1851’de New York’da Başlayan, Bir Eczane ile Bir Ailenin Hikayesi Kiehl’s
Geçmişi çok eskilere dayanan Kiehl’s’in doğduğu yer New York’tur. Kiehl Eczanesi 1851’de özgün bir 19. yüzyıl eczanesi olarak New Yorklulara doğal içeriklerden elde edilen tedavi edici tonikler ve tıbbi merhemler satarak başladı. 13. Sokak ve 3. Cadde’de bulunan eczanenin yönetimini John Kiehl devraldı. Columbia Üniversitesi ilaç bilimi (farmakoloji) bölümünden mezun olan Irving Morse, 1921 yılına kadar John Kiehl’in yanında çıraklık yaptı. O yıl, Irving Morse eczaneyi satın aldı. Toplumda saygın bir yer edinen Kiehl ismini ise değiştirmedi. Böylece Morse üç nesillik bir aile şirketine dönüşecek olan işin ilk sahibi oldu. Eczanenin verdiği servisi geliştirdi. İlaçların ve merhemlerin yanı sıra çay, bitki özleri, ispirto, bal ve ilk Kiehl’s markalı ürünleri satmaya başladı.
Babası gibi Columbia Üniversitesi ilaç bilimi (farmakoloji) mezunu olan Aaron Morse, Kiehl’s’in yapısını şekillendirdi ve sağlamlaştırdı. Aaron, babasının yanında Kiehl’s mağazasında büyüdü. Bu nedenle Aaron’un 1961’de Kiehl’s’in yönetimini ele alması doğal bir geçişti. Aaron, Kiehl’s eczanesinin tanınmasına sebep olan kalite ve servis mirasını koruyarak markayı yapılandırdı.
2. Dünya Savaşı’nda, Aaron Morse savaşçı pilot oldu. Meksika’da bulunduğunda, Amerika’nın ilk florür tedavisini keşfetti. Penisilin yapımına yardımcı oldu ve kimyasal içerikli tüberküloz tedavilerinin geliştirilmesine öncülük etti. Bunlara ek olarak, radyasyon yanıkları için devlete özel aloe veralı krem üretti. Morse aynı zamanda, kendi özel ilaç üretim şirketi olan ve daha sonra kozmetik ürünleri üretme tecrübesine de tanık olacak olan Morse Laboratuvarları’nın sahibiydi. Aaron’un mükemmelliğe ve Kiehl’s’in geleneksel kalitesine adanmışlığını takdir etmek adına, 1979’da Smithsonian Enstitüleri’nin Halk Sağlığı ve Eczacılık Bölümü , Kiehl’s’in 103’ten fazla ürününü sergiledi. Bu ürünler daha sonra Smithsonian Enstitüleri’nin arşivinin kalıcı bir parçası oldu.
Morse’un hayatı boyunca uçak akrobasisi, yarış arabaları ve eski motorsikletler gibi birçok tutkusu oldu. Daha sonra bunları 3. Cadde’deki Kiehl’s mağazasında erkek müşterileri için toplayıp sergiledi. Bu hikâye, Morse’un mağazaya gelen kadınların eşlerinin kozmetik ürünlerle pek ilgili olmadıklarını fark etmesi ile başladı. Bu nedenle Morse, bayanlar alışveriş yaparken erkeklerin keyifli vakit geçirmesi için kişisel araba ve uçak koleksiyonunu mağazaya taşıdı. 1978’den 1990’a kadar tüm koleksiyonu sergiledi. Bunların yanı sıra, eski binicilik günlerinde satın aldığı eski model motosiklet koleksiyonunu da mağazada sergiledi. Morse’un değerli motosikletleri bugün de mağazalarda sergilenmeye devam etmektedir.
Yıllar boyunca Morse kendine özel ve benzersiz stiliyle Kiehl’s’in her zaman toplumun ilgisini çekmesini sağladı. Bilgili, cömert, kibar bir beyefendiydi ve insanları geleneksel standartlara göre yargılamazdı. Daha da önemlisi, hem bireysel olarak hem de işi aracılığıyla insanlara yardım etmeyi çok severdi. Aaron Morse, Kiehl’s’deki herkesin takip edebileceği bir örnek oldu.
Aaron’un kızı olan Jami tüm yaşamı boyunca Kiehl’s’in içinde oldu. 1989’da Başkanlık ve CEO görevini üstlendi. Aaron, 1995’te vefat edene kadar, Kiehl’s’in en değerli ve aktif katılımcı danışmanı olarak kaldı.
Jami ve eski Dünya Kupası Kayak Şampiyonu olan Avusturyalı eşi Klaus Heidegger, Kiehl’s geleneğini devam ettirdi. İkisi beraber, Kiehl’s’in temel ilkelerine bağlı kaldılar ve ürün serisini geliştirip büyüttüler. Klaus’un uzun yıllar dünya çapındaki atletlik geçmişinden esinlenerek sporseverler için yarattıkları All-Sport serisi, genişlemelerine bir örnektir. İlk bebekleri Nicoletta’nın doğumunun ardından 1991’de bebek ve çocuklar için geliştirilen ürün serisi ile bir diğer boşluk dolduruldu. Nicoletta ödüllü at binicisi olması nedeniyle, Kiehl’s atlar ve midillilerin bakımı için “show-quality” serisini üretti.
Yıllar ve nesiller boyunca Kiehl’s, reklam ve promosyona bağlı olarak değil; ürünlerinin kalitesi, örnek hizmet anlayışı ve ağızdan ağıza dolaşan tavsiyelerle büyümeye devam etti. 1990’ların sonunda şirketin büyümesini sınırlandırmak için şirket içinde çaba sarfedildi; fakat Kiehl’s formülleri için talepler artmaya devam ettikçe, bu büyümeyi kontrol etmek gittikçe zorlaştı. Kiehl’s ürünlerine olan talebin çok fazla olmasına minnettar olsalar da Jami ve Klaus, fazla sayıda ürün üretmek için hiçbir zaman kaliteden fedakârlık yapmayacaklarına söz vermişlerdi. Bu nedenle bu aşırı ürün talebine yetişebilmek ve Kiehl’s ürünlerinin adını duyuran yüksek kaliteyi korumak için Jami ve Klaus, güzellik endüstrisinde kendisini kanıtlamış, uzun zamandır bilinen ve Kiehl’s’in hedefine ulaşmasına yardım edebilecek bir liderle, güçlerini birleştirmeye karar verdi. Bunun sonucunda, 2000’de Kiehl’s L’Oreal’le güçlerini birleştirdi.
Kiehl’s kendisini, değerli müşterileri için üstün hizmet kalitesi sağlamaya adamaya devam etmektedir. Kiehl’s çalışanları, Morse Ailesi’nin yarattığı ve öne sürdüğü Kiehl’s Misyonu’nu devam ettirmeye kendilerini adamışlardır. Kiehl’s, her zaman olduğu gibi, insanların samimiyet ve kişiye özel hizmet beklediği bir yerdir. Tarihi boyunca bazı farklılıklar ve değişimler meydana gelse de başından beri Kiehl’s’i bu kadar eşsiz ve olumlu bir yer yapan değerler, hâlâ günümüzde de korunmaya devam etmektedir.
KIEHL’S’İN MİSYONU
Dikkate değer bir firmanın bir var olma amacı olmalıdır. Sadece, sıradan kâr etme amacıyla çalışmamalı, bunun dışında bağlı olduğu topluluğun kalitesini yükseltmek gibi bir amacı olmalıdır. Her firma, her insan buna ufak ufak katkıda bulunursa; ortak yaşam çalışmasıyla sağlanan kalite standardı ortaya çıkmaktadır.
Biz Kiehl’s olarak, ürünlerimizin kalitesi ve müşterilerimize olan günlük yaklaşımlarımızdaki dürüstlük, adalet ve eşitlik sayesinde, daha iyi vatandaşlar, daha iyi şirketler ve daha iyi toplumlar oluşturmak için çalışıyoruz.
Bu kalitenin sonsuz ve her gün yenilebilir olduğunun farkında olmayanlara ise ulaşmayı umut ediyoruz.
Anasayfa'ya Dön
YORUM YAZIN
Max. 255 karakter girebilirsiniz
Yorumunuz Alınıyor
Boş Yorum Gönderemezsiniz
YORUMLAR
Hiç Yorum Yok