Pazarlama ve marka denen kavramlarla batıya göre oldukça geç tanışan ve kaynaşan ülkelerdeniz. Küresel arenada söz sahibi markalarımızın olmamasını belki de buna bağlayabiliriz. Hala bazı sektörler markalaşmaya hak ettiği değeri vermese de bunun uzun süremeyeceğini umuyorum. Ülkemiz ve markaları adına umut dolu düşünmek istiyorum. Bu gibi olumsuzluklar bir tarafa; ülkece içine girdiğimiz markalaşma açılımları ve yaklaşımları gelecek adına oldukça umut verici. Proje üretmede aklımıza ve hızımıza yetişemeyen ülkelerin olduğunu bile söyleyebiliriz. Kamu otoriteleri, bacalı ve bacasız sanayiciler, pazarlama uzmanları, marka yöneticileri ve iletişimcilerle el ele verip bu tabloyu daha parlak hale getirmek için var gücümüzle çalışmalıyız. Küresel rekabet şartlarına uygun olarak hem markalarımıza, hem insanlarımıza hem de ülke ekonomimize katma değer sağlamalıyız.Evet, pazarlama bilimi ve marka kültürü her geçen gün gelişiyor. Zamanın teknolojik, sosyolojik ve ekonomik dinamiklerine göre değişiyor. Yeni dünyanın yeni tüketici ihtiyaçlarına göre yenileniyor. Unutmayalım ki bu değişimi insanlar yönetiyor. Hal böyle olunca bu ekosisteme dâhil olan bir marka ve onun yöneticileri de gelişmek ve değişmek zorundadır. Biliyorum burada fazladan laf kalabalığı olacak ama “değişim” denen şey bile zamanla değişiyor.Haydi, şimdi birbirini besleyen bu güçlü markalama ve değer yaratma ekosistemin işleyişine etki eden insanın gücüne odaklanalım. Düşüncelerinin ve davranışlarının farkına varalım. Yalnızca bölgesel kalmayalım, daha çok açılalım. Ulusal olduğu kadar uluslararası başarılara da odaklanalım. Durumu geçiştirmeyelim, mevcutla yetinmeyelim. Daha iyisini araştıralım, tasarlayalım, yapalım, markalayalım ve satalım. En önemlisi de markamızın gücüne ve bu gücün yapabileceklerine inanalım.Markalarımızın öncü, özgün, inovatif, yaratıcı, farklı ve yaygın kabiliyetler gösterecek birer potansiyelinin bulunduğunu unutmayalım.Aşağıda, yeni dünyadaki markalaşma sürecinin gelişimini ve bu gelişimi katalize eden faktörlerin gücünü gösteren bir tablo bulacaksınız. Soldan sağa ya da sağdan sola okuyabilirsiniz. Tabloyu okuduktan sonra, önce sizin markalaşma projelerinizde sürecin nerede tıkandığını keşfedin. Ardından, hem markanızın hem de yöneticilerinizin büyük potansiyellerini açığa çıkaracak doğru yardımı almasını sağlayın. Yeterli ve iyi olarak kabul ettiğiniz mevcut durumunuzun arkasına ise asla saklanmayın. İyinin de iyisini yapmak için bir adım atın. İşlerinizde akıl ve bilgi güç birlikleri sağlayın. Bunun için yeni dünyanın pazar şartlarına uygun yeni ve yaratıcı marka akıllarından yararlanın.Ayrıca aynı tabloda değişimin neden olduğu marka kültürüne, tüketici içgörülerine, iletişimcilerin gelişimine ve günümüz dünyasıyla olan ilişkilerine de anlam kazandıracaksınız. Bu ilişkiler kurgusunda; bilgili fakat yorgun yöneticilerden, markalara taze kan olacak iletişimcilere kadar herkesin kendisinden bir şeyler bulacağını umuyorum. Markalaşma serüvenlerinde sıkça rastladığımız vasat olanın iyi olarak algılanması ve kabul edilmesiyle ilgili kalıplarınızı kıracaksınız. Marka işlerine ezberci bakmayan ve zaten tüm bunları bildiğini iddia eden fakat uygulamayan profesyonelleri daha iyi yöneteceksiniz. Analitik bakış açınızı açacaksınız. Mantığınızın duyguyla daha fazla çalışmasını sağlayacaksınız. Dar markalaşma kalıplarınızı kırarak markanızın gerçek potansiyelini açığa çıkaracaksınız!Haydi, bu gelişimi hem ülkemiz ve şehirlerimiz, hem de markalarımız ve insanımız adına birlikte yapalım.
| Marka | Tüketici | Yönetici | Değişim |
| Pazar şartları ve tüketici davranışlarıyla şekillenir | Mevcut ve yeni ihtiyaçlarıyla birlikte devamlı değişir | Rekabet şartları değiştikçe yaratıcı düşünce sistemini geliştirir | Modern dünyaya ve insanlara sürekli yön verir |
| Doğası gereği dinamiktir | Markalar dünyasındaki hareketin en temel nedenidir | Dinamizmi markasına yönlendirir ve yönetir | Durağanlık ve hantallık hızla değişir |
| Müşteri veli nimettir | Arzu ve istekleri geniştir ve kendisini her zaman haklı gösterir | Markasını yönetir, müşteriye hakkını verir | Farklı düşüncelerin zenginliklerinden beslenir |
| Evrenle olduğu kadar toplumla, kültürle ve kodlarla da ilgilidir | Yaşadığı ve yaşattığı bir kültürün üyesidir | İnsanları ve davranışlara etki eden kodları okumakla görevlidir | Zaman insanlar kadar kültürleri de geliştirir ve değiştirir |
| Potansiyelinin açığa çıkaracağı enerjiyi üretir | Beğeni duygusunu satın alma enerjisine çevirir | Ortaya çıkan enerjiyi sürekli markasına yönlendirir | Devamlı bir enerji ve sinerji etkileşimindedir |
| Yaklaşımlarıyla dünyadaki değişime yön verir | Kendisini, çevresini ve ekonomiyi geliştirir | Değişen şeylerin ve yeniliklerin etkilerine göre şekillenir | Yine yeni bir değişimin daha eşiğindedir |
| Yeni ihtiyaç, düşünce ve deneyimleri iletir | Sunulan yeni deneyimlere ihtiyaç duyduğunu içselleştirir | Güncel referans çerçeveleriyle sürdürülebilir deneyimler önerir | Değişimin sistematik sağlamalarını güçlendirir |
| Kişisel, bölgesel ve ulusal olduğu kadar evrenseldir | Ne kadar global görünse de aslında yerel, bölgesel ve kişiseldir | Global düşünmek ve yerel uygulamak ikilemindedir | Dünyayı daha çok köyleştirir ve küreselleştirir |
| Ülkeleri, ekonomiyi, kişileri ve zamanı geliştirir | Zamana uygun etkilere çağdaş tepkiler verir | Geleneksel değerlerle çağdaş olanın pekiştirir | Eskileri evirir yenilere çevirir |
| Katmadeğerli arz talep dengesine yön verir | Arzı ve talepleri çeşitlenir. | Yeni ihtiyaçlar geliştirir | Var olanın üstüne yine yenileri eklenir |
| Teknolojiyi ve tüketici temas noktalarını geliştirir | Teknolojiye ve kullandığı mecralara yön verir | Yeni mecralarda yeni maceralara yönelir | İş ve ticaret modellerini değiştirir |
| Hem kendisi değerlidir hem de çevresini değerlendirir | Çevresel, öz ve evrensel değerlerden beslenir | Markadan çevreye, çevreden markaya değerler devşirir | Değerlinin değerini geliştirir |
