her şey IKEA’nın müşterilerine vermek iste- diği mesaja uygun olmuş: “Paramızı nasıl harcadığımıza dikkat ediyoruz – sıva cephe seçimi söz konusu olsa bile”.Bana sık sık, neden bazı markaların başarılı olurken, diğerlerinin olamadığını sorarlar. IKEA’nın sırlarından biri, mesajına bağlı kalma ve temel vizyonuna odaklanmayı sürdürme yeteneğidir. Örneğin, bir ısındırma süreçleri vardır. Ne zaman bir üst yönetici IKEA’da işe başlasa, yeni ofisine götürülür. Ofise giren yönetici şaşırır, çünkü ofis boştur. Görünürde bırakın masayı, sandalye veya kitaplık bile yoktur. Birkaç dakika içinde depo işçileri, ellerinde bütün ofis mobilyalarını içeren kutularla gelirler. Bir masa, birkaç sandalye, kitaplıklar, lambalar… Ambalajların üzerinde, şirketin eşyalarını şahsen sınamaya davet eden bir hoş geldiniz mesajı vardır.Bir marka, vizyonunu her temas noktasında, tahmin edilen veya edilemeyen her muhtemel senaryoda gerçek anlamda hayata geçirildiği zaman, markanın ne kadar iyi yönetildiği açıkça ortaya çıkar. Benim basit bir pratik kuralım vardır: Bir marka detaylı tanımlara girişmeksizin, kartvizitinde temel değerlerini ve felsefesini açıklayabiliyorsa, o marka, vizyonunu eksiksiz sunabiliyor demektir.